Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/530 E. 2023/397 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/530 Esas
KARAR NO: 2023/397 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 28/07/2022
KARAR TARİHİ: 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;” Alacaklı ——— firması tarafından dava dışı borçlu ———- firması aleyhine ——— Esas Sayılı dosyası üzerinden borçlu adına icra takibi başlatılmıştır. İşbu icra takibinden yazılan talimat neticesinde———- Talimat Sayılı dosyasından müvekkile ait ———- Mah. ———- Cad. ——-Sok. ——- Apt. No:——– ——— adresinde kain işyerine 13.09.2021 Tarihinde dava dışı üçüncü şahıs ——— Şti.’nin borcunun tahsili için 13.09.2021 tarihinde hacze gelinmiştir. 13.09.2022 Tarihli hacizde haczedilmiş menkuller yönünden müvekkil tarafından istihkak iddiasında bulunulmuştur. Hacze gelinen adresin borçluya ait olmadığı müvekkile ait olduğu dile getirilmişse de davalı tarafça bu söylemlere itibar edilmeyerek haciz işlemlerine geçilmiştir. Haczedilen menkuller yönünden müvekkilin istihkak iddiası olduğu haczedilen menkullerin muhafaza altına alınacağı tehdidi ile müvekkil haciz baskısı altına alınmıştır. Davalı tarafça usul ve yasaya aykırı işlemlere devam edilmiş, istihkak iddiası olduğu halde müvekkilin adresine yediemin ve nakliye işlemleri için kamyonet ve nakliyeciler çağrılmıştır. Davalı tarafça haciz ve muhafaza tehdidi ile müvekkil ile ilgisi bulunmayan bir alacak müvekkilden tahsil edilmeye çalışılmıştır. Haciz ve muhafaza baskısı altında bulunan müvekkilden adrese çağrılan nakliye ve kamyonetin ücreti olan 4.000,00-TL’sını ödemesi aksi takdirde muhafaza işlemleri yapılacağı beyan edilmiş ve müvekkilin sorumlu olmadığı işbu 4.000,00-TL tutarındaki bedel müvekkilden haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilmiştir. Müvekkilin istihkak iddiasının akabinde ———- Esas sayılı dosyasından istihkak iddiası hakkında İ.İ.K’nın 99. Maddesine göre alacaklı tarafa istihkakın reddi davası açması üzere süre verilmiştir. İşbu karar 26.09.2021 tarihinde alacaklı tarafa tebliğ edilmiş ve süresi içerisinde herhangi bir istihkakın reddi davası açılmamıştır. Bu süreç devam etmekte iken borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilerek dosyanın yetkili ———- İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. İşbu karara müteakip alacaklı tarafça süresi içerisinde başvuruda bulunarak dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi istenmiş ve ———- Esas Sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır. Alacaklının haksız ve kötü niyetli talebi üzerine müvekkile ait işyerinde 03.02.2022 Tarihinde———- Esas Sayılı dosyasından yeniden menkul haczi yapılarak aynı menkuller haczedilmiştir. Haciz esnasında daha önce haciz yapıldığı ve alacaklı tarafa dava açılması için süre verildiği işbu süreye rağmen alacaklı yanca dava açılmayarak istihkak iddiasının kabul edildiği izah edilmişse de müvekkilin savunmaları dikkate alınmaksızın haciz işlemi tesis edilmiştir. Nitekim istihkak iddiasının yapılan yargılaması neticesinde ———- Sayılı Kararı ile müvekkilin istihkak iddiasında haklı olduğu tespit edilmiştir. Anılan haksız ve hukuka aykırı eylemleri ile yetinmeyen davalı farklı icra dosyalarından sürekli olarak müvekkilin işyerinde haciz işlemi tesis etmiş olup bu hacizlere ilişkin yargılamalar da devam etmektedir. Haciz için gelen icra memuru ve beraberindeki alacaklı vekiline, gelinen adreste müvekkil şirketin faaliyet gösterdiği, adresin bildirilen borçlu şirket ile hiçbir ilgi ve alakasının olmadığı beyan edilerek adreste müvekkilin faaliyet gösterdiğine dair evraklar sunulmuşsa da alacaklı yanın kötüniyetli baskısı ve haksız talepleri üzerine müvekkile ait menkuller usulsüz bir şekilde haczedilerek muhafaza altına alınmıştır. Müvekkilin ticari itibari bu şekilde bir gün içerisinde yerle yeksan edilmiştir.Yukarıda izah edilenlere sebebplere istinaden müvekkilden haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil edilen 4.000,00-TL’nin ve müvekkil firmanın itibarının yerle yesksan edilmesi sebebiyle uğranılan manevi zararın tazmini için davalı hakkında icra takibine girişilmiş, davalı işbu takibe itiraz etmiştir. Davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali için işbu davayı ikame etme zarureti hasıl olmuştur. Davamızın kabulü ile; davalı/borçlunun, ———- esas sayılı icra takip dosyası nezdindeki haksız ve kötü niyetli vaki itirazının iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının asıl alacağın %20‘sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine ” karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; “Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları kabul etmeyerek haksız ve mesnetsiz işbu davanın reddini talep ediyoruz. Muhafaza işleminden kaynaklanan yediemin ücreti ve nakliye masraflarının borçluya ait olduğu İcra İflas Kanunu md.59 ile de açıkça ortadadır. icra dosya borçlusuna karşı ileri sürülmesi gereken takip masraflarının, dosya alacaklısından talep edilmesi; usule, yasaya, dürüstlük kurallarına ve hakkaniyete aykırıdır. aleyhimize ikame edilen işbu davada, davalı sıfatına haiz olamayacağımızdan sıfat yokluğu (husumet) itirazımızın dikkate alınması ve davacı/sözde üçüncü şahsın borçlu ile birlikte hareket ederek ikame ettiği işbu davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmektedir. Haciz işleminin gerçekleştirildiği adres, alelade bir adres olmayıp borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak ve icra organlarını yanıltmak kastı ile sözde üçüncü şahıs olan akrabası üzerinden ticari faaliyet yürüttüğü adrestir. ayrıca istihkak iddia edilen adreste, borçlu adına evraklar ve borçlunun ticari faaliyetlerinde kullandığı araba görülmüş olup haciz tutanaklarına derç edilmiştir. Davalı sıfatına haiz olmayan alacak müvekkilimizden talep edilmesi nedeniyle dava sıfat yokluğu (husumet) itirazımızın dikkate alınması ve dava şartı yokluğu nedeniyle, ikame edilen işbu davanın usulden reddine karar verilmesini,Davacının müvekkilimiz aleyhine ikame ettiği haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali davasının esastan reddine karar verilmesini, Müvekkilimiz aleyhine başlatılan ———- Esas Sayılı icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, Söz konusu icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Davacının kötü niyetli dava açmış olması sebebiyle hmk 329. maddesi yaptırımlarının davacı asil ve vekili yönünden ayrı ayrı uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep ve beyan etmiştir.

DELİLLER:———Esas sayılı icra dosyası,*Gelen giden müzekkere cevapları ve dosya evrakları, *Tüm dosya kapsamı,

İNCELEME VE GEREKÇE :Dava; Haksız haciz sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindirHaksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir. Alacaklı olduğu iddia edilen davalı firma tarafından dava dışı borçlu ———- firması aleyhine ——– esas sayılı dosyası üzerinden borçlu adına icra takibi başlatılmış, icra takibinden yazılan talimat neticesinde ——– talimat sayılı dosyasından davacıya ait ——— Mah. ——— Cad. ——–Sok. ———Apt. No:——– ———– adresinde kain işyerine 13.09.2021 tarihinde dava dışı 3. Şahıs———Şti nin borcunun tahsili için 13.09.2021 tarihinde ve daha sonra ikinci kez 03.02.2022 tarihlerinde hacze gidildiği , davacı tarafından haczedilmiş menkuller yönünden istihkak iddiasında bulunulduğu, adresin borçluya ait olmadığı bildirilmiş, haciz için çağrılan nakliye ve kamyon ücreti olan 4.000 TL yi davacıdan makbuz karşılığında alındığı ve makbuzun dosyada bulunduğu, istihkak iddiası için yapılan yargılama sonucu ———– sayılı kararı ilen davacının istihkak iddiasında haklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Haciz işleminin, borçlu olmadığını bildiği kişi veya borçluya ait olmadığını bildiği eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Haksız takip ve haciz, haksız fiil niteliğindedir. Uyuşmazlığa, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK’nun 50. maddesi uygulanmalıdır. Belirtilen hükümler gereğince; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir .Haciz isteminin dayanağının bir hak veya alacak olması ve haciz tarihinde mevcut bulunması gerekir. Aksi halde, haksız bir haciz ve buna bağlı olarak da sorumluluk söz konusudur. Eylem ile zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerek ve yeterlidir.Haciz isteyen alacaklı haksız çıktığı takdirde, borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan kusursuz olarak sorumludur. Ancak bu durumda dahi uğranılan maddi zararın ispatı zorunludur.Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.’nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK’nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu sebeple de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.Somut olayda ;Davacının işyerine 3. Kişinin borcu için hacze gidildiği ve borçlunun olduğunu iddia ettiği malları hacze konu edildiği, ancak hacze konu malların borçlunun olmadığı daha sonra açılan istihkak davası ile de kesinleştiği, ayrıca borçluya ait olduğu ileri sürülen mallar 3. Kişi nezdindeyken üçüncü kişi dükkandaki malların kendisine ait olduğunu iddia eder ve bu mallar hacze konu edildiğinde, üçüncü kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu malları elinden alamayacağı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının menkulleri üzerinde yapılan haczin haksız olduğu, ve davacının ödemiş olduğu nakliye ve kamyon ücretinin haksız haciz nedeniyle uğranılan zarar olduğu, manevi tazminat talebi yönünden ise şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Öte yandan davacı tarafından talep edilen para alacağı belirlenebilir (likid) -muayyen- olduğundan; davacının icra inkar tazminatı talebi dikkate alınarak; İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarıca asıl alacak olan üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü KÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davanın Kısmen Kabulü ile ,davalının ———- Esas sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile takibin toplam 4.000,00-TL,asıl alacak , alacağa işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 273,24- TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 169,09-TL harçtan mahsubu ile bakiye 104,15- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 377,14-TL sinin davalıdan tahsiline 942,86-TL’sinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri olmak üzere toplam 55,50- TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre belirlenen 15,86- TL sini ve davacı tarafça dava açılışta yatırılan toplam 261,29-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran taraflara iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 4000-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve ret oranına göre belirlenen 9200- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.18/05/2023