Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/342
KARAR NO : 2023/789
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirket nezdinde —–No.lu ve 31.01.2020-31.01.2021 tarihleri arasında geçerli olan Nakliyat Abonman Blok Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı bulunan —- ait emtiadan, —-şase no.lu —– Model —–model sıfır aracının sevkiyatının 16.09.2020’de tamamlanmasına müteakip yapılan teslimat sırasında kaputta hasar tespit edildiğini,—- taşıyıcı ve gönderici olduğunu gösteren Taşıma İrsaliyesinde, —– şase no.lu aracın hasarlandığının şerh düşüldüğünü, taşıma şerh düşülmüş olup irsaliyesinin altında düzenlenen hasar tespit raporu ile, aracın şase numarası da belirtilmek suretiyle “Kaputta ezik ve çizikler var, branda altında çizikler var” şeklinde ifade izah edildiğini, davalının teslimi eden personeli ve alıcı —– yetkilisi tarafından imzalandığını, nakliyat Poliçesi kapsamında sigortalı bulunan mezkur otomobilde meydana gelmiş olan hasar için bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın miktarı ve niteliği yönünden tespit yaptırıldığını, ekspertiz raporu ile, meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespit yapıldığını, Sıfır otomobil niteliğinde olan sigortalı emtianın 8.337,58 TL değer kaybettiğinin tespit edildiğini, tespit gereğince alıcı bayi tarafından 28.10.2020’de değer kaybı durumu gözetilerek yaklaşık %5 nefaset indirimli olarak; KDV hariç 153.483,99 TL’ye satıldığını, davalının taşımasını gerçekleştirdiği aracın taşıma işi sırasında hasarlanması nedeniyle aracın değer kaybetmiş olup yüzde değer kaybı nedeniyle yapılan indirime tekabül eden kısım olan 8.337,55 TL’lik zarar oluştuğu anlaşıldığını, eksper raporunda da hesaplandığı üzere; poliçe gereği 250,00 TL muafiyet düşülerek, davacı tarafından 20.01.2021 tarihinde 8.087,55 TL sigortalıya ödenmiş ve anılan tutar bakımından TTK.m.1472 ve BK m.183 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, bu alacağın tahsili için —– İcra Müdürlüğü nezdinde —–nolu icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatılmış ise de, davalı konumdaki muteriz borçlu şirketin takibe haksız şekilde itiraz etmesi üzerine takip durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulü ile —– İcra Müdürlüğü nezdindeki —– sayılı dosyadan başlatılan icra takibine konu alacağın aslı ile ferilerine ilişkin olarak davalı muteriz borçlu şirket tarafından yapılan itirazın iptali ve icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamı ile, takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davalı şirketin, Uluslararası ve Türkiye içindeki çok önemli firmalar ile maddi olarak değeri yüksek ilk el araçların lojistik hizmetini sağlayan bir firma olup, Türkiye üzerinden—- başta olmak üzere komşu ülkelere giden transit ticarette önemli bir yerde olduğunu, davalı şirketin yine taşıma yaptığı esnada hasar oluştuğu iddia edilerek davacı tarafından ödenen değer kaybı bedeli ilamsız icra takibi ile davalı şirkete rücu edildiğini, meydana gelen hasarda davalının kusuru olmadığından icra dosyasına itiraz edildiğini, davaya konu kaput hasarın aracın üzerinde koruyucu brandanın altında ortaya çıktığını ve hasar olabileceği bir işaret veya iz (branda yırtığı, kesiği, deformasyonu) branda üzerinde görülemediğini, emtia üzerindeki hasarın taşıma esnasında olmuş olsa idi emtianın üzerindeki brandanın da hasar görmüş olacağını, bu hasarın, aracın davalı şirkete teslim edilmesinden önceki taşıma sırasında ve/veya fabrika çıkışında gerçekleştiğinin açık olduğunu, davalı şirkete teslim edilen emtianın hasarlı ve eksik teslim edildiği hususu izahtan vareste olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aracın davalı şirket kusuru ile emtianın değer kaybına uğradığı düşünülse dahi davacı’nın rücu etme koşulları oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;Sigorta tazminatının rücuen tahsili isteminin konu edildiği icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- İcra Dairesinin —– Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin 25/10/2022 tarihli ön inceleme duruşması ara kararı ile uyuşmazlık konuları bakımından rapor tanzim edilmek üzere dosya makine mühendisi bilirkişi ile taşıma sigortası alanında uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi —– ile Dış Ticaret, Finans, Uluslararası Taşımacılık ve Sigorta Uzmanı —– tarafından tanzim edilen 26/02/2023 tarihli raporda özetle;”… Dava konusu olay kapsamında söz konusu aracın kaput bölümünde kısmi basit hasar meydana gelmiş olduğu, « Dava konusu aracın ilgili servis/ tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olarak onarım süresinin yaklaşık 1 (bir) iş günü süreceği, (Malzeme temin süresildahil edilmiştir.) Söz konusu araçta olayın meydana gelmiş olduğu tarih itibariyle yürürlükte olan Sigorta Genel Şartları ekindeki formülasyon ile yaklaşık 6.561,44 TİL Değer Kaybı meydana gelmiş olduğu, Ancak Yargıtay’ın istikrar bulmuş olan kararları ile Anayasa Mahkemesinin 09.10.2020 tarihli iptal kararı doğrultusunda aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının belirlenmesi, kararına göre REEL PİYASADA ise; Dava konusu aracın kazadan önceki hasarlı/ kazalı 2. El piyasa rayiç değerinin 153.483,99 TL civarında olacağı, (modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, olay tarihindeki yaşı, km Vb. etkenler baz alınmıştır.) dava konusu hasardan sonraki onarılmış 2. El piyasa rayiç değerinin ise yaklaşık 145.000,00 TL civarında olacağı, bu kapsamda Değer Kaybının 153.483,99 -145.000,00 TL = 8.483.,99 TL (Yaklaşık 8.500,00 TL ) civarında olacağı, Bu kapsamda Sigorta Genel Şartlarının uygulanması ile davacının talep edebileceği Değer Kaybının 6.561,44 TL olacağı, Ancak Sn. Mahkemede Anayasa Mahkemesi iptal Kararı ve Yargıtay içtihatlarının uygulanması yönünde kanaat oluşması durumunda davacıhın talep edebileceği Değer Kaybı tutarının 8.483,99 TL olacağı, bu kapsamda taleple bağlırık ilkesi gereği davacı tarafından talep edilmiş olan 8.337,58 TL tutarındaki nefaset indiriminin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Söz konusu nefaset indirimine yönelik 250,00 TL muatıîfet uygulanması yönündeki nihai takdirin Sn. Mahkemeye ait olduğunu, (250,00 TL Muafiyet tenzil edilmesi durumunda indirim 8.087,55 TL olacaktır.) Davalı/takip borçlusu —– TTK 875/’incı madde kapsamında, meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, Davalı/takip borçlusu taşıyıcının TTK 882’nci madde kapsamında, sorumlu olacağı gerçek zarar tutarının 8.087,55TL olduğu, Davacının geçerli bir poliçe ile teminat atında olan rizikonun meydana gelmesi sonucu sigortalısına yapmış olduğu ödeme sonucu TTK 1472’nci maddesi gereği elde etmiş olduğu halefiyete dayanarak, zarar sorumlusu davalı/takip borçlusu taşıyıcı —– ödediği 8.087,55TL”’nı rücuen talep edebileceği, Davacı/takip alacaklısı —–.İcra Dairesi nezdinde —– sayılı dosyası ile davalı/borçlu ——aleyhine başlatmış olduğu takipteki asıl alacak 8.087,55TL ve işlemiş faiz 541,87TL olmak üzere toplam 8.629,42TL alacağının yukarıda hesaplandığı gibi yerinde olduğu, davacının takibe vaki itirazın iptalini talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Mahkememiz ara kararı ile; 06/03/2023 tarihinde Hukuk Mahkemeleri ön bürosu aracılığı ile sunulan 26/02/2023 tarihli heyet bilirkişi raporunda Makine Mühendisi bilirkişi tarafından dosyamıza sunulu 23/02/2023 tarihli bilirkişi raporundaki hususların aynen tekrar edildiği, bu kapsamda sunulu bilirkişi raporlarında içerik olarak bir farklılık bulunmadığının anlaşıldığı, sunulu her iki bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği ve yapılan tebligatlarda usuli bir eksiklik bulunmadığı, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının içerik olarak hukuki mahiyette kaldığı, itirazların değerlendirmesinin Mahkememize ait olduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de dikkate alınarak davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
İcra Dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine 8.087,55-TL asıl alacak, 541,87-TL işlemiş faiz olmak üzere 8.629,42-TL toplam alacak üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın yasal süresi içerisinde 8.629,42-TLüzerinden harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından dava dışı sigortalısına ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili isteminin konu edildiği icra takibine yapılan itirazın iptali istemi ile huzurdaki davanın açıldığı, dosyada mübrez poliçeden dava dışı sigortalı —– ait muhtelif marka araçların (yurtiçi) 31/01/2020-2021 tarihleri arasında geçerli “Nakliyat Abonman Blok Sigorta Poliçesi” ile davacı nezdinde sigortalı olduğu, poliçede %5 nesafet indirimi ve her bir hasar için 250,00-TL tenzili muafiyet uygulanacağı yönünde düzenleme bulunduğu, yine sunulu taşıma irsaliyesinden davalının fiili taşıyıcı olup, taşımanın 16/09/2020 tarihinde gerçekleştiği, hasar tarihinde poliçenin geçerli olduğu, taşıma irsaliyesinde teslim eden ve alan imzalarının bulunduğu ve irsaliye üzerinde taşımaya konu araç kaputunda çizik bulunduğuna ilişkin şerh düşüldüğü, hasara konu aracın sıfır km araç olması nedeni ile geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile hasarın davalının araçları taşıması esnasında muhtemelen araç üzerine bir parçanın düşmesi sonucu meydana geldiğinin bildirildiği, taşıma irsaliyesinde hasar kaydı şerhi bulunması ile davalı tarafından taşıma irsaliyesinin içeriğine yada imzaya yönelik itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla davaya konu hasarın taşıma sırasında meydana geldiğinin kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında aksi bir delil bulunmadığı, bilirkişi heyetince meydana gelen gerçek hasarın miktarı tespit edilerek ve poliçe kapsamında yer alan %5 nesafet indirimi ve tenzili muafiyet uygulanarak sigorta tazminatının 8.087,55-TL olduğunun tespit edildiği, fiili taşıyıcı davalının taşıma sırasında meydana gelen zarardan taşıyıcı sıfatı ile sorumlu olduğu, somut olayda davalı taşıyıcının mesuliyetten kurtulmasına ilişkin somut bir delil bulunmadığı, 6102 Sayılı TTK 882. Madde kapsamında göre taşıyıcının ödeyeceği tazminat tutarı “nakliye sürecinde hasar gören/kaybolan malın brüt ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 SDR (Özel Çekme Hakkı) karşılayan tutar” ile sınırlı olduğu, hasar gören aracın ağırlığının 2.095kg olduğundan davalının sorumluluk sınırının SDR olarak karşılığının 17.451,35-SDR olarak hesap edildiği, durumda davalı taşıyıcının sorumluluk üst sınırının 184.640,52-TL olarak hesap edildiği, tespit edilen ve ödenen gerçek zararın hesap edilen üst sınırın çok altında kaldığının anlaşıldığı, Mahkememizce karar tarihinde SDR kur karşılığı dikkate alınarak yapılan hesaplamada da aynı sonuca ulaşıldığı, davalı taşıyıcının emtiada meydana gelen zarardan davacının sigortalısına ödediği gerçek zarar tutarı 8.087,55-TL tazminle sorumlu olacağı, davacının geçerli poliçeye dayanarak yapılan ödeme sonucu TTK 1472”’nci maddesi kapsamında halefiyete dayanarak zarar sorumlusu davalıya rücu talebinde bulunabileceği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş, takibe konu alacak alacak likit olmadığı anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —- İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 589,47-TL harçtan peşin alınan 104,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 485,25-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 8.629,42-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 196,42-TL harç ve 4.657,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 4.853,92-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.