Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/52 E. 2022/785 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/52 Esas
KARAR NO: 2022/785
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2022
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket ile davalı yan arasında alt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereği davalının davacı şirketin alt bayisi olarak faaliyet gösteriğini, bu sözleşme gereği davacı şirket tarafından adresin bulunduğu —- kiralanan işyerinin de davalı tarafından kullanıldığını, davalı yanın davacı şirkete olan borçlarının ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında ——- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine kötü niyetle itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, itirazında takibe konu borcun mevcut olmadığını ileri sürmüş ise de bu hususun doğru olmadığını, mevcut durumda davalının uzun süredir davacı şirkete olan borçlarını ödemediğini buna karşılık davacı şirket tarafından davalının kullanmış olduğu işyerinin kira bedellerinin ödemek zorunda kalındığını, davalının davacı şirketten karşılıksız yararlanmasına neden olduğunu, davalının itirazının davacı şirketin alacağını engellemeye yönelik kötü niyetli itiraz olduğunu, davalı ile davacı şirket arasında alt bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, ayrıca davalının faaliyet gösterdiği iş yerlerini kapatma veya devretme hazırlığı içinde olduğunun öğrenildiğini, öncelikle uygun görülecek teminat ile davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı ile davacı şirket arasında alt bayilik sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereği davalının davacının sözleşmeye konu adresinde —— şirketin alt bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, bu sözleşme gereği, şirket tarafından adresin bulunduğu — kiralanan işyerinin de davalı tarafından kullanıldığını, taraflar arasında yapılan alt bayilik sözleşmesinde ——–, bölgesi içinde sözleşmeye konu ürünlerin satışı ile ilgili olarak her türlü özen, titizlik, çaba ve etkinliği gösterecek, satışın arttırılması için gerekenleri eksiksiz yapacaktır.” ibaresinin yer aldığını ancak davalının belirtilenler için fazlasıyla çaba gösterdiğini, bu uğurda yapılması gerekenleri davacıya bildirmişse de satışların arttırılması için şirket tarafından da gereken hiçbir şey yapılmadığını, bu tür olumsuzluklar vuku bulunca; sözleşmenin devam edememesi nedeni ile müvekkilinin tahliye etmek istediğini —– ancak davacı tarafça kabul görmediğini, yine pandemi döneminde kira arttırımı yapılması ve davalının zor durumda bırakılmasının da hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kira borcunun da bulunmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—– celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir — yıllarına ait ——–celp edilmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin Mahkememizin —— tarihli ara kararı ile reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——–Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)———- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli celse ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara ——- yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi —- bilirkişiye verilmiş, ——- tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
—- bilirkişi —- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı Şirketin ——–Asıl Alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Firma aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketle Davalı Firma arasında akdedilmiş olan —– Sözleşmesinde, Davacının ——Niteliğinde sayılacağının kararlaştırılmış olduğunun delil sözleşmesi hükmüne yer verilmiş olduğu, Davalı Firmanın Bilirkişi İncelemesine Ticari Defter ve Belgelerini ibraz etmeyeceklerini sözlü olarak beyanla, Ticari Defter ve Kayıt ibrazında bulunmadıkları, Davacı Şirketin İncelenen Ticari Defter Kayıtları itibarıyla, Davalı Firmadan Faturalara dayanan —- kaynaklanan; Takip Tarihi İtibarıyla; ———-İtibarıyla; —— Kiralama Hesabı olmak üzere —- alacağı bulunduğu, Gerek Takip Tarihinde gerekse Dava Tarihinde mevcut olduğu tespit olunan Davacı Şirket Alacağının Davacının talebi olan ve harçlandırmış bulunduğu ——— üzerindeki miktarlarda oldukları, davacı Şirketin, Davanın dayandığı Takibe ilişkin İtirazın İptali İstemli Toplam Alacak Talebinin, Takip Talebindeki gibi —— olması karşısında, Taleple Bağlılığın Sayın Mahkemenin takdirinde olacağı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından—— sayılı icra dosyasından —– asıl alacak üzerinden fatura/cari hesap alacağına dayalı davalı aleyhinde takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın —— alacak üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında —- tarihli ——bulunduğu, sözleşme ile davacının satış ve dağıtımını yaptığı ———-davacının satış ve pazarlamasını yaptığı başka marka kozmetik ürünlerinin davalı—- tarafından satışına ilişkin yetki, sorumluluk ve şartların belirlendiği, yine sözleşmede davacının kiracılık hakkı elde ettiği yerdeki kiracılık hakkını ——- devredebilmesi esasına dayandığının kararlaştırıldığı, sözleşmenin ödeme ve vade başlıklı maddesinde taraflar arasında ödeme, vade ve temerrüd koşullarının düzenlendiği, yine sözleşmenin Ticari Defter ve Kayıtlar başlıklı maddesi ile; Davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların tek taraflı kesin delil niteliğinde olduğu, ——- uygulanmasından doğabilecek her türlü uyuşmazlıklarda davacının defter, belge ve kayıtları ile bilgisayar kayıtlarının HMK uyarınca geçerli, bağlayıcı, kesin ve münhasir delil olduğunu, başkaca delil ikame edemeyeceğini, bunlara karşı her türlü def’inin davacı kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu konusunda yemin teklif hakkından peşinen feragat ettiğini kabul ve taahhüt ettikleri yönünde taraflar arasında delil sözleşmesi bulunduğu, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun şekilde tutulduğu ve delil niteliğinin bulunduğunun anlaşıldığı, davalı tarafa HMK 222. Madde kapsamında yapılan ihtara karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğu, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
Yapılan yargılama ile taraflar arasında itiraza uğramayan——taraflar arasında delil sözleşmesine yönelik düzenleme bulunup, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının kesin delil niteliği bulunduğunun kararlaştırıldığı, yapılan ihtara karşın davalı tarafından ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, sunulu davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmakla davacı taraf lehine delil niteliği bulunduğu ve davacının takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında aksi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——– Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 27.000,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- —bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 9.225,12-TL harçtan peşin alınan 1.631,05-TLharcın mahsubu ile bakiye 7.594,07-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1-2 ve A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 21.257,19-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 1.723,25-TL harç ve 1.633,50-TL bilirkişi ücreti posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.356,75‬-TLyargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/11/2022