Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/364 E. 2022/628 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/364 Esas
KARAR NO : 2022/628
DAVA: Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ: 25/05/2022
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Öz Sermaye Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —–olduğunu, müvekkilinin —- nezdinde doğan — alacağını, karşılıksız olarak —- tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile temlik alan —- devir ve temlik ettiğini, bu temlik edilen alacağın sermaye artışında kullanmak üzere —— ayni sermaye olarak konulmak istenildiğini, bu sebep ile —–uyarınca bu alacağın bilirkişi marifeti ile tespitinin yaptırılmasını talep etmiştir.
Ticaret Kanunu’nun 343. maddesinde “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile—– karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dosyaya sunulan— tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; Davacı ——ortaklarından biri olduğu, şirket ortağı ——alacağının bulunduğu, varlığı tespit edilen alacağın bir ————devredildiği, temlik konusu alacağın —–devamı maddeleri gereğince; davacı tarafından sermaye olarak konulması talep edilen —– sermaye olması koşullarının oluştuğu bildirilmekle birlikte dosya kapsamına göre davacının ayni sermaye olarak tespitini istediği—— dava dışı ——- tarihli alacağın temliki sözleşmesiyle devrettiği, alacağın temliki hükümlerine göre artık davacının temlik ettiği bu alacakla herhangi bir ilişkisinin kalmadığı, ve bu alacağa ilişkin herhangi bir talep hakkının da bulunmadığı, kendisine ait olmayan bir alacağın nakdi sermaye tespiti şeklinde olsa bile dava yoluyla böyle bir talepte bulunamayacağı, söz konusu alacağın dava dışı —— temlik edilmiş olmakla bu alacak üzerindeki tasarruf hakkının ancak bu dava dışı şirkete ait olabileceği ve böyle bir davanın da bu şirket tarafından açılabileceği, bu nedenle davacının bu davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davanın dava şartı aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ———– Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30.11.2022