Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2023/177 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/159
KARAR NO: 2023/177
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (TİCARİ SATIMDAN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ: 09/03/2022
KARAR TARİHİ: 24/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı ———cihazları ithal eden ve profesyonel epilasyon uygulama —- veren bir şirket olduğunu, davacı tarafından davalı —– de çeşitli cihaz ve parçaları satılmış bu satışlara ilişkin faturalar düzenlendiğini, davacı tarafından daha önce düzenlenen faturaların karşılığı davalı tarafça ödenmesine rağmen—– olmak üzere toplam —- bedelli ——– kısmı ödenmediği, davacı tarafınca bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla ——– tarihinde —–sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından— tarihinde icra dosyasına borca itiraz dilekçesi sunularak davacı şirkete herhangi bir borcun bulunmadığı ve ödeme emrinde belirtilen tüm borçlara itiraz edildiği bildirildiğini, bunun üzerine—— tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, Davalı tarafından yapılan bu itiraz haksız ve hukuka aykırı olup itirazın iptali gerektiğini, Davacı şirket tarafından davalı şirkete cihazların satışı gerçekleştirilmiş ilgili satışlara dair e-faturalar düzenlenmiş ve davalı şirkete gönderildiğini, işbu fatura bedellerinden davaya konu olan kısım davalı tarafça ödenmediğini, yine davalı tarafça faturalara ilişkin herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu M.21/2’de ; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” denildiğini, faturalara ilişkin davalı şirket tarafından yapılmış herhangi bir itiraz bulunmadığını, davalı tarafça davacının düzenlediği faturalar ticari defterlere işlenmiş ancak karşılığı alacak eksik ödendiğini, açıklanan sebeplerle davalının davacı şirkete karşı borçlu olduğu sabit olduğunu, davalı tarafından icra takibine karşı yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olup itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk son tutanak aslı dosyaya sunulmuştur. ——- sayılı dosyası uyaptan celp edilmiştir.
Taraflara ait —- ticari defterleri üzerinde —– bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): —— Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir ——–
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır——- Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —
Davacı taraf bir ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı taraf gerçek kişi tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada, davacının —- yılına ait ticari defterleri üzerinde—– bilirkişisi marifeti ile talimat yolu ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.—- bilirkişi tarafından talimat yolu ile tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; Davacı —– tarafından dava dosyasına ibraz edilen 2 adet fatura incelemesinde; Düzenleyen ——, seri——— dahil olmak üzere ——- düzenlendiği, faturanın bağlandığı sevk veya taşıma irsaliye numarasının bulunmadığı, fatura üzerinde teslim alan ve teslim eden isim ve imzalarının yer almadığı görüldüğü, düzenleyen——dahil olmak üzere—— düzenlendiği, faturanın bağlandığı sevk veya taşıma irsaliye numarasının bulunmadığı, fatura üzerinde teslim alan ve teslim eden isim ve imzalarının yer almadığı görüldüğü, —-firmasına ait ——-alış olduğu bildirimini yapıldığı görüldüğü,—–firmasına ait ———–herhangi bir alış yapıldığı görülmediği, ——tarafından gönderilen—– firmasına ait——-herhangi bir alış yapıldığı görüldüğü, —- tarafından gönderilen —–incelendiğinde ——-satış olduğu bildirimini yaptığı görüldüğü, —- tarafından gönderilen —- listesi incelendiğinde —– herhangi bir satış bildiriminin olmadığı görüldüğü, ————defterleri incelenmiş olup, tasdiki zorunlu yasal defterlerin noter tasdiklerinin, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, ticari defterlerin kayıtlarının bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve —— uygun tutulduğu ve defter tasdik bilgilerinin aşağıdaki gibi olduğu tespit edilmiş, 6102 sayılı TTK 64/3 ve HMK 222 madde hükümleri gereği sahibi lehine delil niteliği haiz olduğu görülmüş, davaya konu faturaların —– yevmiye numarası ile deftere kaydedildiği tespit edildiği,——-firmasına ait ——- firmasının muavin dökümü incelendiğinde —–yılından devir borcu bulunmadığı,—–dökümünün aşağıdaki gibi olduğu, kapanış bakiyesinin — olduğu görüldüğü, Davacı —— numaralı faturanın ve——- faturanın dosya ekinde mevcut olduğu, tasdiki zorunlu yasal defterlerin noter tasdiklerinin, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, ticari defterlerin kayıtlarının bilgisayarlı kayıt ortamında işlenmiş olup, muhasebe standartları ve —— ilkelerine uygun tutulduğu, faturanın bağlandığı sevk veya taşıma irsaliye numarasının bulunmadığı, fatura üzerinde teslim alan ve teslim eden isim ve imzalarının yer almadığı, yapılan alışverişi kanıtlar nitelikte herhangi bir sözleşmenin görülmediği, yapılan —– formlarının incelenmesi neticesinde ——– birbiriyle uyum sağlamadığı ——- firmasının —– davacı firmanın kayıtlarında bulunan ——- firmasına ait cari hesap ekstresinde kapanış bakiyesinin —–Borç bakiyesi ile kapandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada alınan rapor, davacı tarafın ticari defter kayıtları ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin usulünce tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmamış olduğu, bu sebeple 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi gereğince davacının ticari defterlerin kendisi lehine delil niteliğinde olduğu ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 55.499,98-TL asıl alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2——sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 55.499,98 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 55.499,98 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —–bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 3.791,20-TL harçtan peşin alınan 617,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.173,60-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam 1.745,50 TL yargılama gideri ve 617,60 TL peşin harç toplamı 2.363,10 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.24/02/2023