Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/42 E. 2023/19 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/42 Esas
KARAR NO : 2023/19

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle; Davacılar murisi müteveffa işçinin—– işverenliği işçisi olarak çalışmakta iken 23.11.2015 tarihinde geçirmiş bulunduğu bir iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu iş kazasının meydana gelmesinde davalı —– Şirketinin de %60 oranında kusurlu bulunduğu hususu ——esas sayılı dosyasına mübrez bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, zararlandırıcı olayda müvekkillerinin desteklerini kaybettiğini, somut olaya ilişkin olarak açılan —— esas sayılı maddi tazminat talepli davanın mahkemece kısmen kabul edildiğini, ancak —–İş Mahkemesinin 31.05.2019 tarih ve—– karar sayılı ilamının —– Bölge Adliye —– Hukuk Dairesi’nin 27/05/2021 tarih ve—— karar sayılı ilamı ile kaldırıldığını, kaldırma kararından sonra dosyanın —–. İş Mahkemesi’nin —–esas sayılı sırasına kaydedildiğini ve taraflarına şirketin ihyasına yönelik olarak dava açmak için süre verildiğini, dava dışı——- ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle; —– Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, gerekçe göstererek tescil talebini reddettiğini, müvekkili müdürlüğe —— ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde ——prosedürlere uygun olarak tasfiye edildiğini, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan tasfiye sürecindeki eksik yada erken sonuçlandırılan tasfiye memurunun kusurundan dolayı —— sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edelin işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğundan yargılama masraflarının üzerlerine yüklenmemesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı şirketin yasal tasfiye sürecinin tamamlandığını ve bu süreçte —— tasfiye memuru olarak görevlendirildiğini, açılan ihya davasının usule ve yasaya aykırı olup davanın reddi gerektiğini, ihyası istenen şirketin, davacılara yönelik muaccel bir borcu bulunmadığını, davacılar tarafından ihyası istenen şirketin aleyhine tazminat davası açıldığını, bu dava neticesinde kesinleşmiş bir mahkeme ilamı olmadığını, dolayısıyla davacıların ihyası istenen şirket nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından bu ihya davasının açılmasında hukuki yararının olmadığını, ihyası istenen şirketin tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığını ve akabinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, tasfiye memuru müvekkil ——tasfiyeye ilişkin tüm işlemleri eksiksiz yaptığını, bu kapsamda herhangi bir sorumluluğunun bulunduğunun kabul edilmesi kanuna aykırı olacağını, ihyası talep edilen söz konusu şirketin tasfiyesine başlanıldığı dönemde şirketin aktif pasif herhangi bir mal varlığı, muhtemel bir alacağı veya muhtemel borcu bulunmadığından tasfiye sürecinin müvekkilinin herhangi bir kusuru olmaksızın eksiksiz bir şekilde tamamlandığını, şirketin ihyasına karar verilmesi halinde bile tasfiye memuru ——-sorumluğundan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden bağışık tutulması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı Tasfiye Halinde ——– esas sayılı dosyası ile açılan maddi tazminat davasında taraf teşkili sağlanabilmesi için açılan şirketin ihyası davasıdır——– yazı cevabının incelenmesinde;—— sicil nolu dava dışı Tasfiye Halinde —— ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin sermayesinin 50.000,00 TL, ana sözleşmesinin 15.06.2011, ortağı ve yetkilisinin ——-olduğu ve şirketin tasfiye suretiyle ticaret sicilden 16.02.2021 tarihinde terkin edildiği görülmüştür.Davacı tarafından dava dışı Tasfiye Halinde ——- esas sayılı dosyasında açılan maddi tazminat davasında dava dışı şirketin ticaret sicilden resen terkin edilmesinden dolayı ihya davası açıldığı,——esas sayılı dosyasının 29.09.2021 tarihli duruşmasında dava dışı Tasfiye Halinde ——-yönünden ihya davası açmak üzere davacılar vekiline süre verildiği görülmüştür.Davacı tarafça—— esas sayılı dosyasında maddi tazminat davası açıldığı ve bu dava derdestken dava dışı şirketin tasfiyesinin sona erdirildiği anlaşılmaktadır.Bu kapsamda şirketin ihyasında davacının hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiş olup, 6102 sayılı TTK 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının tasfiye esnasında derdest olan davası nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, bu nedenle davanın kabulüyle——ticaret sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde —–İş Mahkemesinin ——esas sayılı dosyasındaki işlemler ile sınırlı olmak üzere ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, şirketin hem ortağı hem de son tasfiye memuru olan——- tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş, bu şirketin tasfiyesinin derdest dava devam ederken gerçekleştirilmesi nedeniyle davalı tasfiye memurunun kusurunun söz konusu olduğu ve bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davalı——ise yasal hasım olması ve davalı —— müdürlüğünün işbu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalı ——-yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, fakat davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumluluğu bulunduğu anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1——–sicil nosunda kayıtlı Tasfiye halinde —— esas sayılı dosyasındaki işlemlere esas olmak üzere ihyasına,
2-Ek tasfiye memuru olarak —–kimlik numaralı son tasfiye memuru —— atanmasına, tasfiye memurunun aynı zamanda şirket ortağı ve şirketin hatalı olarak, tasfiye işlemlerini eksik bırakarak tasfiyeye soktuğu anlaşılmakla tasfiye memuruna ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
3-Karar kesinleştiğinde ihya işleminin ve neyle sınırlı olarak ek tasfiyeye karar verildiğinin ticaret siciline şerhi için karardan yeterli suretinin——- GÖNDERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davalı tasfiye memuru —— alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan—– göre takdir olunan—— vekalet ücretinin davalı tasfiye memuru ——- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ve 183,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 344,50 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru ——alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,Dair; davacı vekilinin yokluğunda karşı, davalı vekilinin yüzene karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde—–Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.