Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2022/489 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/507 Esas
KARAR NO: 2022/489

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 20/07/2022
KARAR TARİHİ : 07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — ortağı iken —- tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi —- ile çocukları —-paya ayrılmış toplam—–sermayeye sahip olduğunu, —– vefatı üzerine sermayenin ortaklara dağılımının yeniden yapıldığını, yapılan ihtar üzerine yapılan —- tarihli —- ile müvekkillerinin —- kaydedilmelerine karar verildiğini, —-olduğunu, her —- müdürün de münferiden temsile yetkili olduğunu, muris —- vefatı üzerine —– tarihli —-ihtarnamesi ile şirkete müracaat edildiğini, veraset ilamının sunulduğunu ve—–kayıt talebinde bulunulduğunu, aynı ihtarname ile TTK m.614 hükmü çerçevesinde şirkete ait bir kısım bilgi ve belgelerin paylaşılması da istenilmiş ve şirket hakkında bilgi edinme müracaatında bulunulduğunu, bu müracaata istinaden paylaşılan bilgi ve belgeler dahi şirketin kötü yönetimi hakkında yeterli bir kanaatin oluşturduğunu, zira şirketin — kayıt dışı işleminin olduğunu,—— malvarlığının —-uhdelerine geçirildiği, ——–yıllardan beri yapılmadığının anlaşıldığını bu sebeplerle acil ve ivedi bir şekilde ihtiyati tedbir kararının da verilerek, ———– kaldırılmasını, sınırlandırılmasını talep etme zorunluluğunun doğduğunu, bu davanın açılabilmesi için genel kurul kararı alınması—– edilmiş olması gibi bir zorunluluğun olmadığını—– kaynaklanan —- azli davasını açabilmeleri için, öncelikle — talepte bulunmalarının da gerekli olmadığını, bu çerçevede davanın TTK m.630 /2,3 hükümlerine dayanılarak, —- karşı açıldığını, TTK m.630/2 hükmünde müdürlerin haklı sebeplerin varlığı halinde azledileceğinin düzenlendiğini, bir kararda—– —– uzunca bir süredir toplantıya çağrılmamış olmasının bir azil nedeni olarak kabul edildiğini, gerek Kanun gerek —–uygulamasının —- karşı —- düzeyde —-hareket etmesini, aksi yöndeki davranışların — olacağını ortaya koyduğunu, Taraflarınca keşide edilen — tarihli —– ihtarnamesi ile——- bir suretinin verilmesi istendiğini ancak yalnızca defterin —-ibraz edildiğini,—– kayıtları incelendiğinde ise şirketin ——— toplantılarının yapılmadığının görüldüğünü, sunulan —— incelendiğinde görüleceği üzere —-yıl için yıl süre ile—- seçildiği, daha sonra bu sürelerin—–uzatıldığı görüldüğü, ——seçimi yapılmayacak olması olağan——- için engel olmadığını fakat davalılar tarafından nasıl olsa uzun yıllar —– yetkisine sahip olunduğu düşünülerek, ——- çağrılmadığını,TTK m.617 hükmüne göre ————- döneminin sona ermesinden itibaren ———-yapıldığını, geçmiş yıllarda olduğu gibi —- yılında da bu toplantı yapılmadığını, fakat takdir edileceği üzere TTK m.616 hükmünde — görev ve yetkilerin verilmediğini, buna göre; Şirket sözleşmesinin değiştirilmesi, —- ve görevden alınmaları, ———– raporunun onaylanması, Kâr payı hakkında karar verilmesi, Kazanç paylarının belirlenmesi,—- ve ibraları, —- devredilemez yetkileri arasında olduğunu,—————toplanması ve TTK m.409/1 hükmünde belirtilen hususların müzakere edilmesi gerekmektiğini, bu yasal zorunluluğun yerine getirilmemesinin aynı zamanda bir fesih nedeni olduğunu, TTK m.636/2 hükmünde; uzun süreden beri şirketin genel kurullarının toplanmıyor olmasının bir fesih nedeni olarak kabul edildiğini, tek başına——– aynı oranlarla arttırılarak—– kararının hemen hemen geçmiş yıl ile—- elde edilmesi dahi — üzerinde oynandığını gösterdiğini, bu —– —-gerçekleşmesi için yapılan — giderleri ise —– olduğunu, böylece ——– faaliyet karı, —-olduğunu,—- yılında şirketin —– giderlerinin arttığı görüldüğünü, bu sebeple net ——– düştüğünü, ——— sonucunda elde edilen —– esas faaliyet karının düşük olduğnu bu düşüklüğün faaliyet ——— yuksek olmasından kaynaklandığının görüldüğünü, Tek başına satış ve maliyet miktarlarının aynı oranlarla arttırılarak brüt satış kararının ,hemen hemen geçmiş yıl ile aynı rakamın elde edilmesi dahi şirket kayıtlarının üzerinde oynandığını gösterdiğini, — gerçekleşmesi için yapılan — ise—- Böylece —- esas faaliyet karı, —- olduğunu,—–yılında şirketin — giderlerinin arttığı görülmektedir. Bu sebeple net dönem kârı —– düştüğünü,—— net satış cirosu sonucunda elde edilen —– esas faaliyet karının düşük olduğunu, bu düşüklüğün — giderlerinin yuksek olmasından kaynaklandığının görüldüğünü, bu sebepler ile —- yönetim ve temsil yetkilerinin tamamen kaldırılmasını, yada davalıların temsil ve yönetim yetkilerin sınırlandırılmasını,—- yanında müvekkillerinden—–müşterek imza ile yönetim ve temsile yetkili kılınmasını, bu nedenle davalıların temsil ve ilzam yetkisinin kullanılmasının atanacak bir onay kayyımının onayına bağlanmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekilinin—— tarihinde —– sisteminden göndermiş olduğu dilekçesi ile tarafların anlaşmış olup, iş bu nedenle davadan feragat ettiklerine, buna ilişki anlaşma belgesi ve son tutanak evrağını yazı ekinde ibraz ettiklerini, iş bu tutanak uyarınca tarafların yargılama masrafı ve vekalet ücret taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin —- tarihinde —— sisteminden göndermiş olduğu dilekçesi ile davacının —— tarihli feragata ilişkin beyanını kabul ettiklerini, dosyadan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını ayrıca karşı dava açılacağı ihbar ve beyanlarından da feragat ettiklerini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, Ticari şirket ( şirket yöneticilerinin azline ilişkin) istemine ilişkindir.
Taraf vekillerinin farklı tarihlerde davadan feragat ettiklerini, ve feragat beyanını kabul ettikleri mahkememize bildirilmiştir.Davacı ve davalı vekillerinin dosyada mevcut vekaletnamelerinde feragat özel yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat beyanlarının dosya ilk duruşmasında yapıldığı görüldü.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacı vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağından ön inceleme duruşmasındaki feragate göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu md. 22 uyarınca maktu harcın 1/3’ünün alınması gerektiğinden bu miktarın peşin alınan harçtan mahsubu ile arta kalan —-harç fazlasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafından herhangi bir yargılama ve vekalet ücreti bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —-bütçesinden ödenen —- arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak —-
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren —- haftalık süre içerisinde —- ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar.