Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/433 E. 2022/893 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/433 Esas
KARAR NO : 2022/893 Karar

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– 23/06/2020 tarihinde —– Taşeronluk Sözleşmesi akdetmişlerdir. Sözleşmeye göre müvekkilin yapacağı iş, —— kapsamaktadır.—— Mevkii —–parselinde bulunan taşınmaz üzerinde toplam iki apartmanda bodrum kat, zemin kat ve 9 normal kattan oluşan 80 bağımsız bölümün —– işlerinin yapılması olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmeye birim fiyat üzerinden akdedilmiş fiyat olarak da metrekaresi 398,00 TL olarak belirlenmiştir. Müvekkil işi eksiksiz bir şekilde yürütmekte olup sözleşmeye uygun olarak hakedişleri düzenleyip faturaları kesmiştir. Müvekkil 25/07/2020 tarihinde işe başlamış olup ilk faturasını sözleşme dışı yapılan malzeme ve işçilik bedeline karşılık olarak 09/11/2020 tarihinde kesmiştir. Sözleşmede 30 günde bir hakediş düzenleneceği ve müteahhide fatura edileceği kararlaştırılmış, müteahhit fatura kesilmesinden 15 gün sonra ödeme yapacağı sözleşmenin 12. Maddesinde hükme bağlanmıştır. Ayrıca yine aynı maddede “.ödeme programında gösterilen tutarın zamanında ödenmemesi halinde taşeron işi durdurma hakkına sahiptir.” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Müvekkil 25/07/2020 Tarihinde işe başlamış olup ilk hakediş 15/11/2020 Tarihinde yapılmış 23/11/2020 Tarihli fatura ile de faturalandırılmıştır. Sözleşme gereği ilk hakediş tutarının 08/12/2020 tarihinde ödenmesi gerekmekte iken ödeme yapılmamıştır.Müvekkil toplamda 3.901.980,55 TL fatura kesmiştir. Kesmiş olduğu faturalara karşılık 1.730.000,00 TL ödeme almış ve meblağın büyük kısmı olan 2.171.980,55 TL lik kısmı tahsil edememiştir. Davalılar ödemeyi yapmamış, sözleşmede kararlaştırılan, fatura kesilmesinden itibaren 15 gün içinde bedelin ödeneceği hükmü ihlal edilmiş ve müvekkil mağdur olmuştur. Müvekkil davalıların edimlerini ihlal ettikleri, borçlarını zamanı gelmiş olmasına rağmen ödememeleri nedeniyle sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca daha fazla zarara uğramamak için işi durdurmuş ve davalılara ihtarname keşide etmiştir. Davalıların borçlarını ödememesi nedeniyle müvekkil, yukarıda belirtilen sözleşmenin 12. maddesi uyarınca işi durdurmuştur. Akabinde tarafımızca davalılara 17/12/2020 Tarihli ——Yevmiye numaralı ihtarname keşide edilmiştir. Davalılara, özetle ilgili tutarın ödeneceği günün belirli olduğu, buna rağmen ödemeyi yapmadıkları, temerrüte düştükleri, borçlarını ödemeleri gerektiği, sözleşmeyi ihlal ettikleri ve sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini, alacağın 5 gün içinde ödenmemesi halinde sözleşmenin haklı nedenle feshedileceği, her türlü dava ve takip hakkımızın saklı olduğunu, buna ek olarak sözleşmenin 15. Maddesinde kararlaştırılan 500.000,00 TL cezai şartın ödenmesi gerekeceği ihtar olunmuştur. Buna rağmen davalılar borçlarını ödememişlerdir, müvekkilin işini eksiksiz bir şekilde yürütürken sözleşmedeki asli edim olan para ödeme edimini yerine getirmeyen, sözleşmede açıkça kararlaştırıldığı şekilde ödemelerini yapmayan davalıların, müvekkilin çekmiş olduğu ihtara rağmen ödemeyi yapmamaları ve kusurları nedeniyle sözleşmenin feshedilmesine neden olmaları sözleşmede belirlenen 500.000 TL’lik cezai şartın müvekkile ödemeleri gerektiği durumunu ortaya çıkarmaktadır. Sözleşmede ödemelerin yapılacağı süreler açıkça belirlidir. Davalılar ödemeyi yapmadıkları gibi kusurlarıyla sözleşmenin feshine sebep olmuşlar, müvekkili zarara uğratmışlardır. Sözleşmede kararlaştırılan 500.000 TL cezai şartı müvekkile ödemeleri gerekmektedir. Haklı davamızın kabulüyle fazlaya ve sebepsiz zenginleşmeye ilişkin tüm talep ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Yukarıda belirtilen sözleşmede kararlaştırılan 500.000,00 TL cezai şartın faiziyle sözleşmedeki asli edimlerini yerine getirmeyen davalılardan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı ——- vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Davacının sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshetmesinden dolayı fazlaya dair her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla davanın reddini talep ettiklerini, Davacı tarafından sözleşmeye aykırı şekilde tanzim edilen faturalar dayanak gösterilerek —— Esas nolu dosyası ile icra takibi başlatılmış müvekkil tarafından yapılan itiraz üzerine davacı yan tarafından ——Esas nolu dosyasında itirazın iptali davası açılmıştır. Müvekkil tarafından aynı dosyada cevap dilekçesi ile birlikte davacı tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedilmesinden dolayı sözleşmede kararlaştırılan 500.000TL cezai şartın ödenmesi için karşı dava ikame edilmiş olup dava halen derdest durumdadır. Yapılacak yargılama neticesinde haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın esastan reddine. Davanın —— Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine,Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.Davalı —— cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmaya katılan olmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasıdır.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; 23/06/2020 tarihli taşeronluk sözleşmesinin gereklerinin taraflarca yerine getirilip getirilmediği, davacının cezai şartı talebinin yerinde olup olmadığı davalının edimlerini yerine getirip getirmediği hususlarında uyuşmazlık olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce yapılan uyap kontrollerinde tarafların ——- numaralı esasında davalarının olduğu, dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu görüldü.HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca; ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.Aynı maddenin 4.fıkrasına göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
——Esas sayılı dosyası ile taraflar arasında daha önce açılan ——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——-Esas sayılı dosya konusunun aynı taraflar arasındaki sözlemeler olduğu, talep sonuçları farklı olsa da davalar arasında biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması, davalar arasında fiili ve hukuki irtibat olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamanın ——Asliye Ticaret Mahkemesinin——- Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememiz dava dosyasının HMK 166/1. maddesi gereği ——–Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, Mahkememiz dosya esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamanın ——–Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine ve dosyanın tevdiine
3-Dosyanın safahatlarının birleşen dosyada takip edilmesine, HMK.166/3 maddesi uyarınca birleştirme kararının derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine,
4-HMK.331/2 maddesi gereğince harç ,yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleşen dosyada esas hükümle birlikte karar bağlanmasına,Dair, tarafların yokluklarında esas hakkında verilecek kararla birlikte İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.