Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/165 E. 2023/540 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/165 Esas
KARAR NO: 2023/540 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/03/2022
KARAR TARİHİ: 17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin; davalıdan mevcut olan alacağının tahsili için tarafımızca——– E. sayılı dosyası ile takip başlatılmışsa da davalı tarafın haksız ve kötüniyetli itirazı sebebiyle mezkur takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine itirazın iptali için arabulucuya başvurulmuş ancak davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonuçsuz kaldığından huzurdaki iş bu davayı ikame etme zarureti hasıl olmuştur. Müvekkil şirket; yurt içi ve yurt dışında turistik amaçlı geziler ve turlar düzenleyen bir seyahat acentesidir. Davalı ise müvekkil ile aynı sektörde faaliyet gösteren farklı bir firma olup taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunmaktadır. Bu kapsamda; müvekkil şirket, 2020 yılında düzenlenecek olan ———– Şampiyonası etkinliği için 10-13 Haziran 2020 tarihli ———- ve 13-15 Haziran 2020 tarihli ———- turlarının, ——– yerel servis ayağını organize etmesi hususunda davalı ile anlaşmıştır. Öyle ki; davalı şirket, turlarını genel olarak ——— düzenlediğinden ———- oteller ve yerel hizmetler konusunda oldukça tecrübeli ve yetkilidir. Bu sebeple müvekkil şirket, tedarikçi acente olarak davalıyla çalışmayı uygun görmüştür. Müvekkil şirket, davalıyla yapılan anlaşmaya istinaden; ——— bulunan “———” ile ———– bulunan “———–” adlı otellerde müşterilerin rezervasyonlarının yaptırılması adına; 23.01.2020 tarihinde davalının banka hesabına “——— Şampiyonası Ön Ödeme” açıklamasıyla 23.000,00-EURO ve 05.02.2020 tarihinde “———– Şampiyonası Ön Ödeme” açıklamasıyla 2.960,00-EURO olmak üzere toplam 25.960,00-EURO ödeme göndermiştir. Davalı şirket, ——— bahsi geçen otellerle anlaşmalı olduğundan iş bu 25.960,00-EURO’luk tutar otellere ödenmesi için gönderilen bir paradır. Yapılan ön ödemeye istinaden davalı taraf fatura düzenleyip müvekkile göndermiş ve otel rezervasyonlarını yaptırmıştır. Ancak; 31 Ocak 2020 tarihinde ———- bulunan iki ——— turiste yapılan testin pozitif çıkmasının ardından ———- ilk koronavirüs vakaları rapor edilmiş ve Mart ayında Corona virüsün (Covid-19) ——— tarafından pandemi ilan edilmesi neticesinde ——— ülkeleri sınırlarını birlik dışı ülkelere kapatmıştır. ———- Covid-19 pandemisinde yaşanan ölümler sebebiyle——–, salgının merkezi ———– geçerek dünyada ve ———- en çok ölüm yaşanan ülke olmuştur. Corona Virüsün ———- bu denli ağır seyretmesi neticesinde ———– tüm etkinliklerin ve spor müsabakalarının ertelenmesi/iptal edilmesi sonrasında organizasyonun ifası imkansız hale geldiğinden, mücbir sebep kapsamında tur da iptal edilmek zorunda kalınmıştır. Nitekim aynı organizasyon için müşteriler adına satın alınan uçak biletlerinin parasını, ilgili hava yolu şirketleri mücbir sebep gerekçesiyle müvekkil şirkete iade etmiştir. Turun iptal olması üzerine davalı tarafla gerek şifahen gerekse de mail üzerinden iletişime geçilerek, otellere ödenen rezervasyon bedellerinin akıbeti sorulmuşsa da davalı taraf; “otelin kendilerine iade yapmadıklarını sadece kredi olarak hakkı saklı tuttuklarını” beyan ederek beklememiz gerektiğini iletmiştir. Otellerin bu tarz durumlarda ödenen parayı sonraki rezervasyonlar için kredi olarak tutma hakları mevcut olduğundan; müvekkil şirket başka bir organizasyonda kullanılmak üzere 25.960,00-EURO’nun ilgili oteller tarafından kredi şeklinde saklı tutulmasına itiraz etmemiştir. Müvekkil şirket İtalya’daki oteller ile görüşmemiş olsaydı parasının halen ilgili otellerde kredi olarak saklı tutulduğunu varsayarak hareket edecekti. Davalı, müvekkilin parasını haksız ve hukuka aykırı şekilde aylarca işleterek müvekkili hem kandırmış hem de zarara uğratmıştır. Halihazırda parayı iade etmeyerek zarar vermeye devam etmektedir. Tüm bu sebeplerle davamızın KABULÜ ile davalının 25.960,00-EURO’luk asıl alacağımız yönünden haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, Alacak bedeline takip tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi işletilmesine, Borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazı nedeni ile takip durduğundan %20’den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Mahkememizce dava konusu uyuşmazlık konularında defter inceleme hususunda SMMM bilirkişiye rapor düzenletildiği görüldü.Teknik bilirkişi raporu sonuç kısmında:”1) Davacı şirketin 2020, 2021 ve 2022 takvim yıllarına ait ticari defterleri incelenmiştir. Bu ticari defterinin TTK 64-65-66 ve 82 Mad. ve VUK 220-226 maddesine göre açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından VUK 215-219 Mad. hükümleri ile muhasebe sistemi uygulama tebliğlerine uygun olduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu tespit edilmiştir. (HMK 222/2) 2) Davalı şirkete ait 2020 yılı ticari defterlerinden; TTK hükümlerine göre; yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdikleri ile yevmiye defteri kapanış tasdikinin süreleri içinde yaptırıldığı tespit edilmekle, sunulan ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir. (Sayın mahkeme ara kararında tarafların 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin ticari defterlerin incelenmesine karar vermiş olup, davalı tarafından yalnızca 2020 yılı ticari defterleri ibraz edilmiştir.) 3) Davacı ve davalı şirketin ticari kayıtlarında yapılan incelemeler sonucunda; Davacının ticari defterlerinde yapılan incelemelerde;• Davacının davalıya yapmış olduğu (toplamda 25.960,- EUR tutarında) ön ödemelere karşılık; davalı yan tarafından davacı yana 27.03.2020 tarihinde “Yurtdışı Organizasyon Bedeli” açıklamaları ile (25.960,- EUR tutarında) iki adet fatura düzenlediği tespit edilmiştir. Davacı daha sonra 01.08.2021 tarihinde, davalı tarafından kendisine düzenlenmiş olan iki adet faturanın iadesine ilişkin, “Yurtdışı Organizasyon İade Bedeli” açıklamaları ile iade faturaları düzenlemiştir. Netice olarak davacının iade faturaları sebebiyle davalıdan (fatura düzenleme tarihindeki 25.960,- EUR karşılığı) 260.173,72 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defterlerinde yapılan incelemelerde;• Davalı şirketin davacıdan (davacıya düzenlemiş olduğu 27.03.2020 tarihli “yurtdışı organizasyon” açıklamalı faturalar ile hesap kapatılmış olsa da, dava konusu olmayan birkaç işlemler neticesinde 1.711,50 TL tutarında alacak görünmektedir.) 31.12.2020 itibarı ile 1.711,50 TL tutarında alacaklı olduğu, tespit edilmiştir.Davacının dava konusu ettiği ön ödeme tutarları, taraflar arasında yapılan mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere davalı uhdesinde tutulan krediye dönüşmüştür. Mail yazışmaları incelendiğinde, davacının davalıya muhtelif tarihlerde kredinin (ön ödemenin) akıbetini sorduğu, davalının da cevap olarak kredinin son kuruşuna kadar yasal olarak korunduğu, başka diğer acentelerin de büyük miktar rezervasyonlarının aynı şekilde durduğunu ve hiçbir kayıp olmadan kullanılacağı, 25.07.2021 tarihli mailde kapıların ——— açılması konusunda 30 Temmuz yeni bir açıklama beklendiği, eğer açılırsa ondan sonrası için kredi son kullanım tarihi konusunda pazarlıklar yapılacağı, şu an beklemede oldukları bilgisini verdiği görülmüştür.Dolayısı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takip konusu davacının davalıya yapmış olduğu ön ödemeler olduğu, davalı tarafından her ne kadar ön ödemenin kredi olarak kendi uhdelerinde tutulduğu bilgisi verilmiş ise de, günümüz itibarı ile davacı tarafından davalıya kredi kullanımına ilişkin herhangi bir girişimi olmamış ve davalı aleyhine icra takibine geçmiştir. Davalının arabuluculuk görüşmelerinde davacıya Haziran 2022’ye kadar bu krediyi kullanabileceği yani depozitonun yanmayacağı garantisini verdiği
anlaşılmaktadır.Davalının davacının gönderdiği işbu ön ödemeleri kredi olarak tutup tutmama hakkına ilişkin tespit yapabilmem, uzmanlık alanımın dışında kalmaktadır.
Davacının davalıya göndermiş olduğu ön ödeme tutarı her iki tarafın ticari kayıtlarında yer almakta olup bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından yapılan ön ödeme karşılığında davalıdan alacağı rezervasyon hizmeti ile ilgili olarak; Taraflar arasındaki mail yazışmalarının sayın mahkemece kabul görmesi halinde, davacının yapmış olduğu ön ödemeyi davalı uhdesinde tutulan kredi olarak kullanma süresinin Haziran 2022 dönemine kadar kullanması gerektiği, ancak bu hususa ilişkin taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşme
vs. bulunmadığı, yalnızca mail yazışmaları olduğu görülmektedir. Nihai takdir sayın mahkemenindir. Eğer taraflar arasında yazılı tek somut veri olan mail yazışmalarının kabul
görmemesi halinde, davacının yapmış olduğu ön ödeme ve davalı tarafından davacıya verilecek rezervasyon hizmetine ilişkin herhangi bir somut sözleşme vs. bulunmaması ve davalının davacıya herhangi bir hizmetin olmaması nedenlerinden ötürü davacının davalıya yapmış olduğu ön ödeme tutarlarının davacıya geri ödenmesi gerekeceği yönündeki takdir Muhterem Mahkemenize ait bir husustur” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.

DELİLLER:*Davacı şirketin ticari defter kayıtları,*Taraf şirk etlere ait BA-BS (vergi kayıtları) formları,*Bilirkişi kök ve ek raporu, *Tüm dosya kapsamı

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Huzurdaki dava, İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Taraflar arasında yer alan ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiği, vaki itirazın iptalinin şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan takibe konu alacaklarının bulunup bulunmadığı, icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacı taraf ticaret şirketi olup tacirdir.
Davalı taraf bir ticaret şirketi olup tacir sıfatını haizdir. Uyuşmazlık tacir olan davacı ve davalının ticari işletmesinden kaynaklanmaktadır. Hâl böyleyken huzurdaki nispi ticari davaya Mahkememiz bakmakla görevlidir. Dolayısı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın icra takip konusu davacının davalıya yapmış olduğu ön ödemeler olduğu, davalı tarafından her ne kadar ön
ödemenin kredi olarak kendi uhdelerinde tutulduğu bilgisi verilmiş ise de, günümüz itibarı ile davacı tarafından davalıya kredi kullanımına ilişkin herhangi bir girişimi olmamış ve davalı aleyhine icra takibine geçmiştir. Davalının arabuluculuk görüşmelerinde davacıya Haziran 2022’ye kadar bu krediyi kullanabileceği yani depozitonun yanmayacağı garantisini verdiği
anlaşılmaktadır. Davacının davalıya göndermiş olduğu ön ödeme tutarı her iki tarafın ticari kayıtlarında yer almakta olup bu konuda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacının yapmış olduğu ön ödeme ve davalı tarafından davacıya verilecek rezervasyon hizmetine ilişkin herhangi bir somut sözleşme vs. bulunmaması ve davalının davacıya herhangi bir hizmetin olmaması
nedenlerinden ötürü davacının davalıya yapmış olduğu ön ödeme tutarlarının davacıya geri ödenmesi gerektiği, bilirkişi raporu ili sabit olduğu üzere davacının davalıdan
25.960 Euro alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2-Davalının———- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 25.960- EURO asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar devlet bankalarınca mevduat hesabına EURO cinsinden uygulanan en yüksek faizi ile birlikte devamına,
3-Asıl alacak olan 25.960- EURO üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanarak davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Karar tarihinde alınması gerekli 18.087,94-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.942,29- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 12.145,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.549,50-TL yargılama gideri ile davacı tarafından 6.034,49-TL harç giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 40.070,88-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket temsilcisinin yüzüne karşı verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/07/2023