Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/227 E. 2023/312 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/227 Esas
KARAR NO : 2023/312

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin şirket hissedarlarından —– 27.05.2014 tarihinde vefatı nedeniyle şirket paylarının mirasçılara intikal işlemlerinden dolayı şirket olağanüstü genel kurulunun —–adresinde 20.07.2020 tarihinde ve 14.00 saatinde gündem şartları belirtilerek toplanmaya oy birliğiyle karar verildiğini, çağrısız toplantı hükümlerine göre süresi içinde şirket paylarının 97.500 TL toplam itibari değerinin, toplam itibari değeri 64.350,00 TL olan, 858 payını temsilen, toplam itibari değeri 33.150,00 TL olan 442 payın asaleten olmak üzere temsil edilen ve 20.07.2020 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı ile vefat eden —–kalan 276 pay 20.700,00 TL’lik sermaye payının kendi payına ek olarak sahibi olduğunu, şirket hissedarlarından —–yurt dışında olması ve diğer şirket hissedarları ile sağlıklı ve düzenli iletişim kuramaması nedeniyle davalı şirketin gayri faal hale geldiğini, şirket hissedarlarının ortak isteği doğrultusunda şirketin kapatılmak istendiğini, şirket hissedarlarından —-yurt dışında olması nedeniyle genel kurulun toplanamadığını ve şirketin tasfiye edilemediğini, şirketi temsilen bir yetkili ve şirketin organının bulunmadığını, uzunca bir süredir şirketin yasal olarak gerekli organlarından genel kurulun toplanamaması nedeniyle şirket alacaklılarından veya ortaklarından herhangi birinin talebi üzerine kanunen şirketin tasfiyesinin talep edilebildiğini, şirketin faal olmaması ve ortaklara artık mali yükümlülük yüklemesi nedeniyle ortakların da şirketin tasfiyesini istediğini, şirketin tasfiyesinden sonra da şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesinin yasal bir gereklilik olacağını, davalı şirketin uzunca bir süredir faaliyetinin bulunmadığını ve şirketin üzerine kayıtlı bir malvarlığının da olmadığını, davalı şirketin 2019 yılından bu yana sürekli olarak zarar ettiğinin ekte sunulan delillerle anlaşıldığını, şirket ortaklarının iletişim halinde olmaması ve şirketin gayri faal halde olması sebebiyle şirketin yaptığı zarar ve mali yükümlülüklerinin müvekkiline ve şirket hissedarlarından diğer ortaklar için katlanılması güç bir durum oluşturduğunu, TTK’nın ilgili hükümleri uyarınca uzun süredir şirketin kanunen gerekli organı genel kurulunun toplanamaması, uzun süredir şirketin gayri faal olması, ortaklardan birinin yürt dışında olması ve ortakların birbirleriyle iletişim halinde olmaması, şirketin ortaklar üzerinde bir yük oluşturması, şirketi temsilen yetkilisinin ve organının olmaması sebebiyle davalı —–unvanlı şirketin muhik nedenlere dayanarak fesih ve tasfiye edilerek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından dosya kapsamında herhangi bir dilekçe sunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı —— fesih ve tasfiyesine ilişkindir.—–Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün —– sicil numarasına kayıtlı —– ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; sermayesinin 97.500,00 TL, ortaklarının —– yetkililerinin —— olduğu, şirketin son tescilini 07.12.2010 tarihinde yaptırdığı görülmüştür.
Davaya konu şirketin feshi ve tasfiyesi koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş olup, dosyaya sunulan 16.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda, dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, tasfiyesi istenilen davalı şirketin —- Ticaret Sicil Memurluğu’nun —– sicil numarasında kayıtlı olduğu, ancak kuruluşundan bu yana herhangi bir tescil işleminin yapılmadığı, (20.07.2020 tarihli genel kurul kararı dahi tescil ettirilmemiştir.) davalı şirketin 2020 ve 2021 yılları ticari defterleri incelenerek, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içinde yaptırıldığı, davacı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan belgeler ile yerinde inceleme ile görülen 2020 ve 2021 yılları ticari defterleri kapsamında, tasfiyesi istenen davalı şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin bilanço ve gelir tablolarının analiz edildiği, şirketin bilançolarında, 2021 yılı aktif yapısı incelendiğinde, kasada 8.635,06 TL olduğu, bunun dışında cüzi tutarda demirbaşlar bulunduğu, başkaca herhangi bir varlığının bulunmadığı, borç yapısı incelendiğinde ise şirket mizanında yapılan incelemeler sonucu —— 6.720,00 TL tutarında borç bulunduğu, bunun dışında 73,47 TL tutarında vergi borcu olduğu, şirketin 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılları gelir tablosu analiz edildiğinde, herhangi bir ciro faaliyetinin olmadığı, her yıl yalnızca genel yönetim gideri raporladığı ve tüm yılları dönem zararı ile kapattığının tespit edildiği, bu bilgiler çerçevesinde şirketin 2018 yılından beri gayrı faal olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; bilanço ve gelir tablosu üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şirketin 2018 yılından bu yana gayrı faal durumda olması, davacı vekilinin dava dilekçesi ve duruşmalardaki beyanlarına göre, ortakların birbirleri ile iletişim kurmaması, uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organları mevcut olmadığından genel kurulun toplanamaması, (ticaret sicilde herhangi bir tescil gözükmemektedir.) hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin tasfiyesine ilişkin teknik şartların oluştuğu bildirilmiştir.
Davacı mahkememizde açtığı davada ortağı olduğu şirketin TTK 636/2 maddesi uyarınca feshini talep etmiş olup, 6102 Sayılı Yasanın 636/2 maddesinde “…Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir…” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 636/3.maddesi ise;
“1-Haklı sebeplerin varlığı halinde, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir.Mahkeme istem yerinde davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine veya davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilen diğer bir çözüme hükmedebilir.” şeklinde düzenlemeyi içermektedir.Somut olayda; davalı şirketin kurulduğu andan itibaren hiçbir zaman aktif olmadığı, vergi dairesince resen terk şeklinde tutanak tutulduğu, şirket ortaklarının kuruluşundan beri bir araya gelemediği, şirketin amaçlarını gerçekleştirme imkanının bulunmadığı, böylelikle şirketin işletme konusunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, davalı şirketin devamında diğer şirket ortaklarının bir araya gelmemesi ve fiilen faaliyet göstermemesi karşısında tarafların bir menfaatinin bulunmadığı bu nedenle, şirketin fesih yerine, hayatını devam ettirmesi için alternatif çözüm yolu olan davacının şirketten çıkarılmasına hükmedilmesinde tarafların bir menfaatinin varlığı tespit edilemediği gibi, şirketin mevcut durumundan davacının herhangi bir kusuru veya daha ağır bir kusurunun varlığı iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, şirketin haklı sebeple fesih şartları oluştuğundan TTK’nın 636. maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
-TTK’nın 636/III. maddesi gereğince —–Ticaret Sicil Müdürlüğüne —–sicil numarası ile kayıtlı davalı —– FESİH VE TASFİYESİNE,
-Tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için TTK 530, 529/3, 531 maddeleri gereğince resen—— tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
Tasfiye memuru için aylık 3.000,00 TL ücret taktiri ile davacı tarafından 9.000,00 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde Mahkememiz veznesine DEPO EDİLMESİNE,
Tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
-Malvarlığının yeterli olması halinde, davacı tarafından peşin depo edilen ücretlerin ve masrafların tasfiye hesabından tasfiye sırasında davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde —-Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.