Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/357 E. 2023/189 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/1153 Esas
KARAR NO: 2022/795 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ: 30/12/2019
KARAR TARİHİ: 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı Müvekkilin davalı borçlu—— ile ticari ilişkilerinden dolayı toplam 9 adet faturaya konu olan —-, borçlu davalıya çalıştırılmak üzere teslim edildiğini, bu platformlarırı çalışma ve nakliye hizmetlerinin bedeli olarak fatura kesildiğini, bu faturadan doğan ödemelerinin yapılmadığını, söz konusu alacağın tahsili amacıyla görüşmeler yapıldığını, davalı tarafın ödemeden imtina etmesi sonucu icra takibi başlatıldığını, davalı itiraz’inin alacağı geciktirmeye yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptalini talep etme zorunlu olduğunu belirterek; Davalı-borçlu —- tarihinde —— numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Takip talebinde alacağın nedeni olarak, faturadan doğan 97.350,00 TL. tutarlı alacak gösterilmiştir. Davacı icra talebinde 97.350,00 TL. asıl alacağın, icra giderleri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile tahsili talebinde bulunmuştur. Ödeme emri davalıya 04.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı —— tarihinde takibe itiraz etmiş ve İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Ticari davalardan,konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuk’a başvurulmuş şartı olması nedeniyle 18.10.2019 tarihinde başvurularak görüşmelerin yapıldığını ve 12.11.2019 tarihli son tutanakla anlaşmanın sağlanamadığını, Davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali —– takibin devamına, davalı yanın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
Davacının kesmiş olduğu faturalara istinaden müvekkili şirket tarafından bir hizmet alımının gerçekleşmediğini, bahse konu edilen faturanın yalnızca fotokopiden ibaret olduğunu ve şirketin ticari defter kayıtlarında mevcut olmadığını,Ticari belgelerin kimlerin imzaladığının ve yetkili olup olmadığının belli olmadığını,dolayısıyla betli bir hizmetir gerçekleşmemiş olduğundan fatura bedellerinin ödenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla borcu bulunmadığını, Haksız ve dayanıksız açılan iş bu davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi davalı şirket defterleri üzerine yapmış olduğu inceleme neticesinde ayrıntılı raporunda;
” 1.Ticari defterlerden Yevmiye, Defteri-Kebir ve Envanter defterlerin açılış ve kapanış kaydının görüldüğü, fatura bedelinin Ticari defter kayıtlarında yer almadığının belirgin olması nedeniyle,6102 sayılı TTK hükümlerine göre uygun tutulduğu,
2. Davacı şirket ile davalı şirket arasında bir hizmet sözleşmesinin mevcut olduğu,
3.Takibe konu fatura ile faturaya dayanak teşkil eden belgelerin davalı tarafa usulüne uygun olarak fiadeli taahhütlü mektup ile) tebliğ edildiğinin belgelendirildiği ve bu nedenle 6102 sayılı Yeni TFK’nın 21/2 maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturalara itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı firmaya ait olduğu,
5. Davalı şirket tarafından davacı tarafa 6102 sayılı TTK.23/c ve 6098 sayılı TBK.223. maddelerine uygun olarak yapılmış olan herhangi bir ayıplı hizmet ihbarının bulunmadığı, ayıplı ve sözleşmeye aykırı olduğu iddia edilen işlerle ilgili BK.474.maddesine göre de uygun bir tespitin de olmadığı,
6.Davalı şirketin davacı taraf ile yapılan hizmet sözleşmesi ile sözleşme gereğince davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve borcunun olmadığının ispatlanması davalı şirket olduğu için ispat yükünün davalıda olacağı, görüş ve kanaatine varılmıştır. ” hususlarında rapor düzenlendiği görüldü.
Davacı şirketin defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı, teknik bilirkişinin ibraz ettiği bilirkişi raporu sonuç kısmında;
“1-Davacı şirketin —— olarak kayıt altıma alındığı. ——– gereği ise Yevmiye ve Kebir defteri beratlarını süresi içerisinde —— sistemine yüklediği
2-Davacının, davalı adına düzenlemiş olduğu davaya konu —–açıklamalı—– Numaralı mahsup fişi ile kayıt altına aldığı.—–Sonu itibariyle Davacının, davalıdan——- alacaklı göründüğü,
3——– tarafından Sayın Mahkemeye gönderilen —- tarihli cevabi yazı ekinde yer alan Davacıya ail —– incelenmiş olup Dayacınm, davaya konu —- faturayı dayalıya satış olarak —– beyanamesinde beyanettiği.—— tarafından Sayın Mahkemeye gönderilen — tarihli cevabi yazı ckinde yer alan Davalıya ait —- inçelenmiş olup —– davacıdan alış yapıldığına ilişkin beyanın bulunmadığı.” hususlarında rapor takdim edildiği görüldü.
Davaya konu mutabakat mektuplarının davalı tarafından mail üzerinden davcıya gönderilip gönderilmediğine dair davacının maillerinin incelenmek suretiyle bilirkişiden ek rapor düzenlenmesinin talep edildiği, teknik bilirkişinin düzenlemiş olduğu ek raporunda özetle;
“Sayın Mahkemenin kararı doğrultusunda,davaya konu olan mutabakat mektuplarının davalı tarafından mail üzerinden davacıya gönderilip gönderilmediğine dair davacı tarafın mail hesaplarının incelenmesinde,
-Davacı ve Davalı vekillerinin katılımları ile —— duruşma salonunda yapılan incelemede,davacı vekilin kendi diz üstü bilgisayardan şirketin mail hesabının açılımının sağlandığı,davacı vekilin anydesk isimli proğram üzerinden———— bilgisayarına bağlanarak maillerin incelendiği,
Yapılan incelemelerde;
-Davacının davalı taraf ile yapılan Sözleşme ve Mutabakat mektuplarının davalı tarafın——– üzerinden yapıldığı,
-Taraflar arasında —– Kiralama Sözleşmesinde davalı tarafından yapılan istekler doğrultusunda —- tarihinde —– mail adresinden davalının——-adresine gönderilerek davalı ve davacı tarafından onay kaşe imza yapılarak onaylandığı,———-
-Ayrıca, Kök raporda da belirtildiği üzere, davalının —- mail adresinden —– mektubunun davalı tarafından onaylanarak gönderildiği,——
-Takibe konu fatura ile faturaya dayanak teşkil eden iş makineleri günlük çalışma tutanaklarının, İadeli taahhütlü posta alındısı gönderi kabul bilgilerinde görüleceği üzere 28.08.2019 tarihinde davalı tarafa teslim edildiği—– görülmüştür.” hususlarında rapor düzenlenmiştir.

DELİLLER
*——- sayılı icra dosyası
*Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları,
*Taraf şirketlere ait ——- formları,
*Bilirkişi raporları,
*Tüm dosya kapsamı,

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; İtirazın İptali istemine ilişkindir.
Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; —– sayılı dosyasında davacı tarafından başlatılan icra takibinin davalı tarafından yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, tarafların ticari defterlerini incelemeye sunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.—– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
“Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1)—— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —-
Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.
Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Somut Olayda davacı , davalı aleyhine 97.350,00 TL faturaya istinaden—— dosyasında takip başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Takibe konu faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almasına rağmen davalının ticari defter kayıtlarında ve vergi dairesi kayıtlarında faturanın kayıtlı olmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan mutabakat mektubu suretinin davalı tarafından kabul edilmediği, imzayı inkar ettiği, davacıya mutabakat mektubunun aslını sunmak üzere mahkememizce kesin süre verildiği, verilen kesin sürede aslının sunulmadığı, davacının faturaya konu hizmetin davalıya verildiğini ispat edemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Davacının kötüniyetli olduğuna dair dosyada delil olmadığı anlaşıldığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 1,171,73- TL harçtan mahsubu ile kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davalı tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 15.576,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde —– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2022