Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/17
KARAR NO : 2023/651
DAVA : MENFİ TESPİT (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacının açtığı tüm dava ve şikayetlerde başlangıçta kendi imkanları ile başlattığı dosyalar olduğundan borcu olmamasına rağmen kesinleşen icra takibi neticesinde davacılar aleyhine işlemlere başlanarak banka hesaplarına bloke konulmuş, taşınır ve taşınmazlar üzerine haciz şerhi işlenmiş ve ayrıca diğer icrai muameleler yapıldığı, davacılara ait taşınmaz hakkında 26/04/2023 tarihine satış günü verildiği, davacıların haksız yere maruz kalacağı cebr-i icra muamelelerinden ötürü doğacak zararlarının ve hak kayıplarının önüne geçmek adına ihtiyati tedbir talebin kabulü ile 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu M. 72/3 gereğince %15 teminat (37.609,47 TL) kadar teminat karşılığında,—–. İcra Müdürlüğü’nün—— numaralı takip dosyası ile davacılar aleyhine yürütülmekte olan takipte, icra veznesine girecek olan paranın, dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davacı taraf dava dışı —– ile aralarında ki bir takım ilişkilere dayanarak davalıya borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş ise de huzurda ki dava da dava dışı —– ile aralarında ki ilişkilere dayanmaları hukuken mümkün olmadığını, huzurdaki davanın konusu davacının iddia ettiği şekilde davacı —– dava dışı—— ile olan ticari ilişkisi olmadığını, davacı—– şayet dava dışı —–ile bir anlaşmazlık yaşadı ise, bu durumda davacı —– dava dışı —– dava açması ve yasal haklarını dava dışı —— karşı kullanması gerekli olduğunu, dava dışı 3. kişiler arasındaki alacak verecek iddialarının huzurdaki davada dile getirilmesine, bu iddialar üzerinden davacının davalıya borçlu olmadığını ileriye sürmesine itiraz ettiğini, davanın evvela husumet nedeni ile reddini, davacı taraf davalının alacak iddiasını ispat etmesi gerektiğini iddia etse de imzası inkar edilmemiş yazılı senetler karşısında davacıların borçlu olmadıklarını aynı kuvvette yazılı deliller ile ıspat etmeleri gerekli olduğunu, davacı taraf —-Mahallesi 215 Ada 9 Parsel —— nolu daire nitelikli taşınmazı davalıya satmayı taahhüt etmiş, satış bedeline mahsuben davalıdan paralar almış, gayrimenkulü davalıya satmadığı gibi davalıdan almış olduğu bedelleri de ödemediğini, alacağın yazılı deliller ile sabit olduğunu, davacı tarafın takip hukukundan kaynaklanan sebeplerle menfi tespit talebinde bulunması mümkün olmadığını, icra takibine konu senetler kambiyo vasfına haiz olduğunu, davacı taraf davalının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine giriştiğini, bu sebeple ilamsız icra takibi yapamayacağını belirtse de her iki dosya alacağı farklı olduğunu, davacı tarafın avaliste ödeme protestosu çekilmediği yönündeki iddiası takip hukukundan kaynaklanmakta olup menfi tespit davasında öne sürülmesi mümkün olmadığını, kambiyo hukuku bakımından — protesto çekme zorunluluğu bulunmadığını, davalının alacağının yazılı belgeler ile sabit olduğu ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, İİK 72/2 uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği hususu dikkate alınarak davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine, davaya cevapların kabulüne, davacının davanın mahiyetine uygun olmayan delil toplatma ve tanık dinletme talebinin reddine, ispat edilemeyen hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, %20’den az olmayan tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibi ve takibe konu bono dolayısıyla borçlu olunmadığının tespiti, takibe konu bononun iptali ve istirdadına ilişkindir.
Davaya konu, —-İcra Müdürlüğü’nün —— numaralı takip dosyası uyap üzerinden celbedilmiştir.—–numaralı soruşturma dosyası uyap üzerinden celbedilmiştir.Mahkememiz tarafından dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; davaya konu icra takibinin 3 adet 12.000,00-TL, 1 adet 150.000,00-TL bedelli olmak üzere toplam 4 adet bono ve ferilerine ilişkin olduğu, davacıların bu bonolar dolayısıyla borçlu olunmadığı iddiası ile iş bu davayı açmış oldukları, davacılar davaya konu bonoları dava dışı —— kendilerinden imzalatıp boş alarak oğlu olan davalıyı lehtar olarak göstererek doldurmuş olduğunu,—-davaya konu senetleri teminat senedi olarak aldığını iddia etmektedirler. Davaya konu senetlerin teminat senedi olduklarına dair senet üzerinde veya ayrıca yazılı bir evrakın bulunmadığı, dolayısıyla bonoların teminat senedi olduğu hususunun ispatlanamadığı, davacıların bonoları dava dışı—— olan borcun teminatı olarak boş verildiğinin iddia edildiği, davalının ise taşınmaz bedeline mahsuben ödeme yapıldığı ve bunun için düzenlendiğinin iddia edildiği, davalının bonoya dayalı olarak ödeme yapmadığına dair ispata yarar yazılı delillin olmadığı, dolayısıyla bonolardan kaynaklı borçlu olunmadığı hususunun ispatlanamadığı, davalı —–akıl sağlığının olmadığı ve ayırt etmede güçlük çektiğine ilişkin iddialara dair somut bir delilin bulunmadığı, işlemlerin 2019 yılında yapıldığı, dava açılmak üzere 2021 yılında vekalet verildiği, davanın 2022 yılında açıldığı, CBS tarafından kendisini çok iyi ifade ettiği, anlatım ve algısının iyi olduğunun ifade verirken gözlemlendiğinin takipsizlik kararında belirtildiği, davacının dava dışı —– ile olan tüm işlemlerinin davaya konu bonolardan kaynaklı olarak borçlu olunmadığına dair iddiayı ispata yeterli olamayacağı, bonolara dayalı bir ödemenin yapıldığına dair iddia ve delilin bulunmadığı, iddianın bononun boş düzenlendiğine ilişkin olduğu, hukukumuzda boşa imzanın geçerli olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Kötü niyet tazminat talebinin, Mahkememizce verilen tedbir kararının uygulanması talep edilmediğinden, tazminat isteminin İİK 72. maddesi gereğince yerinde olmadığı görülmekle, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İspatlanamayan Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat isteminin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 39.609,39 TL vekâlet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
7-Karar tarihinde alınması gerekli 269,85 TL harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.281,84 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 4.011,99 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde davacıya iadesine,Dair,davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma), gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde—- Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.