Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/294 E. 2022/915 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/294 Esas
KARAR NO : 2022/915

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay tarihi olan 23.05.2019 da plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın yaya konumda bulunan müvekkili olan davacının—– çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza nedeni ile davacının yaralandığını, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün 2918 sayılı K.T.K.‘nın ilgili maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, plakası tespit edilemeyen aracın davalının sorumluluğunda bulunduğunu, davalı tarafından davacıya ödeme yapılmadığını, davacının söz konusu trafik kazası nedeniyle yaralanması sonucu ——07.01.2020 tarihinde Alınan Maluliyet Raporuna göre % 5 oranında malul kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3500 TL sürekli iş göremezlik , 500 TL geçici iş göremezlik , 500 TL bakıcı gideri , 500 TL tedavi masrafları olmak üzere toplam 5000- TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkili olan davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderinin talep edildiğini, müvekkili olan davalının sorumlu olmadığını, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Haksız fiil iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
Davacının —– araştırması yapılarak dosya arasına alınmıştır.
—– 10/10/2022 tarihli yazısı ile davacının—- müdürlüğünde kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
—- 04/11/2022 tarihli yazısı ile davacının herhangi bir vergi kaydının olmadığı, potansiyel vergi kimlik numarası aldığı bildirilmiştir.Mahkememizce davacıya ait —-sayfasından ticaret sicil kaydı sorgulaması yapılmış, davacının—– kaydı bulunamamıştır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5. maddesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi Mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
—-cevabi yazısında davacıya ait kaydın bulunmadığının bildirildiği, —- cevabi yazısında davacının bir vergi kaydının bulunmadığı potansiyel vergi kimlik numarası aldığının bildirildiği görülmüştür.
İddia, savunma ve celp edilen deliller birlikte değerlendirildiğinde; Huzurdaki dava, 23/05/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacıda meydana geldiği iddia edilen sürekli/geçici iş göremezlik , bakıcı giderine ilişkin maddi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, celp edilen müzekkere cevaplarından davacının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlıkta Mahkememiz görevli olmayıp, Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)6100 Sayılı HMK m.114/c ve m.115/2 gereği göreve yönelik dava şartı yokluğundan davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, Görevli Mahkemenin ——Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE,
3-)6100 Sayılı HMK m.21 kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-) 6100 Sayılı HMK m.331/2 uyarınca harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.