Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/242 E. 2022/777 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/242 Esas
KARAR NO : 2022/777

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizce görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketler ile müvekkili olan davacı idare arasında —-Kanunu’na tabi ihalelere istinaden yapılan sözleşmeler kapsamında davalı şirketlerde hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan ve yine iş akdi son çalıştığı müteahhit şirket tarafından feshedilen dava dışı —– tarafından ödenmeyen bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesi ——— ————-olduğunu, yapılan yargılama neticesinde——– mahkeme———– açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiğini, söz konusu mahkeme kararının istinaf edildiğini, —- —– tarihli kararı ile davacı——— davalı —– başvurularının ayrı ayrı reddine,—— kaldırılmasına, davalılar —–açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, Davalı——————talepleri incelenmeksizin , feragat sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini,———- sebebiyle—–karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ——- dava dışı işçiyi çalıştırmış olduğu dönemi de hesaplamaya dahil ederek karar verildiğini, her ne kadar davacı vekili feragat etmiş olsa da mahkemeye bu hususta beyanda bulunmadığı ve mahkeme ilamı ile davalı şirketin sorumlu olduğu dönemden kaynaklanan alacaklar düşülerek hesap edilmediği ve —- kararının da kesin olması sebebiyle davalı————– bedellerde dahil olmak üzere icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığını, davacı ile —– arasında yapılan sözleşme hükümleri gereği ödenen bedellerin davalı şirketin sorumluluğu nispetinde davacıya ödenmesi gerektiğini, işbu karar ile dava dışı işçi——- dosyası ile davacı aleyhine ilamlı takibe başvurulduğunu, alacaklar, yargılama gideri, dava ve icra vekalet ücretleri ve faizleri toplamı ——icra dosyasına ödendiğini, aynı ilamda yazılı davacı idare alacağı 908,33-TL vekalet ücreti ile 33-98-TL yargılama gideri mahsup edilerek yapılan ödemelerde icra dosyasına yapılan ödeme miktarına mahsup yapılan idare alacağı da eklendiğinde talep edilen miktarın 50.283,17- TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; Dava dışı işçinin davalı —— çalıştığı dönemler itibariyle davalı şirketlerin sorumlulukları ancak yargılama sürecinde net olarak belirlenebileceğinden davalı şirketlerin sorumlulukları bakımından belirsiz alacak davasına dair hükümler uygulanmak suretiyle; —– dosyasına ödenen —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte sorumlulukları oranında davalılardan ayrı ayrı tahsiline, Mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı —–. vekili cevap dilekçesinde özetle; —- itirazında bulunduklarını, müvekkili olan davalı hakkındaki davadan vazgeçildiğini—- tarafından müvekkili olan davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davalı tarafından henüz icra takibi başlatılmadan önce işçilere zaten ödeme yapıldığı yönünde savunmada bulunarak davacının davasının usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; Zamanaşımı itirazları olduğunu, dava dışı işçinin kıdem tazminatından sadece davacının sorumlu olduğunu, müvekkili olan şirketin sorumluluğu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ———–.tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Kamu İhale Kanunu’na tabi ihalelere istinaden taraflar arasında yapılan sözleşmeler kapsamında davalı —— yönünden ödenen bedelin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekili Mahkememizin —- celsesinde ; dosya borcunun haricen bir kısım ——- kısmının ise —– ödendiğini, davanın konusuz kaldığı yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı ——- vekili Mahkememizin——- celsesinde; dosya borcunun ——- teminat mektupları tahsil edilmek sureti ile ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı, ————– yapıldığını bu hususun karar aşamasında dikkate alınmasını beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin—— celsesinde; Davanın konusuz kaldığı, ——- görüşmesine davalı —- vekilinin katılmadığı, ödeme ile dava konusuz kaldığından haklılıklarının açık olduğu ancak ancak tam tersi bir durum olsa idi—- görüşmesine—– katılmadığından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesi, davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, diğer davalılar ———- davadan feragat ettikleri yönünde beyanda bulunmuştur.
Davalı — tarihli celsede ; önceki beyanlarını tekrar ettikleri yönünde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalı tarafın veya Mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK. m. 307/1)
Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK. m. 309/1-2)
Feragat ve kabul kayıtsız şartsız olmalıdır. (HMK. m. 309/4)
Vekilin feragat edebilmesi, için feragate ilişkin özel yetkisinin bulunması şarttır. (HMK. m. 74/1)
Buna göre; davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde ekli vekaletnamenin yapılan incelenmesinde davacı vekilinin feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; Davacı vekili tarafından Mahkememizin ———– celsesinde dosya borcunun ödenmekle davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, huzurda bulunan davalı —- tarafından da benzer şekilde beyanda bulunduğu, taraf vekillerine dair vekaletnamelerde feragat ve sulhe ilişkin özel yetki bulunduğu, bu halde adı geçen taraflar yönünden konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği,
Davacı vekilinin Mahkememizin—– yönünden davadan ayrı ayrı feragat ettikleri yönünde beyanda bulunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate ilişkin özel yetki bulunması ve feragat beyanının kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olduğu nazara alınarak adı geçen davalılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca, Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesinde; ”Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenleme yer almakta olup, dosya içerisinde mübrez arabuluculuk son tutanağında davalı —- vekilinin arabuluculuk ilk oturum toplantısına davet mektubuna cevap vermediği ve toplantıya katılmadığının tespit edildiği anlaşılmış olmakla, davanın bu davalı yönünden feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ise de davalı lehine yargılama gideri, vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davalı —–. yönünden KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1.1-)Davacı ile davalı —— birbirlerinden yargılama gideri, harç, vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-)Diğer davalılar ————.,yönünden DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2.1-)Davadan feragatin ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiği görülmekle karar ve ilam harcı olan 26,90-TL harcın peşin yatan 858,72-TL harçtan mahsubu ile bakiye 831,82-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
2.2-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
2.3-)Davalılar ———- tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2.4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi gereğince Davalı——- vekalet ücreti, yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
3-)Arabuluculuk ücreti ———- karara bağlanmış olduğundan; işbu dosyamızda bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.