Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/11 E. 2023/175 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/11 Esas
KARAR NO: 2023/175 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/01/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu ——- işletmecisi olup, çeşitli marka ve adetteki ürünleri müvekkil firmadan satın alarak kendi işlettiği marketinde perakende satışı ile ilgili uğraşmaktadır. Taraflar arasında yapılan ticarette davalı tarafa en son 31.05.2021 tarihine kadar toplamda 47.526,41- TL bedelli ürün satılmış, buna karşılık davalı ise 41.366,93- TL ödeme yapmıştır Davalı taraf, düzenlenen faturalara ilişkin 8 günlük yasal sürede hiçbir itirazda bulunmamıştır. Davalı ile yapılan şifahi görüşmelerde bakiye bedel olan 6.159,48- TL’ye ilişkin ödeme sözü alınmasına rağmen sonuç alınamamış olup, bunun üzerine davalı aleyhine —— E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Davalı taraf 15.11.2021 tarihinde takibe itiraz etmiştir. Davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla davalı borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekiline usulüne uygun tensip zaptı ekli duruşma gününün, davalıya tensip zabtı, dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü
Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı ve duruşmalara katılım sağlanmadığı görüldü. Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Davalı tarafın defter inceleme gününe katılmadığı ve defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın defterlerini ibraz ettiği, teknik bilirkişi tarafından rapor düzenlendiği görüldü. Teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında; ” 1) Davacının ticari defter ve kayıtlarının delil vasfı taşıdığı, davalının incelememize katılmadığı, yerinde inceleme talep etmediği ve dava dosyasına da herhangi bir kayıt ve belge ibrazında bulunmadığı, 2) Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu davacının takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 5 adette toplam 6.207.66 bedelli faturanın davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı bulunduğu, davacı ticari defter ve cari hesap kayıtlarında 5 adette toplam 6.207.66 bedelli faturadan 8.7.2021 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap ilişkisi içinde 6.159.48 TL alacaklı gözüktüğü, Fatura tutarları KDV hariç 5.000.- TL’den aşağı olduğundan, faturaların tarafların Ba ve Bs kayıtlarında gözükmediği, Davacının davalı adına düzenlediği davacının takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 1.431.53 bedelli faturanın üzerinde imza, 928.- TL bedelli faturanın üzerinde ——- isminin ve imzanın bulunduğu, diğer 3 adet faturanın üzerinde ise herhangi bir isim, imza ve şerhin bulunmadığı,Davacının davalı adına düzenlediği davacının takip konusu cari hesap alacağını oluşturan faturalara konu ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiğine ilişkin olarak dava dosyasında irsaliye ve teslim belgesinin bulunmadığı, davacının takip konusu cari hesap alacağının oluşturan faturalarda belirtilen ürünleri davalıya teslim edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı anlaşılmakla birlikte;3) Davalının icra itiraz dilekçesinde ticari ilişkiyi kabul ettiği, davacının cari hesap alacağını oluşturan faturalara konu ürünlerin tesliminin yapılmadığına ilişkin beyanda bulunmadığı, davalının fiyat farklarına itirazda bulunduğu görülmekte ise de davalı, davacının takip konusu cari hesap alacağını teşkil eden faturalara itirazda bulunduğuna ilişkin olarak dava dosyasına belge sunmadığı gibi, Sayın Mahkeme tarafından ibrazı istenen ticari defterlerini de incelemeye ibraz etmediği, incelemenin davacı ticari defter ve kayıtları ile sınırlı olarak yapıldığı, davacının takip konusu cari hesap alacağını teşkil eden faturaların tamamının davacının delil vasfı taşıyan ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı oluşu da gözetilerek HKM.’nun 219, 220, 221 ve 222 maddeleri hükümleri kapsamında davacının iddiasını ispat etmiş sayılabileceği hususun münhasıran Yüce Mahkemenizin takdirlerinde bulunduğu, davacının iddiasını ispat etmiş olduğunun kabulü halinde, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu davacının delil vasfı bulunan ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı bulunan 5 adette toplam 6.207.66 bedelli faturadan; Davacı —— Şti.’nin davalı …’tan cari hesap ilişkisi içinde 8.7.2021 takip tarihi itibariyle 6.159.48 TL alacaklı olacağı,6.159.48 TL tutarındaki alacağa 8.7.2021 takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz talebinde bulunulabileceği, ” hususlarında rapor takdim edildiği, raporun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin vekillikten çekilme dilekçesi sunmuş olduğu, dilekçenin davalı asile usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.

Deliller; —— esas sayılı dosya uyap kayıtları,*Tarafların BA BS formu,*Bilirkişi raporu,*Dosya kapsamı,

İnceleme ve Gerekçesi:Dava; Davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.—— esas sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için defterlerini ibraz ettiği, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” (2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” (3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” (2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir YineTürk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut Olayda davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle incelettirilerek rapor alınmış, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı şirketin davalı şirketten kaydi 6.159,48-TL asıl alacaklı olduğu, davalının verilen kesin süre ve ihtara rağmen inceleme gününde ticari defterlerinin sunmaması,davalının ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davalının icra takibine itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının —— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 6.159,48-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 420,75-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70- TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 340,05-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat gideri, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.420,70-TL yargılama gideri ile davacı tarafından yatırılan 172,90-TL harç giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.159,48-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——bütçesinden ödenen 1.360-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan masrafları üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.23/02/2023