Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/331 E. 2022/756 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/331 Esas
KARAR NO : 2022/756

DAVA : İKK 72. Maddesi uyarınca İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ve eşi———- Sayılı dosyasıyla —- ile takip başlatılmıştır. Alacaklı/davalı tarafından işbu takibe konu borcu doğuran dayanak belge olarak da —-bono eklenmiştir. Takibe dayanak bonoda her ne kadar keşideci kısmında müvekkilin ismi yazıyor olsa da müvekkilin işbu bonodan kaynaklı olarak alacaklı/davalıya borcu bulunmamaktadır. Buna karşın müvekkil, cebri icra tehdidi altında bırakılmış ve ——- tarihinde müvekkilin —————– çalışmakta olduğu—————— gönderilen maaş haczi neticesinde; ——— son olarak da ——— hesabındaki ————– icra yoluyla tahsil edilmiştir. Müvekkilden haksız şekilde tahsil edilen tutarın iadesini, takibe dayanak bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespitini, atılan imzaların sahte olduğunu, davacı müvekkilinin —–vade ————kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş olan bedellerin isdirdatına; ———- İtibaren İşleyecek ————— Davalıdan Alınarak Müvekkil/davacıya Fiili Ödeme ——– Yasal Faiziyle Birlikte Müvekkile Ödenmesine, Davalının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu sabit olduğundan davalının takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İCRA İNKAR TAZMİNATINA MAHKUM EDİLMESİNE, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki dava, ticari bir dava niteliğinde istirdat talebine ilişkin olup, arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmaktadır ancak bu şart yerine getirilmeden dava açılmış olduğundan, davanın usulden reddini talep ettiklerini, bu davanın niteliği gereği, arabulucuya başvurulması dava şartıdır. davacının bu şartı yerine getirmediğini, bu sebeple davanın usulden reddini talep ettiklerini, huzurdaki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, Dava konusu icra takibindeki senet üzerindeki imzaya ilişkin itirazların haksız olduğunu, iş bu davanın karı koca olan borçlulardan yalnız biri tarafından dava açılması dahi davanın kötü niyetli açıldığını ortaya koymakta olduğunu, Yasal dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz davanın usulden veya esastan olacak şekilde tümden reddini, davacının tazminat taleplerinin reddini, davacı aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72. Madde uyarınca istirdat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan incelemede ——- tutunağının olmadığı görülmekle;
Davacı vekilinin duruşmadaki beyanında “…. arabuluculuğa menfi tespit isteğimiz olduğu için başvuru yapmadık, HMK 114 kapsamında talep yığılması vardır, bu hususta arabuluculuğa başvuru yapmanın şart olmadığını düşündüklerini… ” beyan ettiği görüldü.
Davalı vekilinin duruşmadaki beyanında”… Dava istirdat davasıdır, menfi tespit davası değildir, tahsil edilen para talep edilmektedir, arabuluculuğa başvuru yapılmamıştır, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini … ” beyan ettiği görüldü.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.)
“(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A- maddesinde (Ek madde:6/12/2018-7155 S.K./20. Md); “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
6325 sayılı Kanun’un dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi: “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, —– anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya—- tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. —– başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 5/A- maddesinde (Ek madde:6/12/2018-7155 S.K./20. Md); “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce ———- olması dava şartıdır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Huzurdaki dava davacının cebri icra tehdidi alında ödediği paranın davalıdan iadesine ilişkin olduğu anlaşılmakatdır. Dava ticari bir dava olup uyuşmazlık konusunda tahsil edilen para talep edilmekle birlikte, imzaya itiraz bulunmaktadır, dava konusunun ————— kapsamında olduğu kanaati ile, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği, işbu dava şartının sonradan tamamlanabilir nitelikte olmadığı, aksi durumun düzenlemenin amacına aykırı olacağı, bu hali ile arabuluculuğa başvuru şartının dava açılmadan önce yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Hâlböyleyken 6325 sayılı Kanun’un 18/A-2 maddesi uyarınca ——- başvurulmadığından- dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın arabulculuk dava şartı yerine getirilmediğinden REDDİNE,
2-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın peşin yatan 713,77-TL harçtan mahsubu ile bakiye 633,07-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca artan gider avansının yatırana iadesine,
5-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzene karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.