Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/461 E. 2023/654 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/461 Esas
KARAR NO: 2023/654 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/06/2022
KARAR TARİHİ: 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ——— siciline kayıtlı olarak ——– şirketinden aldığı distribütörlük yetkisine istinaden tütün ürünlerin toptan satış ve pazarlaması konusunda faaliyet göstermektedir. Perakende gıda ve tekel ürün ticareti yapan, zincir market olan davalı ise müvekkilim şirketin toptan tütün ürünleri satışı yaptığı müşterisidir. Tüm ticari iş ve işlemleri usulüne uygun olarak şirket kayıtlarına intikal ettiren ve belge düzenine titizlikle uyan davacı müvekkilim şirket, yukarıda bahsi geçen ticari ilişki kapsamında davalıya pek çok kez tütün ürünü satışı yapılmış, usulüne uygun faturalar kesilmiştir. Davalı şirket 2022 yılı Mayıs ayı itibariyle ödemelerini aksatmaya başlamış ve kendisine teslim edilen ürünlerin bedellerini ödemememiştir. Takip talebimizde ekli olan dayanak belgelerden de anlaşılacağı üzere davacı müvekkilim, davalı şirkete: – 09.05.2022 tarihinde – ———– numaralı fatura konusu malları – 09.05.2022 tarihinde – ———– numaralı fatura konusu malları – 09.05.2022 tarihinde – ———– numaralı fatura konusu malları – 12.05.2022 tarihinde – ———- numaralı fatura konusu malları – 16.05.2022 tarihinde – ———– fatura konusu malları – 12.05.2022 tarihinde – ———–numaralı fatura konusu malları – 12.05.2022 tarihinde – ———- numaralı fatura konusu malları – 12.05.2022 tarihinde – ———— numaralı fatura konusu malları – 16.05.2022 tarihinde – ——— numaralı fatura konusu malları – 16.05.2022 tarihinde – ——— numaralı fatura konusu malları teslim etmişse de davalı tarafça ilgili faturaların ödemeleri yapılmamıştır. Davalı tarafla iletişim kurulmaya çalışılmışsa da davalı şirketin işlettiği marketleri devrettiği fark edilmiş ve alacaklarımızın tahsili için ———- E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmıştır. Davalı, ödeme emrinin kendisine tebliği üzerine takibe itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet vermiştir. Davalı taraf fatura bedellerini ödemediğinden ve haksız olarak icra takibine itiraz edip icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğinden işbu itirazın iptali davasının açılması lüzumu hasıl olmuştur. Dava öncesinde zorunlu arabuluculuk kapsamında davalı tarafla anlaşmak da mümkün olamamıştır. Anılan nedenlerden de anlaşılacağı üzere, davalının itirazı haksız ve yersiz olup iptali gerekmektedir. Ayrıca alacak likit olduğundan % 20 aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Yukarıda arz ve izah olunan hususlar ışığı altında, Davalının borca itirazının iptaline, Takibin devamına, Davalı borca kötüniyetle ve haksız olarak itiraz ettiğinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf duruşmaya gelmedeği gibi her hangi bir cevap vermemiştir.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunda; “5.1. Davacı tarafından ibraz edilen 2022 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu,5.2. Davalı şirket, inceleme günü olan 12.07.2023 tarihinde, ticari defterlerini ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinden bulunmaması sebebiyle davalı şirketin ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı,5.3. Davacı Şirketin Ticari Defterlerine Göre; Tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu,5.4. Davacının takibe konu ettiği alacağı oluşturan faturaların, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iş bu faturaların davalı şirkete elektronik ortamda tebliğ edildiği, iş bu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiği,5.5. Davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre takip tarihi itibariyle kaydi olarak 32.210,90.-TL Davacı şirketin Davalı şirketten ALACAKLI olduğunun kaydının olduğu,5.6. Takip öncesi dönemde davalıya usulünce gönderilmiş bir ihtarname tespit edilmediğinden takip öncesi faiz istenemeyeceği, ancak nihai kararın Sayın Mahkemede olduğu, davacı şirketin takip tarihinden önce talep ettiği 64,10.-TL işlemiş faizin takdirinin Mahkemenize ait olduğu,
5.7. İcra inkâr tazminatı ve tarafların diğer taleplerine ilişkin takdirin ise Mahkemeye ait bulunduğu, ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.

DELİLLER:——— E. Sayılı dosya uyap kayıtları,*Davacı şirket ticari defter kayıtları*Bilirkişi raporu *Tüm dosya kapsamı

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasına ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; taraflar arasında yer alan ticari ilişki nedeniyle fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
——– esas sayılı icra dosyası kayıtları celp edilerek incelenmiştir.Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuştur.Davalı taraf defterlerini incelemeye sunmamış davaya cevap vermemiştir.6100 sayılı HMK ; Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): “Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” (2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır. Somut olayda ; Davacı tarafından ibraz edilen 2022 yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, ticari defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu davacı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyeti bulunduğu, davalı şirket, inceleme günü olan 12.07.2023 tarihinde, ticari defterlerini ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinden bulunmaması sebebiyle davalı şirketin ticari defterlerinde inceleme yapılamadığı, davacı Şirketin Ticari Defterlerine Göre; tarafların tacir olduğu ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacının takibe konu ettiği alacağı oluşturan faturaların, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, iş bu faturaların davalı şirkete elektronik ortamda tebliğ edildiği, iş bu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edildiği, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre takip tarihi itibariyle kaydi olarak 32.210,90.-TL davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu kaydının olduğu, Takip öncesi dönemde davalıya usulünce gönderilmiş bir ihtarname tespit edilmediğinden takip öncesi faiz istenemeyeceği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Davalının ——– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin 32.210,90 -TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle DEVAMINA,
3-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 2.200,00-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 389,80-TL başvuru harcından mahsubu ile bakiye 1.810,20-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.621,50-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 2.616,29-TL’si ile davacı tarafça yatırılan 482,00-TL harç toplamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 17.900,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı davalı yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2023