Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/362 E. 2023/248 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/362 Esas
KARAR NO: 2023/248
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/05/2022
KARAR TARİHİ: 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin müşterilerine—– düzenlenmesi,——-hizmetleri, ——-reklamcılığına ilişkin olarak danışmanlık hizmetleri veren oldukça saygın bir şirket olduğunu, davalıya da ———–reklamlarının hazırlanması konusunda hizmet verdiğini, davalı şirkete ———— kısmında da davacı şirketin davalı şirkete hizmet verdiğine dair ——- yer aldığını, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin 31.03.2020 tarihinde başladığın, 30.06.2021 tarihinde sona erdiğini, davalının davacı şirketle olan ticari ilişkisi sebebiyle düzenlenen son fatura olan 30.06.2021 tarihli faturanın vadesinin 23.07.2021 tarihi olduğunu, taraflar arasında süregelen bu ticari ilişki kapsamında, davacı şirket basiretli bir tacir gibi hareket ederek edimini yerine getirdiğini ve vermiş olduğu hizmet karşılığında faturalar düzenlediğini , davacı vermiş olduğu hizmet karşılığında düzenlemiş olduğu fatura bedelleri toplamı ———– ödeme yaptığını, davalının yapmış olduğu ödemeler toplamı olan 6.440,03-TL davacının toplam alacak miktarı olan 30.931,18-TL’den düşüldüğünde, davacının davalı taraftan 24.491,15-TL alacaklı olduğunu, davalıdan olan alacağın tahsil edilebilmesi amacıyla ——- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine, davalı/borçlunun yetki itirazı kabul edilerek dosyanın —– sayılı sırasına kaydedildiğini,——- dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin 11.04.2022 tarihinde borçlu vekiline tebliğ edildiğini, 12.04.2022 tarihinde borçlu vekili aracılığıyla takibe ve borca itiraz edilmesi üzerine; icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile davalının ——– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının yüzde yirmisinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
——sayılı takip dosyası —- sisteminden celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64——- Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/10/2022tarihli celse ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2020,2021 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, 1 SMMM bilirkişi, 1 bilgisayar mühendisi uzman bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
Davalı tarafa HMK.222 madde kapsamında E-tebliğ yoluyla yapılan ihtara karşın, ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiştir.Mahkememizin 30/11/2022 tarihli ara kararı ile;”…işbu esas sayılı dosyasının 25/10/2022 tarihli——– ———yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde 1 SMMM bilirkişi ile 1 bilgisayar mühendisi bilirkişi marifeti ile 28/11/2022 günü saat 14:00’da inceleme yapılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 27/10/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların——-adresinde bulunduğunu beyan ettiği, davalı şirkete Mahkememiz duruşma zaptının 10/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı tarafça ticari defterlerin hangi adreste bulunduğunun beyan edilmediği, inceleme günü olan 28/11/2022 tarihinde de Mahkememize ticari defter ve kayıt ibraz edilmediği anlaşılmakla dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:1-)Davacı vekili tarafından davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların ——–adresinde bulunduğunu ve yerinde inceleme talebinde bulunduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; ——– talimat yazılarak; 1 SMMM bilirkişi ve 1 bilgisayar mühendisi bilirkişi tarafından tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında HMK M.278/3 HUSUSLARI DİKKATE ALINARAK HER İKİ TARAF VEKİLİ HAZIR BULUNMAK KAYDIYLA YERİNDE İNCELEME YAPILARAK rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, bilirkişilerin emek ve mesailerine karşılık ayrı ayrı 1500-TL ücret takdirine, bu aşamada delil avansı daha önce yatırılmış olduğundan başkaca delil avansı yatırılmasına yer olmadığına, 2-)İşbu ara kararın taraflara / taraf vekillerine tebliğine,…” karar verilmiştir.
Davacı tarafından ticari defter ve kayıtların bulunduğu yer bildirilmiş olmakla rapor tanzim edilmek üzere—- talimat yazılmıştır.——dosyasında bilirkişiler aracılığı ile tanzim edilen rapor Mahkememize sunulmuştur. SMMM bilirkişi —- bilgisayar mühendisi bilirkişi —-tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle;”… —- dosyası ile, Alacaklı/Davacı .—– tarafından Borçlu/Davalı ——Çeşitli faturalardan kaynaklı bakiye cari hesap alacağı (İstenen: Yıllık Adi Kanuni Faiz) 24.491,15TL Toplam Alacağa istinaden (İcra Takip açılış tarihine gecikme faizi talep etmeden) takip tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek %9,00 Adi Kanuni Faizi oranında hesaplanacak faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, İcra takibine takip borçlusu tarafından yetki itirazında bulunulması sebebi ile İcra Takibine ——–Esas nolu dosyası ile devam edilmiş olduğu, Ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olduğu, Borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen 11.04.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile; borca, faize ve fer’ilerine itiraz edilmesi sebebi ile, İcra Dairesi tarafından 12.04.2022 tarihinde takibin durdurulmuş olduğu, İcra Takip Dosyasındaki Alacak Nedeninin: “Çeşitli faturalardan kaynaklı bakiye cari hesap alacağı 24.491,15 TL” açıklamasına dayandırılmış olduğunun tespit edildiği, Davacı —– —– yılı Yasal Defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek vaziyette olduğu, -Davacı —– yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; Taraflar arasındaki ticari çalışmanın davacının yasal defter ve dayanağı belgelerine göre —–yılında başlamış olduğu, Davacı ve Davalı taraf arasında dava dosyası içerisinde imzalanmış olan Ticari bir sözleşme/Cari Hesap Sözleşmesi bulunmadığı ve Davacının Davalı tarafa 30.06.2021 tarihinde kesmiş olduğu 1.348,61-TL Tutarlı Satış Faturası ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlanmış olduğu ve buradan hareketle Davacı ——– Davalı ————- firmasından yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 18.11.2021 İcra Takip Tarihi İtibari ile 24.491,15.-TL tutarında alacaklı olduğu, teknik Yönden Yapılan İnceleme ve Tespitlerde; 14.08.2020 tarihinden itibaren davalının davacıdan ——– tasarımı ve yönetilmesi konusunda destek aldığı, bu desteğin 22.03.2022 tarihine kadar devam ettiği ve güncel halinden davacının ibaresinin kaldırılsa da tasarımın ve ——— aynı olduğu ve bu ——- sitesinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığı konusunda ise taraflar arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığından tespit edilemediği, davacı ——- Davalı —- firmasından yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 18.11.2021 İcra Takip Tarihi İtibari ile 24.491,15.-TL asıl alacak bedelini talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor davacı vekili ile davalı şirkete tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.
İcra dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine 24.491,15-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca, faize ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın 24.491,15-TL üzerinden süresi içerisinde harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından davalıya —-sitesinin ile ——- hazırlanması konusunda hizmet verdiğini, bakiye hizmet bedelinin ödenmediği ileri sürülerek faturaya dayalı alacağın konu edildiği icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, davalı tarafından icra takibine vaki itirazında borca itiraz ettiği, Davalı tarafa —— yoluyla yapılan e-tebliğe karşın davaya cevap verilmediğinden HMK m.128/1 uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları inkar ettiği varsayıldığı,
Davalı tarafa —— yoluyla yapılan HMK 220. Madde ihtarına karşın ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, uyuşmazlık noktaları dikkate alınarak Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi heyet raporu ile; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin—— tarihinden itibaren davalının davacıdan ———— sitesinin tasarımı ve yönetilmesi konusunda destek aldığı, bu desteğin 22/03/2022 tarihine kadar devam ettiği, güncel halinde davacı ibaresi kaldırılmış olsa dahi tasarımın ve ——– sitesinin aynı olduğu, bu —- sitesinin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olup olmadığı konususnda taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığından tespit edilemediği, davacı ticari defetr ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil niteliği bulunduğu, neticede davacının 18/11/2021 icra takip tarihi itibari ile 24.491,15-TL asıl alacaklı olduğunun bildirildiği, sunulu raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, dosya kapsamında aksi bir savunma ve/veya delil bulunmadığı, bu kapsamda yapılan değerlendirmede davaya konu hizmetin davalıya verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ——– sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 4.898,23-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.672,99-TL harçtan peşin alınan 295,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.377,20-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 387,99-TL harç ve 3.319,00-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 3.706,99‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/03/2023