Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/414 Esas
KARAR NO: 2023/704
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/06/2022
KARAR TARİHİ: 01/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalının almış olduğu mallardan dolayı müvekkili şirkete açık hesaptan 2.077.834,53TL borcunun bulunduğunu, davalı tarafın defterlerinde de kayıtlı olan faturalara konu malların davalıya teslim edildiğini, davalının bu mal bedellerini zamanında ödenmediğini, bu konuda davalı tarafa 23/03/2022 tarihinde ——–Noterliğince ihtarnamenin keşide edildiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı tarafın temerrüde düştüğünü, davalı aleyhine ———E. sayılı icra dosyası açıldığını, kötü niyetli olarak takibe itirazla takibin durdurulduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyan etmiş ve itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından satış sözleşmesinden doğan alacağına yönelik ——— Esas sayılı dosyası ile haksız bir şekilde icra takibi başlatıldığını, yasal dayanağı olmayan takibe, süresinde itiraz ederek takibin durdurulduğunu, icra takibine yaptıkları itirazın hukuka uygun olup işbu itirazın iptali davasının reddinin gerektiğini, müvekkilinin icra takibi konusu yapılmış olan alacak ile ilgili bir borcunun bulunmadığını, davacı alacaklı olduğunu iddia etmişse de dava dilekçesinde iddiasını ispatlayacak hiçbir delil sunmadığını, davacı tarafından taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan malların satışı ile teslimi iddialarının ispat edilemediğini, davacının ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketçe alınan mallar karşılığında, müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia etse de, davacının müvekkili şirket uhdesinde hak ve alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, icra inkar tazminatına yönelik talebin de reddinin gerektiğini beyan etmiş, davanın ve kötü niyet tazminatının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itirazında takibe dayanak belgeler olan e-faturalara ve cari ekstre raporuna itiraz etmediğini, davalının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalıya taraf defterlerinde kayıtlı olan iş bu faturalar konusu malların satıldığını ve teslim edilmiş olmasına rağmen davalı borçlunun iş bu mal bedellerini müvekkili şirkete vadesinde ödemediğini, davalı tarafın temerrüte düştüğünü belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava; İİK 67.maddesi uyarınca,——— Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacının, davalıdan faturaya dayalı cari hesap alacağı olarak 2.077.834,53 TL alacağının bulunup bulunmadığı, davacı tarafça davalıya iddia edilen bedel kadar satış ve mal teslimi yapılıp yapılmadığı, satış yapılmışsa davacı tarafından satılan malların bedelinin ödenip ödenmediği, buna bağlı olarak davacı tarafça başlatılan ——– esas sayılı dosyasındaki takibe yaptığı itirazın iptali ve icra inkar tazminat şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafça davalı hakkında——-E.sayılı dosyasında açık hesap alacağı dayanağıyla 2.077.834,53 TL’lik icra takibi başlattığı, davalı tarafça takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmektedir. Mahkememizin 15/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında dosyanın uyuşmazlık noktalarında rapor düzenlenmesi için bir borçlar hukukunda uzman nitelikli hesaplama uzmanı ile bir mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş olup, heyet tarafından sunulan 03/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı ve davalının 2021-2022 ticari defter ve belgelerinin muhasebe standartlarına uygunluğu tespit edilmiştir. Davacı ve davalının ticari defterler açılış ve Gelir İdaresi Sistemine yüklenmesi (e-defter beratları) zamanında yapılmıştır. Davacı ve davalı defterleri kayıt nizamının VUK 215-219 muhasebe sistemi uygulama ve genel tebliğ hükümlerince ve usulüne uygun birbirini tamamladığı tespit edilmiştir. Yıl sonu açılış ve kapanış rakamlarının birbirini teyit eder doğrulukta olduğu tespit edilmiştir. Davalı ticari defter kayıtlarında bulunmayan 5.130,00TL tutarlı fatura dışında davacı ve davalı kayıtlarının birebir örtüştüğü tespit edilmiştir. Davacının ticari defter, kayıt ve belgelerine göre davalıdan alacağı; 2.077.834,53TL’dir. Davalının ticari defter, kayıt ve belgelerine göre davacıya borcu; 2.072.703,23TL’dir. Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu hususunda ihtilafın bulunmadığı, davacı tarafından 23.03.2022 tarihinde ——– Noterliği’nde düzenlenerek davalıya gönderilen ——— yevmiye numaralı ihtarnamede ticari işler nedeniyle (tebliğden itibaren bir gün içinde) davalıdan 2.077.834,53TL’nin ödenmesinin talep edildiği; işbu ihtarnamenin 24.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 23.03.2022 tarihinde ———. Noterliği’nde düzenlenerek davalıya gönderilen ——– yevmiye numaralı ihtarnamenin 24.03.2022 Perşembe tarihinde tebliğ edildiği görülmekle işbu ihtarnamede tebliğden itibaren bir günlük ödeme süresi verilmesine rağmen borcun davacıya ödenmemesi karşısında davalı borçlunun, TBK m. 92/1, b. 1 1 ve TBK m. 93/1 hükümlerince bir günlük sürenin dolmasıyla TBK m. 117 hükmünce 28.03.2022 Pazartesi günü borçlunun temerrüdüne düştüğü, davacı tarafından davalı aleyhine ———-E. sayılı icra takibinin başlatıldığı, 2.077.834,53TL.nin ödenmesinin talep edildiği, “borcun sebebi” olarak “açık hesap alacağı”nın gösterildiği; itiraz üzerine takibin durduğu, davalı tarafça borçlu olmadıklarının iddia edildiği; ancak yukarıdaki mali incelemeler neticesinde davacının (ticari defterlerine göre) cari hesap alacağı sebebiyle davalıdan 2.077.834,53TL. alacaklı olduğu yönünde kanaate varılması nedeniyle davacının malvarlığının aktif kısmında icra takibine konu edilen miktar yönünden alacak hakkına sahip olduğu kanaatine varıldığı; takdirin TMK m. 4 hükmünce Sayın Mahkeme’ye ait olduğu…” şeklinde rapor düzenlendiği, raporun dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraf ticari defterleri ve diğer delillere göre davacının davalıdan 2.077.834,53 TL alacaklı olduğu, davacının davalıya karşı başlattığı icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı, davacının davasını kanıtladığı, alacağın likit olduğu ve bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabülüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın KABULÜNE, davanın ——— esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına,
-2.077.834,53 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 141.936,88 TL harcın peşin alınan 25.095,05 TL harçtan mahsubu ile kalan 116.841,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 238.226,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 25.095,05 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı ve 6.079,50 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 31.255,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2023