Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/116 E. 2023/218 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/116 Esas
KARAR NO:2023/218
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/02/2022
KARAR TARİHİ:16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı/borçlu şirket arasındaki ticari ilişki sonucu, davalı şirketin 32.941,69 TL borcu tahakkuk ettiğini, davacı şirketin tüm şifahi taleplerine rağmen davalı şirketin söz konusu borcu ödemediğini, davacı şirket tarafından iş bu alacak için icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından —— Dosyası ile başlatılan icra takibine davalı şirketin itiraz etmesi ile takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazın haksız ve açıkça kötü niyetli olduğunu, her iki tarafın ticari defterleri incelendiğinde davacı şirketin takip tarihi itibari ile davalı şirketten 32.941,69 TL alacaklı olduğunun görüleceğini, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulüne, davalı borçlunun ————Sayılı Dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin 32.941,69 TL asıl alacak üzerinden takip talebi ve ödeme emrindeki şartlarla devamına, haksız ve açıkça kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı-borçlunun icra takibine konu alacağın % 20 ‘si oranın da icra inkar tazminatı ödemesine, Mahkeme masrafları ve ücret-i vekâletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça———- sayılı icra dosyası kapsamında gerçekleştirilen kısmi itiraza ilişkin olarak itirazın iptali davası açıldığını, tarafların cari hesap üzerinden işlem yapması halinde aralarında gerçekleştirmiş oldukları herhangi bir sözleşme de yoksa ilgili yılın son günü hesabın kapatılma günü olarak belirtildiğini, davacı şirket ile davacı şirket arasında uzun zamandır ticari iş ilişkisi bulunduğunu, söz Söz konusu ticari ilişki kapsamında taraflar arasında birçok kez mal alım-satım işlemi gerçekleşmiş olup elden ve/veya banka kanalıyla tüm ödemeler gerçekleştirildiğini, taraflara ait düzenlenecek ticari defterler incelendiğinde, gerçekleştirilen ticari iş kapsamında faturaların düzenlendiğinin görüleceğini savunarak davanın reddi ile itiraz edildiği belirtilen kısmın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve dava masrafları ile avukatlık vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
———— sayılı takip dosyası——- sisteminden celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.
6100 sayılı HMK Madde 222/(1)”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.——— Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)——– Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Mahkememizin ———- tarihli celsesinde 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara———-yılına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş, bilirkişilerin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir. Tanzim edilen 01/12/2022 tarihli raporda özetle; ”…Davacı Şirketin 32.941,69 TL asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Davacı Şirketin Davalı Şirketten, Ticari Defter Kayıtları itibarıyla Faturalara Dayalı Açık C/H Bakiyesinden kaynaklı olarak 32.941,69 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, Davalı Şirketçe Davacı Şirket adına düzenlenen ve Ticari Defterlerinde Davacı Şirket adına Borç kaydedilen, ancak Davacı Şirketin Ticari Defterlerinde kayıtlı bulunmayan ve taraflar arasındaki mutabakatsızlığa sebebiyet teşkil eden, ———– Tutarlı Davalı Şirket Hizmet Faturasının, Davacı Şirket aleyhine Borç külfeti getirip, getirmeyeceği hususlarında Takdirin Sayın Mahkemeye ait olabileceği …” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.
İcra dosyanın incelenmesinden; Davacı tarafından———- alacak alacak üzerinden davalı aleyhinde takip başlatıldığı, takip talebinde takip dayanağının teslim edilmeyen ürün için ödenen avans iadesi olarak gösterildiği, davalı/borçlu tarafından süresi içinde itiraz ederek takibi durdurduğu, huzurdaki davanın 32.941,690-TL alacak üzerinden harçlandırılarak yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemiyle huzurdaki davanın açıldığı,
Mahkememizce taraflara 6100 sayılı HMK 222. Madde ihtaratı yapılarak ticari defter ve kayıtların sunulması ile bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması hususunda ara karar tesis edildiği, sunulu raporda taraflarca sunulan ticari defterlerin usulüne uygun tutuldukları, ilgilisi lehine delil niteliğinin bulunduğu, ——– yılında davacı tarafından 12 adet fatura düzenlendiği ve faturaların tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın faturaya dayalı 32.941,00-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın davalı tarafından davacı adına keşide edilen 23/09/2021 tarihli——–faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığının belirtildiği, sunulan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği,
Yapılan yargılama ile davacı alacağının dayandığı faturaların tümünün davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, davalı tarafından “ödeme” nedeniyle borcun bulunmadığına yönelik savunmada bulunmuş ise de savunmaya ilişkin somut delil dosya kapsamında bulunmadığı, bilirkişi incelemesi ile taraflar arasındaki mutabaksızlığın davalı tarafından keşide edilen 23/09/2021 tarihli hizmet faturasından kaynaklandığının tespit edildiği, buna karşın huzurdaki davada davalı tarafından bu hususa ilişkin mahsup ya da takas def’inde bulunulmadığı anlaşılmakla bu hususun Mahkememizce dikkate alınamayacağı, davacı taraf alacağına dayalı tüm faturalar yönünden taraflar yönünden mutabakat içinde bulundukları ve ancak “ödeme” savunmasının ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılmakla harca esas değer dikkate alınarak davanın kabulü ile alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının ———– sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin 32.941,69-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 6.588,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——– bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 2.250,24-TL harçtan peşin alınan 562,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.687,67-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 654,77-TL harç ve 1.589,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 2.244,27‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/03/2023