Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/198 E. 2023/574 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/198
KARAR NO: 2023/574
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 23/03/2022
KARAR TARİHİ: 15/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;

Borçlu firma tarafından 15.03.2021 tarihinde tebliğ olunan ———- Noterliği aracılığı ile gönderilmiş olan 11.03.2021 tarih, ———- sayılı ihtarnameye cevap vermemesi ve ödeme yapmaması üzerine——- numaralı dosya ile başlatılan icra takibi, borçlu firma tarafından süresi içinde itiraz edilmesi üzerine durduğunu, davacı firmanın cari ekstrede görüldüğü üzere zaman zaman davalı firmadan çeşitli ürünler satın almakta olup davalı firmaya sonraki siparişlerini kullanılmak maksadıyla ——— Bankası üzerinden 16/11/2018 tarih ——— referans numaralı 30.000,00 TL ve 28/11/2018 tarih ———– referans numaralı 14.000,00 TL olmak üzere toplamda 44.000,00 TL tutarında iki adet EFT yaptığını, davacı firma daha sonrasında davalı firmadan çeşitli ebatlarda Karbon filtre ve Elektrostatik filtre kasası siparişi yapmış olup, bu siparişleri, 14/12/2018 tarihinde teslim alındığını, bu siparişlere ilişkin davalı firma tarafından 39.209,55 TL fatura kesilmiş ve ödemesi davacının önceden göndermiş olduğu 44.000,00 TL’den karşılandığını, davacı firmanın, davalı firma da 4.790,46 TL’lik bakiye alacağı olduğunu, davalı firma tarafından kesilmiş olan 20/12/2018 tarih, ———- seri sıra numaralı faturada da açıkça yazdığını beyan ederek davalı borçlunun——— sayılı icra dosyasındaki vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve bu alacağa takip tarihinden itibaren, TTK Md. 1530 Uyarınca Belirlenen Ticari Temerrüt Faiz Oranı üzerinden faiz İmesine, takip konusu alacağın %20’dan az olmamak üzere icra-inkâr tazminatının itirazında haksız olan davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur.———-Esas sayılı dosyası uyaptan celp edilmiştir.Taraflara ait 2018-2019 yılı ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.Mahkememizce işbu dosyada, tarafların 2018-2019 yıllarına ait ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. SMMM bilirkişi tarafından talimat yolu ile tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın ibraz ettiği ticari defterlerine dayalı davalı şirket ile olan 2018 ve 2019 yılları ——– Kodlu Alıcılar Hesabının dökümü aşağıdaki gibi olduğu, Yukarıdaki cari hesap tablosunda görüldüğü gibi, davacının 26.04.2018 tarihinden 20.12.2018 tarihine kadar davalından 3 fatura ile 62.349,79 TL tutarından mal alışı yaptığı, bu süreçte davalı tarafa 3 farklı tarihte 67.140,21 TL ödeme yapıldığı ve buna göre 29.04.2021 takip tarihi itibariyle davalıdan 4.790,45 TL alacaklı olduğu, iş bu alacağının davalının 39.209,55 TL tutarlı faturasına yapmış olduğu 44.000 TL tutarlı ödemenin kalan bakiyesinden kaynaklandığı, bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148-149 ve mükerrer 257’ci Maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak ——– sıra no.lu VUK Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutar mükelleflerin belirli haddi aşan mal ve hizmet alımlarını ‘Mal ve Hizmet Alımlarına ilişkin bildirim formu (Form BA)’ ile mal ve hizmet satışlarını ise ‘Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin bildirim formu (Form BS)’ ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirildiği, Davacı şirketin 2018 yılı BA Formunda davalı ——– Şti.den 3 adet belge/fatura ile KDV hariç 52.837 TL tutarında mal ve hizmet alışı gerçekleştirdiği görüldüğü, davacı şirketin 2018 yılı BS Formunda davalı ——– Şti.ne herhangi bir satış gerçekleştirdiği görüldüğü, Davalı ——– Şti. Bağlı bulunduğu ——– Vergi Dairesi 31.03.2022 tarihli yazısı ekinde, davalının 2018 ve 2019 yılları BA& BS Formlarını dosyaya gönderdiği, davalı şirketin 2018 yılı BS Formunda davacı ——— Şti.den 2 adet belge/fatura ile KDV hariç 38.615 TL tutarında mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiği görüldüğü, davalı şirketin 2018 yılı BA Formunda davacı ——— Şti.den 1 adet belge/fatura ile KDV hariç 14.222 TL tutarında mal ve hizmet alışı gerçekleştirdiği görülmekle; davacının davalı ile olan 2018 yılı muavin dökümünde davalıdan 3 adet fatura KDV dahil 62.349,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığı yukarıda tespit edildiği, davacının toplam 62.349 TL tutarında alışında KDV oranı %18 olduğundan (62.349/118 x100=) davacının 2018 yılında davacıdan aldığı 3 adet fatura tutarının KDV hariç 57.726,00 TL olduğu hesaplandığı, bu tutarda vergi dairesinin bildirdiği 3 adet fatura ve KDV hariç 52.837,00 TL ile bire
bir uyuşduğu, davalının 2018 BS formunda bildirdiği 2 fatura ile KDV hariç 38.615 TL tutarlı satış ile BA formunda bildirdiği 1 fatura ile KDV hariç 14.222 TL tutarlı alışın ( 38.615 + 14.222 =) 52.837,00 TL olduğu hesaplanmakla, davalının kendi 1 fatura ile KDV hariç 14.222,00 TL tutarlı satışının BA formu ile bildirmiş olduğu görüldüğü, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delilleri arasında taraflar arasında ——– Noterliği 11.03.2020 tarihli ——- yevmiye numaralı ihtarname bulunduğu, ——— Noterliği 11.03.2021 tarihli ——— yevmiye numaralı ihtarname keşideci ———- Şti., muhatap, davacı ——— ne olup, ihtarnamenin içeriğinde, ” Müvekkil şirket ile yürütmekte olduğunuz ticari iş gereği cari hesap kat edilmiş olup, cari hesap ekstresinde yazılı borç tutarı ödeninceye kadar müvekkil şirketle şirketiniz arasındaki ticari ilişki durdurulduğunu, cari hesaptan kaynaklanan 4.790,46 TL tutarındaki cari işlem borcunun iş bu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde müvekkil şirkette ödemenizi, aksi takdirde cari hesaptan kaynaklanan borcunuz için yasal yollara başvurulacağı, TTK 18. Maddesi 2. ve 3.Fıkraları uyarıca’’ ihtar edildiği, ihtarnamenin tebliğ bilgisinde, daimi çalışan ———- 15.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görüldüğü, icra dosyasına sunulan ——— Noterliği 11.03.2020 tarihli ———- seri numaralı makbuzda, ihtarname giderinin 397,74 TL olduğu görüldüğü, davacı tarafın dava dosyasına sunmuş olduğu deliler arasındaki, ——— tarafından gönderilen 31.02.2022 tarihli Mail ile Mutabakat Mektubu aşağıdaki gibi incelenmiştir.Tarih : 31.03.2022 Gönderen : ———- Kime : ——— Konu 31.12.2021 Cari Hesap MutabakatıSayın yetkili 31.12.2021 tarihli ekte yer alan mutabakat mektubunu imzalı/kaşeli şekilde tarafımıza gönderilmesini hususunda desteklerinizi rica ederiz. mutabık değilseniz ekstrenizi tarafımıza mail gönderiniz. Saygılarımızla, kolay gelsin iyi çalışmalar, şeklinde olduğu”, davalı tarafından kaşe ve imzasının bulunduğu 31.03.2022 tarihli mutabakat mektubunda, ”…. Şirketimizde bulunan cari hesabınızda 31.12.2021 Tarihi İtibariyle 4.790,48 TL alacak bakiyesi bulunmaktadır. Mutabakatınızın bildirilmesini rica ederiz” şeklinde olduğu, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delilleri arasında davalının 20.12.2018 tarihli ———– seri no.lu 39.209,55 TL tutarlı faturası bulunduğu, davalının 20.12.2018 tarihli ——— seri no.lu 39.209,55 TL tutarlı faturasının incelemesinde, son bakiyenin 4.790,46 (A) olduğunun belirtildiği, eş değişle davacı hesabının 4.790,46 TL alacak bakiye verdiği, davacının davalından 4.790,46 TL alacaklı olduğunun belirtilmiş olduğu görüldüğü, davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delilleri arasında taraflar arasında, ———- Bankasına ait 2 adet ödeme dekontu bulunduğu, ödeme dekontlarına göre davacı tarafından davalı tarafa yapılan ödemeler aşağıdaki gibi oluştuğu,Faiz konusunun irdelenmesi;Kural olarak TBK 117/gereği; “muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşeceği, borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse bugünün geçmesiyle…” temerrüdün başlayacağı kabul edildiği, faiz oranının taraflarca sözleşmede belirlenmediği veya geçersiz sayıldığı durumlarda ise, uygulanacak faiz oranı, TTK m. 1530/7 uyarınca, ———–tarafından her yıl Ocak ayında yapılan ilana göre belirlenir. Faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az %8 fazla olmalıdır” şeklinde olduğu, davası söz konusu olayda; takip alacaklısı davacı taraf 19.04.2021 tarihli takipte, 4.790,46 TL cari hesap alacağına, 83,83 TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacağına TTK m. 1530/7 uyarınca faiz yürütülmesini talep ettiği, davacı tarafından davalıya keşide edilen, ———- Noterliği 11.03.2021 tarihli ———yevmiye numaralı ihtarnamede, 4.790,46 TL cari hesap alacağının ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiği, ihtarname 15.03.2021 davalı tarafa tebliğ edildiği, ödeme için verilen 7 günlük süre dikkate alındığında, 22.03.2021 tarihinde temerrüdün oluştuğu görüldüğü, ———- verilerinden, temerrüdün oluştuğu 22.03.2021 tarihinde TTK m. 1530/7 uyarınca faiz oranının yıllık %18.25 olduğu görüldüğünden, 4.790,46 TL asıl alacak için temerrüt tarihinden itibaren yıllık %18,25 ve değişen oranlarda kademeli olarak TTK 1530 göre faiz hesaplanacaktır. Takip acaklısı davacı taraf 19.04.2021 tarihli takipte, 397,74 TL ihtarname alacağına 3,82 TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacağına yasal faiz yürütülmesini talep ettiği, dosya kapsamından, davacının, davalıyı 397,74 TL ihtarname masrafı için temerrüde düşürdüğüne dair dayanak belge bulunmamakta olup, takip öncesi işlemiş faiz hakkından takdir Mahkemeye ait olduğu, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı yönünden:Davacı şirketin ibraz ettiği 2018 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamalarını sürelerinde yaptırıldığı, yevmiye defterinin noter kapanış onamasının süresinde yaptırılmadığı, 2019 yılı ticari defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerinin delil mahiyetinde olup, olmadığı sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,Davalı taraf incelemeye gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmamıştır. Davacının, Davalıdan Takip Konusu Alacağının Olup, Olmadığı Yönünden:Davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavin defter kayıtlarına göre, davacının, 26.04.2018 tarihinden 20.12.2018 tarihine kadar davalından 3 fatura ile 62.349,79 TL tutarından mal alışı yaptığı, bu süreçte davalı tarafa 3 farklı tarihte 67.140,21 TL ödeme yaptığı ve buna göre 29.04.2021 takip tarihi itibariyle davalıdan 4.790,45 TL alacaklı olduğu, iş bu alacağının davalının 39.209,55 TL tutarlı faturasına karşı davacının ———- Bankasından yapmış olduğu 16.11.2018 tarihli 30.000 TL tutarlı ve 28.11.2018 tarihli 14.000 TL tutarlı ödemelerin kalan bakiyeden oluştuğu, davalının 39.209,55 TL tutarlı faturasının davacı tarafından 2018 yılı BA formu ile bildirimde bulunduğu, davalı tarafından 2018 yılı BS formumu ile bildirimde bulunulduğu görüldüğü, ayrıca davalının 20.12.2018 tarihli ———- seri no.lu 39.209,55 TL tutarlı faturasında, davacının son bakiyenin 4.790,46 (A) olduğunun belirtildiği, eş değişle davacı hesabının 4.790,46 TL alacak bakiye verdiği, davacının davalından 4.790,46 TL alacaklı olduğunun belirtilmiş olduğu görüldüğü, davacı tarafa 31.03.2022 tarihinde mail yolu ile gönderilen, davalı tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu 31.03.2022 tarihli mutabakat mektubunda, davalı tarafın 31.03.2022 tarihi itibariyle davacı tarafa 4.790,48 TL borcu bulunduğunu teyit ettiği/kabullendiği, takdir Mahkemeye ait olmak üzere, davacının, davalından takip tarihi itibariyle 4.790,46 TL cari hesap alacağı, 67,07 TL işlemiş faiz ve 397,74 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam alacağının 5.255,27 TL olduğu bildirilmiştir.Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtları sonucunda; davanın itirazın iptaline ilişkin olduğu, icra takibinin cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin usulünce tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmamış olduğu, bu sebeple 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi gereğince davacının ticari defterlerin kendisi lehine delil niteliğinde olduğu ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan 4.790,46-TL cari hesap alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2———- Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 4.790,46 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 4.790,46 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 327,24-TL harçtan peşin alınan 81,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 245,43-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.790,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam 1.698,00 TL yargılama gideri ve 81,81 TL peşin harç toplamı 1.779,81 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı. 15/09/2023