Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/50 E. 2022/365 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/50 Esas
KARAR NO : 2022/365

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı arasında ——anlaşma sağlanmış — tarihinde Davalı —– tasarımı beyanı ile — hesabına gönderildiğini, Mart ayında davacı müvekkilinin gerekli tüm belgeleri gönderdiğini, Nisan 2020 de işe başlanacağının kararlaştırıldığını, ödeme belgesinin sunulduğunu, daval—- teslimini taraflar arasındaki anlaşma şartlarına uygun olarak yapmadığını, sadece ——- yapılmış ——- tamamlanmamış, kusurlu ve ayıplı ifa ——– tasarımının yapıldığını, —— davacı müvekkiline kullanılır şekilde teslim edilmediğini, ——–gerekli niteliklere haiz olmayan —- olup, ayıplı hizmet —– tarafından hazırlandığını, bununla birlikte taraflar arasında bir anlaşma olmamasına rağmen 2500-TL aylık bakım ücretinin talep edildiğini, davacı müvekkili tarafından ihtarname keşide edilerek sözleşmenin feshedilmiş ve davalı yana ödenen 20.000-TL nin iadesinin talep edildiğini, yapılan araştırma neticesinde yapılan —- olduğunu, tüm bu nedenlerle ayıplı hizmet ifa sebebiyle davalı —–faizi ile birlikte davacı müvekkiline ödenmesine, davacı müvekkilce—— kapatılmasına, fazlaya ait alacak ve dava hakları saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Davaya bakmaya yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin — Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın reddini talep ettiklerini, davalı müvekkili tarafından verilen hizmetin kesinlikle ayıplı ve eksik olmadığını, davacının ödediği hizmet bedelini geri alabilme için ortada bir ayıplı eksik hizmet ifası var gibi algı yaratmak istediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
*Davacı ve davalının ——kayıtları,
*———müzekkere cevabı,
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmıştır.
—— karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
Ticari dava ve ticari iş birbirinden farklı iki ayrı kavramdır. Her ticari dava ticari iş olmakla birlikte, her ticari iş ticari dava olmamaktadır. TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Dolayısıyla ticari iş kapsamında olmakla birlikte ticari dava sayılamayan durumlarda ticaret mahkemeleri görevli olmayacak, uyuşmazlığın niteliğine göre diğer mahkemelerin görev hususu değerlendirilecektir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması, diğer bir deyişle mutlak ticari dava olması gerekmektedir.
Somut olayda;Taraflar arasında —– sağlandığı bu anlaşma kapsamında davacı tarafça davalı —— yapıldığı, davacı tarafın iddiasına göre kusurlu ve ——– kurulumunun ifa edilmesi sebebiyle alacağa ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalının 6102 sayılı yasa kapsamında tacir olup olmadığının araştırılması gerektiği esas olduğundan, mahkememizce de bu görüş benimsenmiş olup, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı tartışmasız olmakla birlikte nispi ticari dava kapsamında kalıp kalmadığı hususunda sağlıklı değerlendirmelerin yapılması için, davacının bağlı bulunduğu——- olmadığının anlaşılması bakımından ayrı ayrı müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.
Müzekkere cevaplarında tarafların gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı, — müzekkere cevabında mükellef kaydının olmadığı,— kayıtlarının olmadığı görülmektedir.
Yapılan inceleme sonucunda tarafların gerek ——– kayıtlarının bulunmadığı, anlaşılması durumunda artık tarafların tacir olmadığı, ayrıca davalının tüketici kanunu bağlamında satıcı olmadığı, bu nedenle tüketici mahkemesinin de görevli olmadığı anlaşılmış olmakla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle DAVANIN USÛLDEN REDDİ ile GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya ——–Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK 20. Maddesi gereğince iki haftalık süre içinde dosyanın görevli —— Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde HMK 20 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
6-Kararın talep halinde davacı vekiline ve davalıya tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili yokluğunda davalı vekilinin ——— üzerinden yüzüne karşı, HMK 345/1. maddesi uyarınca tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.