Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/204 E. 2023/219 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/204 Esas
KARAR NO: 2023/219
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 25/03/2022
KARAR TARİHİ:16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacı şirkete ———- üzerinde seyir ederken, davalının —- sıfatıyla sorumlu olduğu —-plakalı araç ile çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında hasara uğradığını, polis memurları tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağından, —— plakalı araç sürücüsünün, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 84-k (Yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama) maddesini ihlal ettiğinin açıkça anlaşıldığını, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere —— plakalı araç sürücüsünün davacı şirkete sigortalı bulunan araçta meydana gelen zarara %75 oranında kusuru ile sebebiyet verdiğini, davacı şirkete yapılan hasar ihbar sonucu ——– numaralı hasar dosyasından görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda “Sigortalı araçta mevcut olan hasarın kaza tutanağında belirtilen şekle uygun olduğu, kusur nispetinde rücu durumunun bulunduğu, tespit edilen hasar miktarının 24.965,07.TL olduğu,” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, davacı şirketin dava konusu olay nedeniyle sigortalı araç için 16.11.2021 tarihinde 24.965,07.-TL sigorta tazminatı ödediğini, davacının sigortalısına yapmış olduğu ödeme ile TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğundan borçlu/davalıya karşı rücu hakkı doğduğunu, davacı şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davaya konu olayda kazaya sebebiyet veren —— plakalı aracın trafik sigortacısı sıfatıyla sorumlu olan davalı —– rücu başvurusunda bulunulmuş ise de davalı —– tarafından sigortalıları aracın %50 kusurlu olduğundan bahisle 12.482,53.-TL davacı şirkete ödendiğini, bunun dışında talep olunmasına karşın başkaca bir ödemede bulunulmadığını, davacı şirkete kasko sigortalı araçta meydana gelen hasardan dolayı kusuru bulunan—– plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalı——- poliçe limitleri içerisinde kalan hasardan dolayı KTK m.97 ve—— gereği sorumlu olduğunu, davaya konu kazaya ilişkin trafik kazası tespit tutanağında davalı şirkete —- sigortalı bulunan—-plakalı araç sürücüsünün davacı şirkete sigortalı araçta meydana gelen zarara %75 kusuru ile sebebiyet verdiği tespit olunduğundan, davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen 24.965,07.-TL üzerinden %75 kusur oranına denk gelen 18.723,80.-TL sigorta tazminatından davalı———tarafından dava öncesinde ödenen 12.482,53.-TL düşülmekle [18.723,80.-TL -12.482,53.-TL=] 6.241,27.-TL hasar miktarından davalı şirketin sorumlu olduğunu, davacı şirket tarafından kazada zarar gören—- plaka no.lu araç için ödenen sigorta tazminatından kalan bakiye 6.241,27.-TL ve fer’ilerinin yukarıdaki açıklanan hukuki sebeplerden dolayı tazmini için davalı/borçlu aleyhine ——– sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, itiraz edilmesi üzerin takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları kalmak kaydı ile davalı/borçlunun ———sayılı dosyasına karşı yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı/borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı ——— Sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığın, kazadaki kusur oranlarına itirazları olduğunu, kazadaki kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, Kaza tespit tutanağında her ne kadar davalı şirketçe sigortalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğu tespit edilmiş olsa da, söz konusu tespite katılmadıklarını, Alınan kusur raporu doğrultusunda davacı——- ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile davalı şirketin hukuki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak , öncelikle davanın dava şartı noksanlığından usulden reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hasar dosyaları celp edilmiştir.
——–sayılı takip dosyası ——-sisteminden celp edilmiştir.
Mahkememiz dosyası uyuşmazlık konularında inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere makine mühendisi bilirkişi ile sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi —–ile sigorta alanında uzman bilirkişi—— tarafından düzenlenen —– Dava konusu olayın ——- maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, Meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, Söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, Dosya muhteviyatında onarım faturasının ibraz edilmemiş, bu nedenle dava konusu kazalı araçta——- ve işçilik dahil 25.297,02 TL hasar meydana gelmiş olduğunu, ——- bu kapsamda talebe bağlılık ilkesi gereği talep edilmiş olan 24.965.07 TL’nin piyasa rayiçlerine uygun ve kadri marufunda bulunduğu, Söz konusu kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte onarımının yaklaşık 7 (yedi) iş günü süreceği ( Malzeme temin süresi dahil edilmiştir.) Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında; —- plaka sayılı araç sürücüsü—- %75 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, —– plaka sayılı araç sürücüsü ——— % 25 kusur oranı ile tali kusurlu olduğu, Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. madesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda talep edilmiş olan kadri marufunda bulunan hasar miktarı üzerinden davacının sorumluluğunun kusur oranı nispetinde 24.965,07-TLx %75 = 18.723,80-TL olduğu, Davalı tarafından rucuya eas 12.482,53 TL ödeme yapılmış olduğundan, davacının 18.723,80 TL – 12.482,53 TL=6.241,27 TL bakiye alacağının bulunduğu, Türk Ticaret Kanunun,———— sonuçları başlıklı maddesi kapsamında ödediği tazminat tutarınca sigortalısının halefi olarak sorumlulara kusur oranı nispetinde rücu etme hakkının bulunduğu, Heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından —— plakalı aracın sürücüsü —- %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, daha önce ————plakalı aracın sigortacısından kusur oranı nispetinde talep edilmiş, ancak %50 kusur oranı nispetinde ödeme yapıldığı belirtilerek kalan tutar için talepte bulunulduğu görülmüştür.——–plakalı aracın halefi olması sebebiyle ödediği hasar bedelini sorumlulardan (yada sorumlu olan işletenin sigortaacısından) kusur oranı nispetinde talep etme hakkı bulunduğundan; ———ödediği 24.965.07 TL nin %75 kusur oranına isabet eden (24.965,07x%75)=18.723,80 TL olup, davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği belirtilen 12.482,23 TL düşüldükten sonra kalan (18723,80-12.482,23)= 6.241.27 TL bakiye alacağını ödeme tarihi olan 16/11/2021 tarihinden itibaren faizi ile birlikte talep edebileceği sonucuna ulaşıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir.
İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptâli davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın; 6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Görevli ve yetkili mahkeme” başlıklı 110 uncu maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:“Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.”
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. —— maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı, düzenlenmiştir.
Bu kapsamda her ne kadar davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de; İİK 50. Madde atfıyla 6100 sayılı HMK ve 2918 sayılı Kanun 110. Madde kapsamda davacı sigorta şirket merkezi Ataşehir/İstanbul olmakla icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığı anlaşılmakla icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
İddia, savunma, bilirkişi raporu ile sunulu deliller birlikte değerlendirildiğinde; Huzurdaki dava, 04/09/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirketin sigortalısına yaptığı hasar tazminatı ödemesinden bakiye alacağın konu edildiği icra takibine davalı sigorta şirketine yaptığı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhinde 6.241,27-TL asıl alacak 212,54-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.453,81-TL üzerinden takip başlatıldığı, huzurdaki davanın 6.453,81-TL üzerinden harçlandırılarak yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itiraz yukarıda açıklanan gerekçe ile Mahkememiz celse ara kararı ile reddine karar verilmiştir.Dosyada sunulu poliçelerden dava dışı —— plakalı aracın kaza tarihinde geçerli olduğu anlaşılan ——- davacı şirket nezdinde sigortalı olduğu, davacı şirket tarafından sigortalısına 24.965,07-TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Kazaya karışan —– plakalı aracın ise davalı nezdinde kaza tarihinde geçerli olduğu anlaşılan —— olduğu, davalı tarafından %50 kusur nispetinde davacı tarafa 12.482,53-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporunda davacı nezdinde sigortalı —– plakalı aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin değerlendirildiği, kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, davaya konu kazada davacı nezdinde sigortalı —— plakalı aracın %25 tali kusurlu, davalı nezdinde ——– kapsamında sigortalı aracın ise %75 asli kusurlu, araçta kaza tarihindeki gerçek hasar bedelinin ——– işçilik dahil toplam 25.297,02-TL hasar meydana geldiği, bu nedenle davacı tarafından talep edilen bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, bu kapsamda davacı tarafından davalı kusuruna karşılık gelen 18.723,80-TL hasar bedelinden, ödenen 12.482,53-TL ödemenin mahsup edilmesiyle 6.241,27-TL bakiye hasar bedelinin talep edilebileceğinin tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunda yapılan kusur değerlendirmesinin kazanın meydana geliş ve oluşa uygun olduğu, raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsenmiştir.Tüm bunlardan; ——– motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümü yada yaralanması veya bir şeyin zarara uğraması nedeniyle o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu, dosya kapsamına sunulu poliçeden davaya konu hasar onarım bedelinin nitelik ve miktaren teminat kapsamında olduğunun ve davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun anlaşıldığı, bu kapsamda davalı sigortalısının kusuru oranına karşılık gelen ve takip talebinde asıl alacak olarak talep edildiği anlaşılan 6.241,27-TL hasar bedelinin takibe konu edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelin davalıya kusur nispetinde rücu edebileceği, buna karşın dosya kapsamında davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin somut delil bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiş, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likid olmadığı dikkate alınarak icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜNE- KISMEN REDDİNE,
2-)Davalının ——- sayılı takibe yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile , takibin 6.241,27-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-)Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-)Karar ve ilâm harcı olan 426,35-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 345,65‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-A)Davanın kabul edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 1.275,00-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-B)Davanın reddedilen edilen kısmı yönünden; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinden davayı kabul-ret oranı gözetilerek; 45‬-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davanın kabul edilen miktarı yönünden; Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. uyarınca 6.241,27-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davanın red edilen miktarı yönünden; Davalı ekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 212,54-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 172,90-TL harç ve 3.066,50 TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere toplam 3.239,4‬-TL yargılama giderinden davayı kabul – ret oranı dikkate alınarak; toplam 3.129,27-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK.m.341/2 uyarınca miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.16/03/2023