Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2023/486 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/195 Esas
KARAR NO: 2023/486 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 23/03/2022
KARAR TARİHİ: 21/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı Şirket —— yerleşim yeri bulunmaması nedeniyle, işbu dava TTK 105 (2) uyarınca Davalı Şirket adına —— bulunan acentesi —— karşı açılmıştır. Davalı Şirket ile Müvekkil Şirket ——- arasında Acente vasıtasıyla ve elektronik posta yoluyla 10.000 metrik ton meyve suyu konsantresinin taşınmasına ilişkin yapılan müzakereler sonucunda Müvekkil Şirket 05.04.2021 tarihinde Müvekkil Şirket’in temsil ve ilzama yetkili olmayan bir çalışanı tarafından mail yazışmalarında da görüleceği üzere bir gemi ön rezervasyonu gerçekleştirilerek, Davalı Şirket tarafından sunulan anlaşma koşullarına, aynı çalışan tarafından teyit verilmiştir. Temsil ve ilzama yetkisi olmayan Müvekkil Şirket çalışanı tarafından yapılan ve yüklemesi 20-30 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanmış olan geminin rezervasyonu, Müvekkil Şirket yetkililerince bir gün sonra farkedilmiş, pandemi koşulları, hammadde tedarik sıkıntıları yaşandığı ve bu sebeple rezervasyona konu malların sağlanamayacağı görülmüştür. Devamında Davalı Şirket’e iletilen maillerden, bir gün sonra, 06.04.2021 tarihinde, halihazırda askıda geçersiz olan rezervasyon talebinin Müvekkil Şirket tarafından onaylanmadığı ve iptal edildiği Davalı Şirket’e bildirilmiştir. Davalı Şirket, bağlayıcı bir taşıma anlaşmasının var olduğu iddiası ile ölü navlun ücreti talep etmiş, Müvekkil Şirket ise sözleşme yapmaya yetkisi olmayan çalışanı tarafından verilen rezervasyon talebi nedeniyle böyle bir sözleşme ile bağlı olmadığı gerekçesi ile ödeme yapmayı reddetmiştir. Türk hukukuna göre geçerli bir tahkim anlaşmasından söz edilebilmesi için tahkim anlaşmasının özel olarak yetkilendirilmiş bir kişi tarafından yazılı bir şekilde yapılması zorunlu olup, Davalı Şirket ile Müvekkil Şirket arasında bir uyuşmazlık doğması halinde uyuşmazlığın tahkimle giderileceğine ilişkin hiçbir şekilde geçerli bir yazılı ve imzalı tahkim anlaşması bulunmamaktadır. Yalnızca bir günlük bir gemi rezervasyonu ve hemen ertesi günü bu rezervasyonun iptali söz konusudur. Buna rağmen, Müvekkil Şirket’e karşı söz konusu navlun ödemesi uyuşmazlığı kapsamında Davalı Şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde, kötü niyetle tahkim yargılaması süreci başlatılmıştır ——- tahkim yargılamasında, tahkim sürecini başlatan hakem ataması bildiriminin alındığı an itibariyle belli bir süre içerisinde cevap verilmediği ve hakem atanmadığında hallerde, tahkim yargılaması taraf yokluğunda devam etmektedir. Bu minvalde, Müvekkil Şirket, haksız ve hukuki dayanağı olmadan başlatılan söz konusu tahkim yargılaması sürecinde savunma yapabilmek adına tahkim sürecinde kendisini temsil etmesi için avukat tutmuş ve tahkim anlaşmasının geçerliliğine ihtirazı kayıt koyarak hakem ataması gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Davalı Şirket tarafından kötü niyetle başlatılan haksız ve hukuka aykırı tahkim süreci, Müvekkil Şirket’in bu minvalde katlanmak zorunda kaldığı zarar ve masraflar doğurmuştur. Yukarıda anlatıldığı üzere Davalı Şirket tarafından başlatılan tahkim yargılamasına ilişkin olarak Müvekkil Şirket kendisini yargılama sürecinde temsil etmesi adına avukat tutarak 22.050,00 TL masraf yapmış olup, bu masrafın ilerleyen süreçte artması beklenmektedir. Buna ek olarak, tahkim yargılaması başlatılmak suretiyle Müvekkil Şirket tarafından hakem ücreti ödenecek ve tahkim yargılamasının takibi içi ulaşım, konaklama gibi başkaca masraflar da doğacaktır. Söz konusu bu zarar ve masraflar ilerleyen süreçte artmaya devam edecektir. Bilindiği üzere HMK 329 maddesinde “Kötü niyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu kapsamda, kötü niyetli Davalı Şirket tarafından Müvekkil Şirket’e karşı haksız ve hukuki mesnetten yoksun bir şekilde başlatılan tahkim yargılama sürecinden dolayı Müvekkil Şirket’in uğradığı 22.050,00 TL vekalet ücreti, hakem ücreti ve tahkim yargılaması takip gideri zarar ve masraflarının Davalı Şirket’ten tahsilini talep etme zorunluluğu doğmuştur. Müvekkil Şirket tarafından uğranılan yargılama gideri ve vekalet ücreti haricinde kalan zararlar/masraflar yargılamanın ilerleyen sürecinde ıslah yolu ile ileri sürülecektir. İşbu davaya dair karşı yan ile ticari dava şartı arabuluculuk kapsamında ——- numaralı uyuşmazlık dosyası ile görüşmeler gerçekleştirilmesine rağmen anlaşma sağlanamamıştır . Açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı olmak kaydıyla; Davamızın kabulüyle taraflar arasında TAHKİM anlaşmasının bulunmadığının tespitine, Müvekkil Şirket’in uğramış olduğu hakem ücreti zarar ve masraflarına ilişkin olarak belirsiz alacak davası niteliğinde şimdilik 1000,00 GBPnin (binpound), Müvekkil Şirket’in uğramış olduğu vekalet ücreti zarar ve masraflarına ilişkin olarak kısmi dava niteliğinde ıslah hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TLnin (bintürklirası) veMüvekkil Şirket’in uğramış olduğu tahkim takip giderine ilişkin belirsiz alacak davası niteliğinde şimdilik 100,00 GBPnin (yüzpound) avans faizi ile Davalı Şirket’ten tahsil edilerek Müvekkil Şirkete ödenmesine, .Kötü niyetle tahkim yargılaması başlatan Davalı Şirket hakkında HMK 329/2 m. Uyarınca disiplin para cezasına hükmolunmasına,İşbu davanın yargılama gideri ve vekalet ücretinin Davalı Şirket’e bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Müvekkil —— taşımacılık, gemi kiralama ve lojistik hizmetleri olmak başta olmak üzere müşterilerine brokerlik hizmeti vermekte ve deniz yolu taşıma işlerini müşterileri adına organize etmektedir. Davacı tarafta Müvekkil Şirket’in brokerlik hizmeti vermekte olduğu, deniz yoluyla yüklerinin taşımasını organize ettiği eski müşterilerinden biridir. Bu Minvalde, Müvekkil Şirket ile Davacı arasında iş ilişkisi bulunmakta olup, esasen Müvekkil Şirket Davacı adına hareket etmektedir. İşbu Davaya Bakmakta Sayın Mahkeme Görevsiz ve Yetkisizdir: İşbu dava konusu uyuşmazlık Davacı’nın 10.000 metrik ton meyve suyu konsantresinin deniz yoluyla —— Limanı’na taşınması üzerine yapılan organizasyon ve iptali hususundan kaynaklanmaktadır. Her halükârda Davanın yurtdışında mukim Müvekkil şirketin acenteliği yapmadığı yabancı şirkete tebliğ ile Müvekkil Şirket yönünden davanın tefrik edilerek Usulden Reddine, ya da usulen Tefrikin Sayın Mahkeme’ce uygun görülmemesi halinde Müvekkil Şirket’in işbu Dava Dosyasından Çıkartılmasına, .Davanın herhalükarda Esastan Reddine, Vekâlet ücreti ile yargılama giderinin Davacıya Yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.

Dosya kapsamı ve inceleme: Dava, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) istemine ilişkindir.Davaya konu uyuşmazlığın tespiti; Davacının HMK 329 maddesi uyarınca davalı tarafından haksız ve kötü niyetle tahkim yoluna başvurması ve tahkim yargılamasına sebep olması iddiası ile açılan tazminat davası olduğu, açılan davada mahkememizin görevli olup olmadığı, davalının davada husumeti olup olmadığı, açılan davada hukuki yarar bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin anlaşılmaktadır. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Mahkememizin 09/03/2023 günlü duruşmasında davacı tarafın duruşmaya katılmaması sebebiyle dosyanın işbu celse işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davacı vekilinin 09/03/2023 günlü duruşmaya katılmaması ve mazeret bildirmemesi üzerine dosyanın 09/03/2023 tarihinde işlemden kaldırıldığı, HMK 150/1-5 hükümleri gereğince aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 150/1-5. Maddeleri gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde alınması gereken 179,90 TL harçın peşin yatırılan 381,52- TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan kısmın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ÖDENMESİNE,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——- bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı tarafından mahkemeler veznesine yatırılan gider avanstan kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinde —— Bölge Adliye Mahkemesi’nin nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 21/06/2023