Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/515 E. 2023/341 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/515 Esas
KARAR NO: 2023/341
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İŞLEMDEN KALDIRMA TARİHİ: 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde özetle:Davalı alacaklı —- tarafından, dava dışı borçlu—- yöneltilen,—— Esas sayılı dosyası kapsamında başlatılan ve yürütülen icra takibi ile işlem yapılmış, takip dışı üçüncü kişi konumundaki müvekkil davacı şirketin—– şubesinin bulunduğu ——– haciz işlemi gerçekleştirilmiş, müvekkile ait bulunan menkul mallar haczedilmiştir. 20.06.2022 tarihinde müvekkil firmaya ait işyerinde muhafaza işleminin yapılmaması ve işyerinin çalışmasının durmaması için haciz ve muhafaza baskısı altında ——– esas sayılı dosyasının borcuna istinaden, dosya alacaklısı ve davalı — haciz mahallinde bulunan avukatı —– hesap numarasına, müvekkil şirket yetkilisi —- tarafından yatırılmıştır. Davacı, söz konusu icra takibinin tarafı değildir. Davalı tarafından dava dışı borçlu —– yönelik, iki adet çek dayanak gösterilerek —- sayılı takibi ile ——- tarihli ödeme emri düzenlenmiştir. ——-Takibin kesinleşmesini müteakip davalı alacaklı tarafça gösterilen adres olan ve takip borçlusu ile bir ilgisi bulunmayan, müvekkilin ——– şube adresine gelinerek 25.04.2022 tarihli haciz işlemi ile müvekkile ait menkul mallar haczedilmiştir. Haciz esnasında istihkak iddiası ileri sürülmüş, bu iddiaya haciz mahallinde hazır bulunan alacaklı vekilince itiraz edilmediği gibi İcra İflas Kanunu m.96/2’deki üç günlük hak düşürücü sürede de itiraz yöneltilmemiştir. Davalı alacaklı, hak düşürücü süre geçtikten sonra ve istihkak iddiası, takip alacaklısı ve borçlusunun sükutu ile kabul edildikten sonra mahkemeye başvurarak İİK m.97 kararı almış, bunun üzerine de tarafımızca 20.06.2022 tarihinde istihkak davası açılmış olup bu dava———sayılı dosya kapsamında derdesttir. Müvekkil bu haciz ve muhafaza baskısı altında, takip alacaklısı davalı vekiline 15.000,00 TL’yi, dosya borcuna istinaden ödemiştir. Müvekkil firma tarafından muhafaza baskısından kurtulmak maksadıyla ödenen 15.000,00 TL, haksız ve hukuka aykırı bir takip esnasında, borçlu olmadığımız bir paranın ödenmesi şeklinde davalı alacaklı vekilinin uhdesine geçmiştir. Müvekkil ile dava dışı takip borçlusu arasında organik bağ bulunmamaktadır. Müvekkil şirket, hem davalı borçlu şirketin doğumundan hem de takip konusu alacağın -kaldı ki işbu alacak muvazaalı bir ilişkinin ürünüdür, gerçekte böyle bir alacak da bulunmamaktadır ve bu durum istihkak yargılaması neticesinde ortaya konacaktır- doğumundan çok önce, —-kurulmuştur. 20.06.2022 tarihinde hem işbu davaya konu —— sayılı dosyası için hem de yine davalı alacaklı tarafınca dava dışı borçlu aleyhine başlatılan ——- sayılı takip dosyası bakımından, müvekkilin iş yerine hacze gelinmiştir. Müvekkil, böyle bir ortamda; haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılmış takiplerden kaynaklı olarak kendisinden borçlu olmadığı bir paranın ödemesinin beklenilmesi, aksi halde haciz ve muhafaza işlemlerinin gerçekleştirileceğine yönelik baskıyla cebri icra tehdidi altında 15.000,00 TL’yi işyerinin işleyişinin durmaması için davalı alacaklı vekilinin hesabına göndermiştir.———- istihkak davasının da dosyaya celp edilmesi halinde, haciz ve muhafaza baskısı altında ödemiş olduğumuz 15.000,00 TL’nin haksız ve hukuka aykırı bir takip esnasında, borçlu olmadığımız bir paranın ödenmesi şeklinde ve cebri icra tehdidi altında ödendiği görülecektir. Müvekkil, borçlu olmadığı bir parayı yukarıda da izah edildiği üzere haciz ve muhafaza baskısı altında ödemek mecburiyetinde kaldığından işbu davayı açma zarureti hasıl olmuştur. Davalının, bu parayı dava dışı ve takip borçlusu olan ——-adlı şirketten tahsil etmesi gerekirken davacı müvekkile haciz ve muhafaza baskısını yönelterek, davacıdan tahsil etmiş bulunması kötüniyetli ve hukuka aykırıdır. Davalı, hukuk kurallarına aykırı olacak şekilde takibin tarafı olmayan ve takip konusu borçla da bir ilgisi bulunmayan davacı müvekkilin iş yerinde haciz işlemi yaparak müvekkilin zarara uğramasına sebebiyet vermiştir. İstihkak iddiası yöneltilmiş olmasına rağmen, 20.06.2022 tarihinde haciz ve muhafaza tehdidi ile müvekkilin iş yerine giderek haksız eylemini gerçekleştirmeye devam etmiştir. Müvekkil, 15.000,00 TL’nin istirdadı için davalı alacaklıya ———- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talepte bulunmuş, 24.06.2022 tarihinde ihtarname davalı alacaklıya tebliğ olunmuş ve davalı ihtarnamenin tebliği ile birlikte temerrüte düşmüştür.—–İstirdat davasının davacı tarafı olan müvekkil tüzel kişi tacir olduğundan ve istirdat davalarında arabulucuğun dava şartı olup olmadığı hususunda içtihat birliği bulunmadığından, tarafımızca öncelikle 23.06.2022 tarihinde arabulucuya başvurulmuş 29.06.2022 tarihli arabuluculuk anlaşamama son tutanağı ile de arabuluculuk süreci tamamlanmıştır. Davacı şirket ile davalı şirket aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalının ticari ilişki sebebiyle almış olduğu hizmetlere karşılık fatura bedellerinin bir kısmının ödemediğinden bahisle davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, ——– İcra Müdürlüğünde açılan icra takibinin devamına karar verilmesini, itirazın haksız olması nedeniyle %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Dosya kapsamı ve inceleme:
Davacı tarafından mahkememize açılıp yukarıda belirtilen esasa kaydedildiği davanın İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasına ilişkindir.
Tensip zaptının davacı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Dosyanın12/01/2023 tarihinde işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/5., HMK 320/4. Maddeleri hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde alınması gereken 179,90- TL harçtan peşin yatırılan 256,17- TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan kısmın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından mahkemeler veznesine yatırılan gider avanstan kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı vekiline ücret takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.27/04/2023