Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2023/164 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/554 Esas
KARAR NO: 2023/161
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 05/08/2022
KARAR TARİHİ: 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı—- tarafından 27/08/2007-18/08/2014 tarihleri arasında çalıştığı işyerinden iş akdinin feshedilmesi akabinde—– Sayılı dosyada verilen —- Sayılı ilama göre işveren tarafından eksik ödeme yapıldığı gerekçesiyle bakiye alacak talebiyle,—– Sayılı dosyasından dava ikame edildiğini, —- tarafından açılan davanın dava dilekçesinde Davalı işveren tarafı olarak —– olarak belirtildiğini, Müvekkili olan davacı şirket tarafından sunulan cevap dilekçesinde “Davacı —— Müvekkilimiz Şirket çalışanı olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen şirketlerin iki farklı tüzel kişi olduğu” belirtildiğini, aynı şekilde hatalı olarak Müvekkiline yöneltilen bir başka talep olan ve —– Sayılı dosyasında devam eden dosyada; işbu dava Davalısı———Tarafından sunulan müzekkere cevabında da bu durum teyit edildiğini ve “müzekkerede belirtilen —– kendileri tarafından devralanmış olduğunun bildirildiğini,—– önce —— olduğunu sonra da ——- ünvanını aldığını tespit ettiklerini ; hem de, müvekkili olan davacı tarafından ——satın alınmadığını dolayısıyla şirketin ticari defter ve kayıtları uyarınca Davacı tarafın iddia ettiği gibi, Müvekkili olan davacı ile bir organik bağı olmadığının tespit edildiğini, Buna rağmen, —— Mahkemesi yeterli inceleme ve araştırma yapmaksızın, dosyadaki somut delillere rağmen Müvekkili olan davacı şirket aleyhine hüküm kurarak, Müvekkili Şirket’in çalışanı olmayan —– bakiye alacaklarından Müvekkili olan davacı Şirket’i sorumlu tutmuş ve 08/10/2021 tarihli kararıyla “Davanın KABULÜ ile, 1-Net 5.000,00 TL işe başlatmama tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğini, karar tarihi olan 08.10.2022 itibariyle kabul edilen 5.000,00TL kesinlik sınırı altında kaldığından; Müvekkili olan davacı şirket aleyhine —-tarafından başlatılan——- Sayılı dosyasına, Müvekkili olan davacı Şirket tarafından haciz tehdidine karşı ödeme yapılmak zorunda kalındığını, yapılan ödemenin rücuen tazmini istemiyle başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek ihtiyati haciz ve tedbir taleplerinin kabulüne,davanın kabulüne, davalı tarafından ——- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı şirketin adresinin ——- olduğunu, davalının —- herhangi bir ilgisinin olmadığı, dolayısıyla —— ödenen işe başlatmama tazminatından davalının sorumlu olduğunun iddia edildiğini, davacının rücu talebinin yerinde olmadığını, yetki itirazlarının kabulü ile Mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın ——- Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, bu talep kabul olunmadığı takdirde davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından ——-Uyarınca yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz ile takibin durduğu, davacı tarafından davalı itirazının iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından HMK 6. Madde kapsamında davalı şirket adresinin ———– olduğu gerekçesiyle yetkili mahkemenin ———- Mahkemesi olduğu yönünde Mahkememiz yetkisine itiraz ettiği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 6- (1): “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
(2): “Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 17- (1): “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 18- (1): “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.”
(2): “Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından———— Uyarınca yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz ile takibin durduğu, davacı tarafından davalı itirazının iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından HMK 6. Madde kapsamında davalı şirket adresinin ———- olduğu gerekçesiyle yetkili mahkemenin———– Mahkemesi olduğu yönünde Mahkememiz yetkisine itiraz edildiği, davacı ve davalı şirketlerin ticari merkezinin Mahkememiz yetki sınırları içinde olmayan ———– olduğu, davaya konu uyuşmazlığın bir kısım para alacağının rücuen tahsili istemine dayandığı, davalı tarafından yetki itirazının usulüne uygun şekilde dile getirildiği, davacı tarafından her ne kadar icra müdürlüğünün yetkisine itiraz olmaması nedeni ile davanın Mahkememizde açıldığı ileri sürülmüş ise de icra müdürlüğü yetkisine itiraz ile mahkeme yetkisine itirazın ayrı hukuki sonuçları olduğu ve birbirinden bağımsız değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla uyuşmazlıkta genel yetki kuralı gereği——— Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğu anlaşılmakla Mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili——-Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının Mahkememizin yetkisine yönelik itirazının kabulü ile Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya —–Asliye Ticaret Mahkemelerinin YETKİLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-6100 sayılı HMK m.20 gereği karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ——–Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususlarında yetkili Mahkemece değerlendirme yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —- Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 20/02/2023