Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/240 E. 2022/523 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/240 Esas
KARAR NO:2022/523

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/04/2022
KARAR TARİHİ:20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketler ile müvekkili olan davacı idare arasında -Kamu İhale Kanunu’na tabi ihalelere istinaden yapılan sözleşmeler kapsamında davalı şirketlerde hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan ve yine iş akdi son çalıştığı müteahhit şirket tarafından feshedilen dava dışı — tarafından ödenmeyen bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesi talebiyle — taşeronları olduğunu, yapılan yargılama neticesinde— sayılı mahkeme ilamı ile—karşı açılan davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verildiğini, söz konusu mahkeme kararının istinaf edildiğini,—-Karar sayılı ve 11/07/2019 tarihli kararı ile davacı işçi ile davalı — istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine, — Sayılı kararının kaldırılmasına, davalılar —-karşı açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, Davalı —- istinaf talepleri incelenmeksizin , feragat sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, —- hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olsa da— dava dışı işçiyi çalıştırmış olduğu dönemi de hesaplamaya dahil ederek karar verildiğini, her ne kadar davacı vekili feragat etmiş olsa da mahkemeye bu hususta beyanda bulunmadığı ve mahkeme ilamı ile davalı şirketin sorumlu olduğu dönemden kaynaklanan alacaklar düşülerek hesap edilmediği ve —- kararının da kesin olması sebebiyle davalı — sorumluluğuna düşen bedellerde dahil olmak üzere icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığını, davacı ile —-arasında yapılan sözleşme hükümleri gereği ödenen bedellerin davalı şirketin sorumluluğu nispetinde davacıya ödenmesi gerektiğini, işbu karar ile dava dışı işçi — Esas dosyası ile davacı aleyhine ilamlı takibe başvurulduğunu, alacaklar, yargılama gideri, dava ve icra vekalet ücretleri ve faizleri toplamı 52.489,59-TL’nin icra dosyasına ödendiğini, aynı ilamda yazılı davacı idare alacağı 908,33-TL vekalet ücreti ile 66,62-TL yargılama gideri mahsup edilerek yapılan ödemelerde icra dosyasına yapılan ödeme miktarına mahsup yapılan idare alacağı da eklendiğinde talep edilen miktarın 53.464,54 TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; Dava dışı işçinin davalı müteahhit şirketlerde çalıştığı dönemler itibariyle davalı şirketlerin sorumlulukları ancak yargılama sürecinde net olarak belirlenebileceğinden davalı şirketlerin sorumlulukları bakımından belirsiz alacak davasına dair hükümler uygulanmak suretiyle; — Esas sayılı dosyasına ödenen 3.464,54- TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte sorumlulukları oranında davalılardan ayrı ayrı tahsiline, Mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı— Vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili olan davalı hakkındaki davadan vazgeçildiğini ve —-tarafından müvekkili olan davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davalı tarafından henüz icra takibi başlatılmadan önce işçilere zaten ödeme yapıldığı yönünde savunmada bulunarak, davacının davasının usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan —- dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak bu davalı tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalılar — dava dilekçesinin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Kamu İhale Kanunu’na tabi ihalelere istinaden taraflar arasında yapılan sözleşmeler kapsamında davalı şirketler nezdinde çalışan işçi yönünden ödenen bedelin rücuen tazmini istemine ilişkindir.Davacı vekili Mahkememizin 20/09/2022 tarihli celsesinde ‘dosya borcunun haricen bir kısım — şirketi ve bir kısmının ise—tarafından ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklrerini, ayrıca davada tebligat yapılamayan davalı —hakkındaki davadan her bir davalı bakımından ayrı ayrı feragat ettiklerini, feragat edilen iki davalının aşama itibari ile herhangi bir yargılama gideri yapmadıklarının da göz önünde bulundurulmasını da talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Aynı tarihli celsede davalı— şirketi vekili tarafından da davanın konusuz kaldığını, dosya borcunun — şirketinin teminat mektupları ile tahsil edildiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, ayrıca arabuluculuk ücretinin ise taraflarınca karşılanacağını beyan etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 313- (1): “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.”
(2): “Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.”
(3): “Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.”
(4): “Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
314-(1):”Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
315- (1): “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.”Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalı tarafın veya Mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK. m. 307/1)
Feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK. m. 309/1-2)
Feragat ve kabul kayıtsız şartsız olmalıdır. (HMK. m. 309/4)
Vekilin feragat edebilmesi, için feragate ilişkin özel yetkisinin bulunması şarttır. (HMK. m. 74/1)Buna göre; davacılar vekili tarafından verilen dava dilekçesinde ekli vekaletnamenin yapılan incelenmesinde davacı vekilinin feragate ilişkin özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm bunlardan;Davacı vekili tarafından Mahkememizin 20/09/2022 tarihli celsesinde dosya borcunun—- şirketleri tarafından ödenmekle davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği, huzurda bulunan davalı— vekili tarafından da benzer şekilde beyanda bulunduğu, taraf vekillerine dair vekaletnamelerde feragat ve sulhe ilişkin özel yetki bulunduğu, bu halde adı geçen taraflar yönünden konusuz kaldığı anlaşılan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, Davacı vekilinin Mahkememizin 20/09/2022 tarihli celsesinde diğer davalılar —- yönünden davadan ayrı ayrı feragat ettikleri yönünde beyanda bulunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate ilişkin özel yetki bulunması ve feragat beyanının kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olduğu nazara alınarak adı geçen davalılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davalı — yönünden açılan davaların konusuz kaldığı anlaşılmakla bu davalılar yönünden davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Davalılar—- aleyhine açılan davaların FERAGAT NEDENİYLE ayrı ayrı REDDİNE,
3-)Davadan feragatin ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiği görülmekle karar ve ilam harcı olan 26,90-TL harcın peşin yatan 913,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 886,15-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca — bütçesinden ödenen— arabuluculuk ücretinin davalı —- tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı ile davalı —-birbirlerinden yargılama gideri, harç, vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davalılar —- tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —-yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde— Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.