Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/429 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/132 Esas
KARAR NO: 2022/429
DAVA: Davacının —– tarihinden itabaren geçerli olmak üzere müdürlük görevinin sona erdiğinin tespit ve ticaret sicilime tescil – ibra edilmiş sayılmasına karar verilmesi
DAVA TARİHİ: 25/02/2022
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; —- eski eşi olan ——olduğunu, ——- çalıştığını, —- tarihinde müvekkilinin işten ayrıldığını, şirkette her hangi bir bağının kalmadığını, müvekkilinin o dönem davalı şirketinin sahibinin eşi olması nedeniyle işten ayrıldığını, işten ayrılması ile ilgili yapılan iş ve işlemlerin denetlendiğini, şirketin muhasebesinin ibra ve diğer işlemlerin ilgileneceğine güvendiğini, müvekkilinin —– tarafından yapılan davalı şirketin prim borçlarına ilişkin ödeme emrini içeren tebligat ile—-nezdinde ibra işlemlerinin yapılmadığını öğrenmiş olup, müvekkilinin hiçbir zaman yetkilisinin bulunmadığını ve kullanmadığını, —- tarihinden sonra işlemiş—- sorumluluğunun kabulü hukuka ve kanuna son derece aykırı olduğunu, müvekkilinin — tarihinden sonra işten ayrıldığını, Davalı ——hiçbir hukuki bağı veya iş ilişkisinin kalmadığını, imza yetkisini de kullanmadığını, müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra davalı şirketin —–borçlarından sorumlu tutulmasının son derece mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin —- tarihinden sonra işleyen —— diğer kurum borçları bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, —– tarihinden itibaren sonuç doğuracak şekilde ibra edilmesini eve ibra kararının ———– yayınlanmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir
Davalı yana usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı yan cevap dilekçesi sunmamıştır.
Ancak davalı —- temsilcisi — tarafından dosyaya sunulan—günlü —-dosya içerisine alınan beyan dilekçesinde ; —- tarihinde şahsına ait davalı şirketten ayrıldığını, belirtilen —- tarihinden sonra her hangi bir belge imzalamadığını, ancak ticaret sicilinde ibra kararının muhasebe ve mali muşavirlikte yapılan sıkıntılar nedeniyle yayımlanmadığının geç farkettiğini , davalı şirketin bulunan ekonomik sıkıntılar nedeniyle ilanını yapılamadığını, belirterek — tarihinden itibaren davacının davalı şirkette hiç bir hukuk ve ekonomik bağının kalmadığını, beyan ederek açılan davayı kabul etmiş ve bayanını şirketi temsilen , —–yevmiye numaralı imza sirkülerine dayanarak imzası ile tasdik ettiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememiz iş bu dava davaca delillerin ticaret sicil kayıtları celp ve incelenmiş ve değerlendirilmiştir .
Mahkememizde açılan iş bu dava ; Davacı şirket müdürü —– tarihinden itabaren geçerli olmak üzere müdürlük görevinin sona erdiğinin tespit ve ticaret siciline tescil —— tarihinden itibaren – ibra edilmiş sayılmasına karar verilmesi, talep ve dava etmiştir .
Dava dosyası incelendiğinde —– bildirilen davalı şirketin adresine tebligat yapıldığı, davacı tarafça delil listelerinin dava dosyasına ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirketin temsilcisinin—- olduğu ve sunulan dilekçe ile kimlik tespit edildiği, şirket temsilcisinin davayı kabul ettiği, yukarıda dosya içerisine alınan ve incelenen ———- günlü dilekçe kapsamında anlaşılmıştır .
6100 HMK’nın 308,309 ,310 ve 311 maddeleri gereğince , davayı kabul davanın davacının netice talebine, ( talep sonucuna ) kısmen veya tamamen muvaffakat etmesidir , ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda hüküm ifade eder . Davayı kabul, dilekçe ile yargılama sırasında yapılabilir, karşı tarafın ve mahkemenin muvaffakatına bağlı olmayıp kayıtsız şartsız yapılmalıdır. Dava hüküm kesinleşinceye kadar her zaman kabul edilebilir. Kabul beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Davacı ortak dosya içerisine celp edilen sicil kayıtlarına göre, davalı şirket temsilcisi ve tek sayılı olduğu anlaşılan —- birlikte münferit imza yetkilerinin bulunduğu ve bu yetkinin süresiz olduğu, anlaşılmıştır .
Davalı şirketin iki müdüründen biri davacı biri de şirket sahibi —- olduğu ve böylece davacının müdürlük görevlerinde sona ermesinde. İrade birliği içerisinde oldukları , davalı şirketin davayı bu yönü ile kabul ettiği ve karar kesinleştikten sonra iş bu davacının müdürlük görevinin sona erdiğini tespiti ile —— tesciline ilişkin şirket yöneticilerinin iradesi ile karar verilebileceği açıktır. Dava konusu, davacının müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti esas itibari ile istifa iradesini açıklanması olarak değerlendirildiğinde de, iş bu beyan kabulede bağlı olmayıp ancak 3. Şahıslara karşı —– tescil ve ilanla hüküm ifade edebilir.
Bu nedenle davacının müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti talebinin kabulü, 3. Şahıslara karşı ancak kararın kesinleşmesi ve ticaret siciline tescil ve ilanı ile hüküm ifade edebilir.
Davacının müdürlük görevini —- tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde sona erdiğinin tespiti ,3. Şahıslara özellikle —– iş bu dava tarihine kadar doğmuş haklarını ortadan kaldıracak nitelikte olacağı için, daha önceki bir tarihte yapılmamış bir irade açıklaması veya hukuki işlem varmış gibi geriye etkili hüküm tesis etmek mümkün değildir.
Kaldı ki TTK 616 Maddesi gereğince, genel kurulun deviredilmez yetkileri sayılmış olup bunlar arasında 616/1f maddesinde müdürlerin ibrasını genel kurul yetkisinde olduğu anlaşılmakla, bu yetkinin mahkemeler tarafından kullanılamayacağı, bu nedenle müdür ve yönetim kurulu üyelerinin ibrası mahkeme kararı ile yapılması mümkün olmadığı Mahkememizce benimsenmiştir. Müdürlerin ibrası sonucunu doğuracak şekilde ve geriye etkili davacı yanın —— tarihinden geçerli olmak üzere, davacı şirket müdürünün ibrası ve ticaret siciline tescil ile ilgili talebinin tarafların mahkeme önündeki iradesi ile sonçlandırılamayacağı, mahkememizce benimsenmiştir.
Bu nedenle ibra edilmiş sayılma ve ibranın —— tesciline ilişkin talepler yönünden, davalı şirket tembsilcisinin kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı mahkememizce kabul edilerek, davanın davacının müdürlük görevinin sona ermesi yönünden talebin kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Hüküm: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile,
a)davanın niteliği ve Mahkememizin görev ve yetkisi kapsamında vereceği karar göz önünde bulundurularak, davacı —– davalı şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğinin TESPİT VE TİCARET SİCİLİNE TESCİLİNE,
b)Davacı yanı——- tarihinden geçerli olacak şekilde ibra edilmesi ve ibranın ticaret siciline tesciline ilişkin talebinin, ibranın genel kurulun devredilmez yetkisinde bulunması dikkate alınarak REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 440,00-TL posta,tebligat masrafından 39,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler madde 13/1 ve A.A.Ü.T. Uyarınca 5.100,00 TL vekâlet ücretinin Davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsilcisinin yokluğunda verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde ———- ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 23/06/2022