Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/489 E. 2023/533 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/489 Esas
KARAR NO: 2023/533
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ: 30/06/2020
KARAR TARİHİ: 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka merkez —– Şubesi ile davalı borçlular arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden dava dışı —- şirketi firmasına ticari kredi açıldığını ve kullandırıldığını, —– müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığını, söz konusu sözleşmeye riayet etmeyen borçlunun sözleşmesinin feshedilerek —— Noterliğinin 02/05/2019 tarih, —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu borcun borçluya bildirildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerinde —— esas sayılı dosyası ile asıl alacağın ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başlanıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduğunu, işbu dava açılmadan önce Arabuluculuk başvurucu yapıldığını, ancak taraflar arasında anlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenlerle borçlunun haksız itirazının iptal edilerek takibin devamına, davalının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde özetle; Asıl borçlular açısından icra takibinin kesinleşmesine rağmen ve alacaklı davacı bankanın 700.000,00 TL bedelli ipoteği ve asıl borçlular için haciz kayıtları dosyada mevcutken asıl borçlular açısından tahsilata gidilmediğini, müvekkilinin tüm mallarına haciz konulduğunu ve müvekkiline karşı gelindiğini, ayrıca konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu, diğer yandan, Türk Borçlar Kanununun 581-603 maddeleri arasında düzenlenen kefalet sözleşmesi hükümlerine göre, asıl borçluya takip yapılıp bu takip semeresiz kalmadan ve rehne başvurmadan adi kefile başvurulamayacağını, davacı bankanın bu Kanun hükümlerine de uymadığını, açıklanan nedenlerle; haksız ve mesnetsiz talep ve davanın konusuz kalmakla reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava; Davacı tarafından davalı aleyhine —– esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına yöneliktir. Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.ahkememizde açılan işbu dava; davacı banka ile davalı borçlular arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden —– müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, dava dışı —– şirketi firmasına kullandırılan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı bankanın davalı kefil —- aleyhine yaptığı icra takibine, davalı borçlunun süresinde borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiği ve icra takibinin durmasına sebebiyet vermesi üzerine, davacı alacaklı banka vekili tarafından İİK 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dosya kapsamı ile sabittir.Mahkememiz tarafından celp ve incelenen dava konusu —— esas sayılı icra takibinin incelenmesinden;Davacı bankanın, dava dışı —— şirketi ile aralarında imzaladıkları kredi sözleşmesine dayalı borcun ödenmemesi üzerine işbu icra dosyasından müşterek borçlu müteselsil kefil —– —— aleyhine, 1.146.253,07 TL asıl alacak,293.051,77 TL işlemiş faiz,14.652,59 TL, BSMV, 2.216,28 TL ihtarname masrafı olmak üzere 1.456.173,71 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %50 faiz uygulanması ve ferileri ile birlikte tahsili için 22/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği ve davalı borçlu şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiği dosya kapsamı ile sabittir.Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 17.11.2021 tarih —– esas – —– karar sayılı ilamı ile;
“1-Davanın, davacının beyan ve dosyaya sunulan bilgilere göre, davacının açtığı itirazın iptali davasının;a-Dava konusu edilen 630.010,00-TL’lik talep yönünden, davadan önce ödemenin yapıldığı tespit edilmekle işbu miktar yönünden davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle REDDİNE,b-Dava açıldıktan sonra ödenen 563.968,78-TL yönünden, davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,2-Mahkememizce davacının davasının haklı bulunduğu ve dava tarihinden sonra ödenen alacak miktarı olan 563.968,78-TL üzerinden alacağın likit olması ve itirazın haksız bulunması sebebiyle İİK 67. Maddesi gereğince hesaplanan %20’sine isabet eden 112.793,75-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,” karar verilmiş, bu karar, ——- sayılı ilamıyla özetle, “…Ancak 1.007.135,86-TL dava değeri üzerinden açılan davada, dava tarihi itibariyle borcun ödenip ödenmeyeceği bilinmediğinden; davadan önceki kısmi ödemeler TBK 100 gereği hesaplama yapılarak davacı alacaklının davalı kefilden dava tarihi itibariyle talep edebileceği borç miktarı hesaplanmalıdır.Takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan kısmi ödemeler nedeniyle davacının davalı müteselsil kefil bakımından itirazın iptalini isteyebileceği alacağın miktarı hesaplanmamıştır.Dava tarihi itibariyle alacağın hesaplanarak eğer talebi gerekenden daha fazla bir miktar için dava açılmışsa bu miktar açısından davacının haksız olduğunun kabulü ile davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekir. Eğer fazla talep yok ise kalan miktar açısından ise gerek tahsilat gerekse vazgeçme nedeniyle kefaletin sona erdiğinin kabulü ile davacının dava tarihi itibariyle haklı olduğu gözetilerek davacı yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekir. Takipden sonra davadan önce yapılan çıplak ödeme miktarları esas alınarak yargı gideri ve vekalet ücreti hesaplanması doğru olmamıştır….”gerkçesiyle kaldırılmış, mahkememizce dosya istinaf ilamı doğrultusunda inceleme yapmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, dosyaya sunulan 25.05.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; —— Hukuk Dairesi kararına istinaden yapılan hesaplamada, dava tarihi itibariyle; asıl alacak tutarının 891.185,21 TL, faiz tutarının 71.362,32 TL, faizin %5 BSMV tutarının (71.362,32 TL x 5/100=) 3.568,12 TL, toplam alacak tutarının ise (891.185,21 TL + 71.362,32 TL + 3.568,12 TL=) 966.115,65 TL olarak hesaplandığı, davacının ise davayı 1.007.135,86 TL üzerinden açtığı ( 1.007.135,86 TL – 966.115,65 TL = 41.020,21 TL) fazla olarak açtığı tespiti yapılmış olup buna göre her ne kadar dava öncesi ve sonrasında borç itfa edilmişse de davacının dava tarihi itibarıyla 966.115,65 TL üzerinden davayı açmakta haklı olduğu ve bu miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatı, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği, fazla açılan 41.020,21 TL yönünden red nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti ile yargılama masrafı hesabı gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu edilen 41.020,20 TL’lik talep yönünden davadan önce ödeme yapıldığı anlaşılmakla bu miktar yönünden davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Kalan kısım yönünden ise davanın ödeme ve vazgeçme nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmakla konusu kalmayan dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Dava tarihi itibariyle davacının 966.115,65 TL’lik kısım yönünden davayı açmakta haklı olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 269,85 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 53,72 TL’sinin davacıdan, 1.266,28 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 124.272,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 6.899,00 TL yargılama giderinden 6.618,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı tarafından yapılan 77,60 TL yargılama giderinden 3,16 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
12.07.2023