Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/618 E. 2023/569 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/618 Esas
KARAR NO: 2023/569
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/09/2022
KARAR TARİHİ: 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında açık hesap ilişkisi mevcut iken bu ticari ilişki 01/08/2016 tarihinde sonlandırıldığı ve hesap bakiyesinin 3.593.050,59 TL + 1.271.048,21 USD olduğu konusunda mutabakat sağlandığını, mutabakat sonucu bedel 03/08/2017 tarihindeki döviz kuru üzerinde TL ye çevrilerek ortaya çıkan açık hesap borcuna karşılık 03/08/2016 tarih ve ——– yevmiye numaralı 8.379.280,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı taraf 07/09/2017 tarihinde —— esas sayılı dosyası ile 8.379.280,00 TL.’lik alacağın tahsili talebiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatmış ve müvekkiline örnek ——- numaralı icra emri tebliğ edildiğini, hukuki süreç sonunda, alacaklı süresinde satış istemediğinden İİK. nun 150/e maddesinin emredici hükmü uyarınca takip düştüğünü, bu kez davalı taraf, 28/02/2022 tarihinde —— sayılı dosyası ile ihtiyati haciz başvurusu yapıldığını, kabul edilen talebi doğrultusunda ——– esas sayılı dosyası üzerinden haciz işlemleri yapıldığını, müvekkili takibe itiraz etmediğini beyan etmiş ve taraflar 2022 yılı temmuz ayında ödeme planı yapmak ve bu plan yapılıncaya kadar icra – haciz işlemlerinin bekletileceği konusunda mutabakat metni imzalamış, ve bu metin icra dosyasına sunulduğunu, ——– esas sayılı dosyası takip çıkış bedeli faiz ve yargılama giderleri hariç 2.756.134,63 USD karşılığının TL olduğu davalı taraf, bahsi geçen mutabakat metnine aykırı şekilde mutabık kalınan ödeme planı yapılmadan icra -haciz işlemlerine devam ettiğini, ——– Sayılı hükmü ile ——– Esas sayılı takibi iptal deldiğini, işbu karar henüz kanun yolu aşamasında olup kesinleşmediğini, davalı tarafın müvekkil ile ticari ilişkisinden doğan gerçek talebi kendi beyan ve delilleri doğrultusunda 1.271.048,21 USD ve 3.593.050,59 TL olduğunu, davalı tarafın ——– sayılı dosyasına davalı tarafından sunulan dava dilekçesi ve eklerinde sunmuş oldukları Özel Amaçlı Yeminli Mali Müşavirlik Raporundan anlaşılacağı üzere davalı tarafın müvekkili ile ticari ilişkisinden doğan alacağı kendi beyan ve delilleri doğrultusunda 1.271.048,21 USD karşılığı 23.133.073,6 TL ve 3.593.050,59 TL olmak üzere toplam 26.726.124,19 TL olduğunu, sonuç olarak 50.161.638,8 TL ve 26.726.124,19 TL farkı olan 23.435.514,6 TL’lik bedel kadar davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep ettiklerini, davanın devamı süresince davalı tarafça aynı alacak hakkında açılacak olan icra takiplerinin ihtiyaten durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan dava dilekçesinde yalnızca 01/08/2016 tarihli mutabakata dayanmaktadır, yukarıda olaylar silsilesinde de belirtildiği üzere 09/07/2019 tarihindeki mutabakata ise dava dilekçesinde değinmemişler ve bu yazılı borç ikrarının yokmuşçasına talepte bulunduğunu, dava dilekçesinin 2. Numaralı ekinde 14/03/2022 tarihli ——–E. Sayılı dosyasına ibraz edilmiş olan protokolde de açıkça bu mutabakat metninin zikredilmiş ve davacı firma yetkilisi ihtirazı kayıt sunulmadan imza edildiğini, icra dosyasına ilişkin bu protokolde yazan vadeler doğrultusunda 19/08/2022 tarihinde 3.100.000-TL ödeme yaptığını, işbu ödemeyi de yine davacının vekili olan ——– tarafından teslim edilen çekler ile yapıldığını, Davacı yanın kendi dayandığı deliller ve dilekçe ekinden de görüleceği taraflar arasında 09/07/2019 tarihli 2.756.134,63-USD mutabakat metni bulunduğunu, hem davacı hem de davalı yanın imzasının bulunan bu belgenin yazılı borç ikrarı olduğunu, davacı yan 09/07/2019 tarihinden, icra takibinin açıldığı 08/03/2022 tarihine kadar da herhangi bir ödeme yapmayarak müvekkili firmanın iyi niyetini suistimal ettiğini, açıklanan nedenlerle öncelikle İhtiyati tedbir talebine itirazla, reddini ve dosyanın esastan reddini, vekalet ücreti ile yargılama giderinin karşı yana tahmilini talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; Taraflar arasında cari hesap ilişkisinden dolayı 3.593.050,59TL+1.271.048,21-USD lik miktar yönünden mutabakat bulunup bulunmadığı, bu bedel için ipotek tesis edilip edilmediği, —— Esas sayılı icra dosyasında 3.756.134,63USD için mutabakat yapılıp yapılmadığı, davacının şikayeti üzerine ——- sayılı kararı ile, ——– Esas sayılı takip işleminin iptal edilip edilmediği, kararın kesinleşip kesinleşmediği, bunlara bağlı olarak davalının alacağının 1.271.048,21-USD karşılığı 23.133.073,06-TL ve 3.593.050,59-TL olmak üzere toplam 26.726.124,19-TL olup olmadığı, bunu aşan 23.435.514,06-TLden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik talebin haklı olup olmadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizin 07/10/2022 tarih ve ——- Esas sayılı ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK 72 maddesi gereğince İhtiyati tedbir koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.—— sayılı ilamının incelenmesinde; davacının ——– Şirketi, davalının ——- şirketi olduğu, dava konusunun şikayet (İcra Memur Muamelesi), dava tarihinin 02/08/2022 olduğu, davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.——– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklının —— şirketi, borçlunun ——– Şirketi, 09/07/2019 düzenleme tarihli, 09/07/2019 faiz başlangıç tarihli 2.756.134,63 USD tutarlı alacağının 2.756.134,63 USD, işlemiş ticari faizin 199.494,41 USD olmak üzere toplam 2.955.629,04 USD üzerinden icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Somut olayda; davacı taraf, ——— esas sayılı dosyasında faiz ve yargılama giderleri hariç 2.756.134,63 USD karşılığı 50.161.638,08 üzerinden başlattığı takipte bu kadar borçlu olmadığı, 1.271.048,21 USD karşılığı 23.133.073,06 TL ve 3.593.050,59 TL olmak üzere toplam 26.726.124,19 TL ‘den borçlu olduğu, buna göre 23.435.514,06 TL kadar borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı taraf ise davacıyla 09/07/2019 tarihinde 2.756.134,63 USD tutarlı mutabakat yapıldığı, davacının bu kadar borçlu olduğu ve borcunu ödemediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflarca bildirilen tüm deliller mahkememiz dosyasına celp edilmiş, mahkememiz 11/01/2023 tarihli 4 nolu ara kararı gereği, ön inceleme hususları çerçevesinde, bahsedilen mutabakat metinlerinin niteliği gereği, ikrar sayılıp sayılmayacağı ve ———Esas sayılı, ——– Esas sayılı ile ——- sayılı dosyaları 2016-2021 yıllarına ilişkin taraflara ait ticari defterler üzerinde inceleme ve hesaplama yapılmak üzere dosyanın icra hukukunda uzman 1 nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi ile bir malimüşavirden oluşan bilirkişi heyetine dosyanın tevdine karar verilmiş, 08/05/2023 tarihli bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.Davacı tarafça ticari defterler inceleme için sunulmamış, davalı tarafça ticari defterler sunulmuş ve bilirkişi tarafından sadece davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış olup, davalı ticari defterlerinin sahibi ile ilgili delil vasfına sahip olduğu, dava konusu ödeme ve fatura hareketlerinin tekstil sektöründeki teamüller gereği faturada yabancı para bedelleri gösterildiği için yabancı para olarak izlenildiği gibi, ödemelerin zaman zaman yabancı para üzerinden yapıldığı için, kayıtlarda Türk parası yanında yabancı paralar üzerinden izlemeler de olduğu tespiti yapılmış, ayrıca raporda taraflar arasında dönemler itibariyle yapılan fatura ve ödemeler kronolojik sırasıyla tablo halinde özetlenmiştir. Bu incelemeye göre raporda hesabın 05/09/2022 dava tarihi itibariyle bakiyesinin 12.569.842,00 TL karşılığı 2.756.134,63 USD olarak görüldüğü ve kur değerlemesi yapılmadığı tespit edilmiştir.Dosyaya sunulan belgeler arasında bulunan 09/07/2019 tarihli ve her iki taraf imzasına havi hesap mutabakatına göre davacının davalıya 08/07/2019 tarihi itibariyle 2.756.134,63 USD borçlu olduğu, belgenin davalı tarafça inkar edilmediği, fakat bahsi geçen bu mutabakat metninin icra ve haciz baskısı altında taraflarca yapılan sözlü görüşmeler sonrası verildiği ve borç ödeme niyetini gösterir belge olduğu savunmasında bulunmuşsa da, söz konusu mutabakat metninin yapıldığı tarih itibariyle herhangi bir haciz işleminin bulunmadığı, daha önce başlatılmış icra takibinin düşmüş olduğu, daha sonra ——- esas sayılı dosyada bahsi geçen mutabakat, 14/03/2022 tarihinde protokol başlığı altında düzenlenen belgeyle ve 09/07/2019 tarihli mutabakata atıf yapılarak davacı tarafça yine kabul edilmiş, fakat az önce değildiği üzere bu mutabakat metni her hangi bir icra takibi veya haciz baskısı bulunmayan daha önceki tarihte düzenlenmekle davacının bu yöndeki iddiasına itibar edilememiştir.Kaldı ki davacı tarafça borçlu olmadığına dair sunduğu delil, 01/08/2016 tarihinde düzenlenen mutabakattan ibaret olup, sahteliği iddia edilmeyen ve aynı kuvvette bulunan sonraki 09/07/2019 tarihli mutabakata itibar edilemeyeceği tezi de geçerlilik kabul edilemeyecektir. Sonuç olarak, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, her iki tarafın tekstil sektöründe yer aldığı, ticari teamül gereği bu sektörde alış verişlerin döviz üzerinden yapıldığı ve cari hesapların buna göre tutulduğu, her ne kadar 03/08/2016 tarihinde taraflar arasında düzenlenen cari hesap mutabakatına göre davacının borcu 3.593.050,59+1.271.048,21 USD olarak tespit edilmiş ise de yukarıda açıklandığına göre cari hesap güncellenmesi sonucunda her iki tarafın özgür idaresi ile imzaladığı ve sahteliği ileri sürülmeyen ve haciz baskısı altında imzalandığı söylenemeyecek olan 09/07/2019 tarihli mutabakat ve 14/03/2022 tarihli protokole göre davacının davalıya olan borcunun 2.756.134,63 ABD doları olduğunun kabul edildiği, davalının ticari defterlerininde bu borç miktarı ile uyumlu olduğu, davacının da ara karara rağmen ticari defterlerini sunmadığı, bu durumda davacının davasını kanıtlayamadığı sonucuna varılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Nedenleri gerekçeli kararda açıklanmak üzere,
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 400.220,01 TL harçtan mahsubu ile artan 399.950,16 TL’nin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 472.355,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 6.000,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve Davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023