Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/368
KARAR NO: 2023/708
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı/borçlu taraf arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap alacağı bulunmadığını, Davacı şirketin cari hesap alacağının ödenmesi davalı/borçlu taraftan istendiği ancak davalı/borçlu tarafça davacı şirkete hiçbir ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde taraflarınca cari hesap alacağı için davalı/borçlu aleyhine, —-İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı dosyası ile Örnek 7 ilamsız icra takibi yapıldığını ve söz konusu meblağın takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi istendiğini, davalıya ödeme emri tebliği üzerine davalı borcu kabul etmediğini, borcun aslına, ferilerine, faize ve faiz oranına itiraz ettiklerini beyan ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının/borçlunun —– İcra Müdürlüğünün—– Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve huküka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının/borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına, kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı ile Davacı arasında cari hesap alacağından kaynaklandığı iddia edilen 826,00 Euro’luk alacak için —– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası nezdinde davacı tarafından icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından başlatılan takibin hukuki ve maddi bir dayanağı bulunmadığından ve davacı tarafın herhangi bir borcu bulunmadığından davacı tarafından söz konusu icra takibine haklı bir şekilde itiraz edildiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, davalı şirket, dış atölye ve talaşlı imalat işlerinin yapılması için tedarikçi firma konumunda olan davacı ile anlaşmış olup; davacının 04.06.2021 tarih ve —– teklif no lu fiyat teklifinin kabul edilmesi üzerine taraflar arasında 09.08.2021 tarih ve —-sipariş numaralı Sipariş Formu düzenlendiğini, sipariş formunda işin davalı şirkete teslim tarihi 27.08.2021 olarak kararlaştırılmış olmasına rağmen teslim süresine kısa bir süre kala hizmet veren firma davacı tarafından işlerin bir kısmının tamamlanamayacağı davalı şirkete bildirildiğini, bu nedenle davalı şirket tarafından söz konusu işin eksik kalan kısmı başka bir firmaya yaptırılmış ve bu işler karşılığında davalı şirket 700 Euro + Kdv olmak üzere toplamda 826,00 Euro’luk bir ödeme yapıldığını, taraflar arasındaki anlaşmanın esaslarını düzenleyen “Genel Satın Alma Şartları” isimli anlaşmanın 6. Maddesinde yer alan “Mücbir sebep halleri hariç olmak üzere, teslimat, süresi içerisinde yapılmadığı veya hiç yapılmadığı takdirde,—-hiçbir ihtar ve kanuni işleme veya satıcı’nın muvafakatine lüzum kalmaksızın… Teyit edilmiş Sipariş Emrini iptal edip işi satıcının nam ve hesabına bir başkasına yaptırabildiği, satıcı bu halde ortaya çıkabilecek fiyat farkını ve masrafları —-ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder.” hükmü uyarınca davalının, davacının işi tamamlamaması sebebiyle işi başka bir firmaya yaptırmış olması basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü olan davacı tarafın da kabulünde olan bir husus olduğunu, davalı ile mutabık kalmasına ve borcunu eksik ifa ettiğini kabul etmesine rağmen kabul edeceğini taahhüt ettiği 17.01.2022 tarihli, —– nolu ve KDV dahil 826,00 EURO tutarındaki davalı iade faturasını kabul etmemiş ve davalı şirkette 19.01.2022 tarihli, —-no.lu ve KDV dahil 826,00 EURO tutarında iade faturasını düzenlediğini, davacı tarafın belirtilen tutara ilişkin düzenleyerek davalıya ilettiği faturaya davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmiş ve söz konusu fatura—-.Noterliğinin —- yevmiye nolu ve 07.02.2022 tarihli ihtarnamesiyle davacı tarafa iade edildiğini, davalı şirkette karşı ikame edilmiş olan işbu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali davasının davalı şirket yönünden tümüyle reddine, davacı tarafın işbu itirazın iptali davasında haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafı ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporunu ibraz etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.
—- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı tarafa ait ticari defterler üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU /TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI –
Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2): “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3): “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4): “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5): “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64-
(1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2): “Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83-
(1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Tİcari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, tarafların ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi alanında uzman bilirkişi marifeti ile incelemesine karar verilmiş ve tarafların ticari defterleri incelenerek bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ibraz ettiği usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinde, davalı şirkette ait hesap hareketleri aşağıdaki gibi olduğu,
2021 yılı —–Kodlu Alıcılar Hesabın Dökümü
Yukarıdaki tablolarda görüldüğü gibi: Davacı tarafından davalı tarafa TL ve Euro para biriminden mal ve hizmet satışı yapıldığı ve 31.01.2022 tarihi itibariyle TL para birimi ile yapılan mal ve hizmet satışlarından kaynaklı davalından alacağının bulunmadığı, davacı tarafından davalı tarafa 10.11.2021 tarihinden 29.11.2021 tarihine kadar 4 fatura ile 82.107,95 TL (6.726,00 Euro ) tutarlı satış yapıldığı, bu süreçte davalının 17.729,15 TL (1.207,14 Euro) tutarlı iade faturasını davalı alacağına kayıt ettiği, davalıya 12.716,27 TL (826,00 Euro) tutarlı iade faturası ile 15.991,93 TL tutarlı kur farkı faturası düzenlendiği, davalıdan 84.109,63 TL (5.518,86 Euro) ödeme aldığı ve buna göre 31.01.2022 tarihi itibariyle davalından olan alacağının 8.977,37 TL ( 826,00 Euro) olduğu görüldüğü,
Davacı Hesap İncelemesi:
Davalı tarafın ibraz ettiği usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinde, davacı şirkete ait hesap hareketleri aşağıdaki gibi olduğu,2021 Yılı —- Kodlu Satıcılar Hesabının Dökümü:
Yukarıdaki tablolarda görüldüğü gibi: Davalı tarafından davacı taraftan TL ve Euro para biriminden mal ve hizmet alışı yapıldığı ve 31.01.2022 tarihi itibariyle TL para birimi ile yapılan mal ve hizmet alışlarından kaynaklı davacıya borcunun bulunmadığı, davalı tarafından davacı taraftan 10.11.2021 tarihinden 29.11.2021 tarihine kadar 4 fatura ile 82.107,95 TL (6.726,00 Euro ) tutarlı alış yapıldığı, bu süreçte davacıya 17.729,15 TL ( 1.207,14 Euro) tutarlı iade faturası düzenlendiği, 84.109,63 TL (5.518,86 Euro) tutarlı ödeme yapıldığı, davalının 15.991,93 TL tutarlı kur farkı faturasını davacı alacağına kayıt ettiği ve buna göre 31.01.2022 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı görüldüğü, davacı şirketin 2021 yılı BS Formunda davalı şirkete 8 adet belge/fatura ile KDV hariç 82.833,00 TL tutarımda e. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, davacı şirketin 2021 yılı BA Formunda davalı tarafından davalı şirkete 2 adet belge/fatura ile KDV hariç 5.188,93 TL tutarımda c. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, davacı şirketin 2022 yılı BS Formunda davalı şirkete 2 adet belge/fatura ile KDV hariç 24.328,98 TL tutarımda e. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, davacı şirketin 2022 yılı BA Formunda davalı tarafından davalı şirkete 1 adet belge/fatura ile KDV hariç 10.835,93 TL tutarımda e. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, Davalı —-bağlı bulunduğu —- Vergi Dairesi 03.10.2018 tarihli yazısı ekinde davacının 2021 ve 2022 yılı BS ve BA Formunu dosyaya gönderdiği, davalı şirketin 2021 yılı BA Formunda davacı tarafından davalı şirkete 8 adet belge/fatura ile KDV hariç 82.833,00 TL tutarımda e. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, davalı şirketin 2021 yılı BS Formunda davacı şirkette 2 adet belge/fatura ile KDV hariç 5.188,56 TL tutarımda e. belge düzenlediği görüldüğü, davalı şirketin 2022 yılı BS Formunda davacı şirkette 1 adet belge/fatura ile KDV hariç 10.835,93 TL tutarımda e. belge düzenlediği görüldüğü, davalı şirketin 2022 yılı BA Formunda davacı şirket tarafından davalı şirkete 2 adet belge/fatura ile KDV hariç 24.328,97 TL tutarımda e. belge düzenlemiş olduğu görüldüğü, sıra No.lu VUK Genel Tebliğ gereği– döneminden itibaren, elektronik ortamda düzenlenen belgeler BA ve BS formu ile bildirimlere dahil edilmediğinden, davacı ve davalı tarafından e.belge olarak düzenlenen faturalar BS ve BA formu ile bildirimi yapılmadığı, davacı şirketin ibraz ettiği, 2021 ve 2022 yılı ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. M.220-226” ve | Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini GİB onaylı beratlarını süresinde almış olduğu görüldüğü, davalı şirketin ibraz ettiği, 2021 ve 2022 yılı ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226′ ve –Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre Defteri Kebir ile Yevmiye defterlerini GİB onaylı beratlarını süresinde almış olduğu görüldüğü, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 8.977,37 TL ( 826,00 Euro) alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya borcunun bulunmadığı, taraf ticari defter kayıtlarındaki 8.977,37 TL ( 826,00 Euro) tutarındaki uyumsuzluğun, davalının 17.01.2022 tarihli —– seri nolu ” — ” açıklamalı 826,00 Euro tutarlı iade faturasına istinaden, davacının düzenlenmiş olduğu 19.01.2022 tarihli —–seri no.lu *—–KDV dahil 826,00 Euro tutarlı iade faturasının, davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalı tarafından davacının dava ve takibe konu cari hesabı oluşturan 4 adet 6.726 Euro faturalarını ticari defterlerine kayıt ettikten sonra yasal 8 günlük itiraz süresinden sonra 24.12.2021 tarihinde 381,14 Euro’luk ve —— seri no.lu 826,00 Euro tutarlı iade faturası düzenlemiş ve davacı tarafından 24.12.2021 tarihinde 381,14 Euro’luk davalı iade faturasına itiraz etmemiş, 17.01.2022 —– seri no.lu 826,00 Euro tutarlı iade faturasına karşılık ise 19.01.2022 tarihli —–seri no.lu 826,00 Euro’luk iade faturasını düzenlediği, davalı tarafından davacının 19.01.2022 tarihli 826,00 Euro tutarlı iade faturasına yasal 8 günlük itiraz süresinden sonra —- Noterliğinin 07.02.2022 tarihli —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiği, davalı tarafından dava dosyasına sunulan, dışı şirket tarafından davalı şirkette düzenlenmiş 07.12.2021 tarihli —- seri no.lu “—- Açılması” açıklamalı KDV dahil 826,00 Euro tutarlı faturaya konu işlerin, davalının 826,00 Euro tutarlı iade faturasına konu işler olup, olmadığı hususu uzmanlık alanımda olmayıp takdir Mahkemenin olduğu, takdir Mahkemeye ait olmak üzere; dava ve takibe konu cari hesabını oluşturan 4 adet 6.726 Euro tutarlı faturalara davalı tarafından yasal 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmediğinden, iade faturasına konu işinin davacı tarafından eksik veya ayıplı yaptığına dair dosya kapsamında dair dayanak belge bulunmadığından, davalının 826,00 Euro tutarlı iade faturasına konu işin eksik veya ayıplı yapıldığını ispatlayamadığının kabulü halinde, davacının davalıdan 826,00 Euro alacağa olduğu, 826,00 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 SK. Md. 4/a uyarınca Kamu Bankalarının 1 yıllık Euro mevduatlarına uyguladıkları faiz oranına göre döviz faizi de yürütülebileceği, davalının, 17.01.2022 tarihli —– seri no.lu—-” açıklamalı 826,00 Euro tutarlı iade faturasına konu işin davacı tarafından eksik ve ayıplı olduğunu ispatlaması halinde, davacının davalıdan takibe konu edilen 826,00 Euro alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler, ticari defterler, alınan rapor incelenmiş olup; Davanın itirazın iptali davası olduğu, icra takibinin cari hesap alacağına ilişkin olduğu, takibin 826,00 Euro üzerinden başlatıldığı, tarafların ticari defterlerinin incelendiği, ticari defterlerin usulüne göre tutulmuş olduğu, tarafların ticari defterlerde görüldüğü üzere 826,00-EURO değerindeki fatura yönünden ihtilaflı oldukları görülmektedir.
Davacı taraf cari hesaptan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etmekte, davalı taraf ise 826,00-Euro değerindeki faturadan kaynaklı borçlu olmadığını, faturaya konu davacının yapması gereken işi yapmadığı, başka bir firmaya yaptırmak zorunda kalındığı ve ödemenin dava dışı başka firmaya yapıldığı yönünde savunmada bulunmaktadır.Davalının faturaya konu işi tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim ettiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, faturaya konu mal ve hizmetin teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı, davalı tarafın davacı taraf faturalarından sonra ayıp ve eksik ifaya ilişkin davacı tarafa mail gönderdiği, daha sonra yine iade iade faturasına itirazlar aşamasında ihtarname çektiği, eksik olan işi başka bir firmaya yaptırdığına dair fatura ve ödeme dekontu sunduğu görülmekle, ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Kötü niyet tazminat talebinin, davacının kötü niyetli takip başlattığına dair kanaat oluşturacak nitelikte delil bulunmadığından ve bu yönde kanaat oluşmadığından yerinde olmadığı görülmekle, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İspatlanamayan Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 153,41 TL harcın mahsubu ile, 116,44 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre dava tarihindeki kur üzerinden belirlenen 14.503,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin (e-duruşma) yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.