Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/300 E. 2022/476 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/300 Esas
KARAR NO : 2022/476

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/04/2022
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde;Müvekkil ile ortağı — tarih ve — onaylı esas mukavelesinin ——- tarihinde yapıldığını, müvekkilinin ——— bir — şirketine dönüşmesini istediğini, diğer ortağın payını kendisi için satın almasını istediği belirtmiş, müvekkil de iyi niyetli olarak —– bu isteğini geri çevirmemiş ve diğer —- hissesini satın aldığını, —-;—– değişikliği yapıp,—- edildiğini, aynı tarihli — ortaklarından—- şirketteki payını —- devredip ortaklıktan ayrıldığını, bu tarihte— şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığını,— tarihi ile şirket ortaklarından — mevcut hissesini — devredip ortaklıktan ayrılmış, —- müdürlüğüne—-temsil ve ilzama yetkili kılındığını, — —- tarihli şirket ortaklarından—- —-devretmiştir. Aynı zamanda —— müdürlüğünden istifa etmiştir. —- — yetkilı kılındığını, — tescil tarihli karar ile —- şeklinde—- değişikliği olduğunu, ——–kararı ile şirket ortaklarından —- hissesini yine müvekkile herhangi bir bildirimde bulunmadan —devretmiş, — — temsile yetili kılındığını,——- tarihli kararıyla ——– ortaklarından —– davalı şirket, şirket ana sözleşmesinin 3. Maddesinde belirlenen amaç ve konularda faaliyet gösterdiğini, şirketin başlıca amaç ve konuları; her türlü — hizmeti ve her türlü —- alabilir. — yapabilir, —- faaliyet gösterdiğini, şirket ortaklarından —- sebeplerden dolayı müvekkilin —— hisselerini——– devrettiğini, ancak bu kısa ve sık aralıklarla yapılan değişikliklere rağmen resmiyette olmamasına rağmen fiilen şirketin — tarafından yürüttüğünü, son yıllarda müvekkilin aynı zamanda —-, babasını ticari faaliyetlerden uzak tutmuş, şirket ile ilgili kendisine bilgi vermemiş, davacı müvekkil adeta şirketten — bulunduğunu, müvekkil, uzun süreden beri şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi,—- yapılmamakta,—- gösterilmediğini, müvekkil, kanundan — alma ve inceleme hakkı kapsamında—- işler ile ilgili bilgi alınması amacı ile gittiğinde kendisine şirketle ilgili bilgi verilmediği gibi şirkete de girmesine dahi izin verilmemiş, —–arasındaki —- diğer —-taraflar arasında sürekli—– bu durum karşısında müvekkil, şirketin mali durumu,—- ilişkin olarak tarafına bilgilendirme yapılmak üzere; —-numaralı ihtarname ile belirtilen gün ve saatte —- bulunulmuş; ancak şirket yetkilisi ve ——— tarafından bu talebe olumlu yanıt verilmediğini, davalı şirket, TTK ilgili maddesi gereğince her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içerisinde yapması gereken—–yapmadığını, müvekkilin, davalı şirket ile ilgili —- yapılmasına yönelik ısrarlı taleplerine rağmen bu talepler dikkate alınmadığını,
—- olağan —- toplantılarının her faaliyet dönemi sonundan itibaren — yapmaları gerektiğini hüküm altına alınmış iken bu hükme riayet edilmediğini, müvekkili davalı şirkette %50 hisse sahibi olup; şirketin feshini talep etme hakkı bulunduğunu, davalı şirkette olağan —- yapılmadığını, kanunda olağan—- yapılmaması veya —- çağrılmaması halinde Kanunun 636. maddesine göre “uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa” pay sahipleri şirketin feshini talep edebileceğini, haklı sebep, — olabileceği gibi, —–olarak birkaç olgunun bir araya gelmesi şeklide de olabileceğini, müvekkil ve oğlu davalı şirkette iki ortak olup,—- feshine sebep olabilecek bir durumda olduğunu, müvekkil …, şirket diğer ortağı ve aynı hisseye sahip ——– olup; —- amacına ——– ve bu anlamda —- —– olduğunu, zamanla —- büyümesi ve kabul görmesiyle beraber —-hissedar ——– müvekkili, şirketin faaliyetlerinden —–bıraktığı gibi, kendisini şirketten —- ayrıca —–düşürücü hal ve davranışlarda bulunarak müvekkilini aşağıladığını, davalı ——-şirketi ——olmaktan çıkarıp, kendi kişisel malı haline getirmiş ve bu anlamda şirkettin mal varlıklarına ilişkin de dilediği gibi tasarruflarda bulunduğunu, ayrıca şirket kazançlarını da şahsi menfaatleri için kullandığını, şirketin haklı nedenle fesih sebeplerinden biri de uzun zamandır —- yapılmamış olmasıdır, davalı şirket de uzun süredir kar dağıtımı yapmamakta olup; Şirket ana sözleşmesinin karın —-9. Maddesinde — giderlerin çıkarılmasından sonra kalan miktardır.— her yıl evvela %10 ihtiyat akçesi ayrılır. Kalan pay sahiplerine ödenmiş sermaye üzerinden payları oranında dağıtılır. Ticaret kanunun 466. Maddesinin 3. Bendi hükümleri saklıdır. —- sahiplerine — veya — çalışanlarına— verilmesi gibi —sermayesinin % 51 ini temsil eden ——- kararlarına bağlıdır” düzenlendiğini, sözleşmenin —-10. Maddesinde ————- %20 sine ulaşıncaya kadar ayrılır. Bu miktarın azalması halinde yeniden —– ayrılmasına devam olunur. Kanuni ve ihtiyari —– ile kanun ve bu — hükümlerine göre ayrılması gereken miktar —— ayrılmadıkça hissedarlara kar dağıtılamaz” şeklinde düzenlendiğini, şirket ana sözleşmenin 9 ve 10 maddelerinde — ilişkin düzenlemeler olmasına rağmen, davalı şirket yetkilisi ve ortağı, sözleşme hükümlerine aykırı davranıp, — bu yana kar payı dağıtımı yapılmasına izin vermediğini, TTK 636/3. Maddesinde —– varlığında,—– şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer —— hükmedebilir.” düzenlemesi bulunduğunu, müvekkilin — sonrası —— başvuracağını anlayan davalı şirket yetkilisi ve ortağı —- kötü niyetli olarak şirketin mal varlığında eksiltmeler yapmakta olup; buna ilişkin tehdit hala devam ettiğinden — —- ilgili yerlere müzekkere yazılarak davalı şirket adına—– mal varlıklarına ilişkin —– mal varlıklarının sorgulaması suretiyle) tedbir ile aynı zamanda — aynı müzekkere ile celbine, Türk Ticaret Kanunu hükümleri ——- birbirlerine —- kalmadığı gibi şirketin devamının mümkün olmaması nedeniyle önce — başvuruda bulunulduğunu, —- olarak taraflar arasında yapılan müzakerelerde anlaşma sağlanmadığından —- tarihinde—–yapılan görüşme sonunda anlaşamama olarak düzenlenip kapatıldığını, öncelikle şirketin haklı nedenle feshi, ortaklığın feshi talebi uygun görülmezse, davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve müvekkilin şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüme hükmetmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından dava dosyasına cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler ve deliller celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava; Davanın konusu itibariyle —— bedeli talep edildiğinden, şirketin mal varlığının korunmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz tarafından TTK 530. maddesi gereğince davalı şirket vekiline usulüne uygun olarak, “—- dinlenmek üzere hazır bulunmaları veya itirazları varsa yazılı olarak bildirmeleri aksi halde yokluklarından şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin itirazlarından vazgeçmiş sayılarak karar verileceği ” ihtaratını içerir davetiyenin —– gönderilmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 636/2.maddesi,
“Uzun süreden ———– organlarından biri mevcut değilse veya —- veya —– birinin şirketin feshini istemesi üzerine —— bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi —- durumunu kanuna uygun hale getirmesi için belirli bir süre belirler. ——— düzeltilmezse şirketin feshine karar verir.”şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
6102 sayılı TTK.nun 636/3.maddesi,
“1-Haklı sebeplerin varlığı halinde, her—— feshini isteyebilir.Mahkeme istem yerinde davacı — gerçek değerinin ödenmesine veya davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilen diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.
Mahkememiz tarafından TTK 636/2 maddesi gereğince davalı şirketin vekiline usulüne uygun olarak, —- dinlenmek üzere hazır bulunmaları veya itirazları varsa yazılı olarak bildirmeleri aksi halde — şirketin —- ilişkin itirazlarından vazgeçmiş sayılarak karar verileceği ” ihtaratını içerir davetiyenin tebliğ edildiği, mahkememizce benimsenerek TTK 636/2 maddesi gereğince dinlenilmesinden vazgeçilmiş ve 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple fesih koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulmuştur.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucunda,
Mahkememiz tarafından dosyaya sunulan ve celp edilen kayıt ve belgeler davalı şirkete—– —– dosyasının incelenmesiyle davalı şirketin ——yapıldığı dosya kapsamı ile sabittir.
Mahkememizin —- duruşmasında; Dava dosyasında vekaleti bulunan Davacı …——üzerinden — olarak gönderdiği feragat dilekçesinde; fesih ve tasfiye,—— davadan ve tüm talepler yönünden feragat ettikleri ve davadan feragata ilişkin işlemlerin yapılmasını talep ettiği, davacının vekaletnamesinde feragata ilişkin özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır..
Bu nedenle davacı yanın, tüm talepleri yönünden, 6100 HMK’nın 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince istemin —-feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Feragat beyanı HMK’nun 309 maddesine uygun olup, HMK’nun 311 maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından vaki feragat nedeniyle davanın feragat reddine karar vermek gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE ,
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 22 uyarınca maktu harcın 1/3’ünün alınması gerektiğinden bu miktarın peşin alınan harçtan mahsubu ile arta kalan 26,90- TL harç fazlasının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk —- arabuluculuk ücretinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama ve vekalet ücreti bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.