Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2023/568 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/101 Esas
KARAR NO: 2023/568
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/02/2022
KARAR TARİHİ: 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı 3.kişinin talebiyle ——- esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, alacaklının alacağını —— Noterliği —— yevmiye numaralı ve ——- yevmiye numaralı sözleşmeleriyle alacağını davalıya devrettiğini, dava dışı alacaklı ile anlaşılarak dosya borcunun haricen ödendiğini, 08/06/2016 tarihinde alacaklı tarafından hacizlerin fekki talebinde bulunulduğunu ve talebin müdürlükçe reddedildiğini, taraflar arasında 06/06/2016 tarihli borcun sone erdiğine dair sözleşme akdedildiğini, haricen tahsilden sonra dosyada haciz tatbik edildiğini beyan ederek takip dosyasında borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı tarafa usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile duruşma davetiyesinin tebliğine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.Feri Müdahil … Beyan Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin söz konusu hak ve menfaatleri söz konusu olmakla müdahale talebinde bulunduklarını, öncelikle davacı ile davalı tarafça önceden yapılan bir kısım sözleşmeler ve arabuluculuk işlemleri neticesinde haczin fekki ve dosyanın kapatılması yönünde işlem talebinde bulundukları ve bu taleplerin icra müdürlüğü tarafından reddi üzerine——– sayılı mahkeme kararı söz konusu tüm talepleri red olunduğunu, söz konusu dava dosyasına müdahale talebinde bulunulmuş ve mahkemece bu talebimiz kabul edilmiş ve müvekkilinin beyanı nazara alınarak red kararı verildiğini, söz konusu icra takip dosyasında dosya alacağına haciz devam ettiğini, açıklanan sebeplerden dolayı davacı ve davalı tarafın tamamen borçtan kurtulmak amaçlı yapmış oldukları işlem ortada iken ve mahkemece de söz konusu talepleri red edilmiş olmasına rağmen bu kere menfi tespit davası ile söz konusu borçtan kurtulmaya matuf bir yol izlendiğini, söz konusu dava sonunda davanın kabulü edilmesi durumunda halen devam eden haciz hakkımızın ortadan kalkması söz konusu olduğunu, bu sebeple davalı taraf yanında Fer’i müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava; —— Esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir. Davacının ——– Esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olup olmadığı hususunda olduğu tespit edilmiştir. Feri müdahale talebinde bulunan … bu davaya müdahil olarak katılmasında hukuki yararı görülmekle … feri müdahil olarak katılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce 16/02/2022 tarihli ara kararıyla, ——- esas sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde takip konusu çekle ilgili olarak, İİK’nun 72/3 maddesi gereğince bu dosyaya yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmuştur. Mahkememizce, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmış, dosya hesaplama ve davacının davalıya ——- Esas sayılı dosyasında borçlu olup olmadığının tespitine yönelik, 1 malimüşavir ve 1 icra hukukunda uzman nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler raporlarını bila tarihli raporlarını dosyaya sunmuşlardır.——– Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklının ——-, borçlunun …, takip konusu alacak tutarının 1.253.750,00 TL işlemiş faizin 354.623,29 TL, takip konusu alacağın bono alacağı olduğu, alacaklı ——– bu dosyadaki alacağının 1.250.000,00 TL sini 28/03/2017 tarihinde, 600.000,00 TL sini ve 01/06/2017 tarihinde olmak üzere tüm alacağını dosyamız davalısı … temlik ettiği görülmüştür. Aynı dosyada … yukarıda bahsi geçen alacak temlik edilmeden önce dosya alacaklısı —— 08/06/2016 tarihinde borçlu … ile borcunun olmadığı, borçluyla anlaştığını belirterek icra müdürlüğünden hacizlerin fekkinin talep edildiği, fakat hacizlerin kaldırılması talebinin, alacağın haricen tahsiline karine teşkil ettiği, bu nedenle tahsil harcı ile diğer icra masraflarının yatırılması gerektiği gerekçesi ile icra müdürlüğünce reddedildiği, bu dosya borçlusu … ile temlik ile alacaklı duruma geçen dosyamız davalısı … arasında ayrıca 18/04/2019 tarihli arabuluculuk tutanağında borçlu … ——-ve … hiçbir şekilde borcunun olmadığına dair anlaşma yaptıkları anlaşılmıştır.Öte yandan alacaklısının dosyamız feri müdahili … olduğu ——– Esas sayılı dosyasından ——- Esas sayılı dosyasındaki alacağı 07/02/2017 tarihinde haciz konduğu, bu haliyle yukarıda bahsi geçen ——– esas sayılı dosyadaki … yapılan alacağın temlikini dosya alacağı üzerinde haciz varken yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre davalı alacaklı … tarafından dosya alacağının hacizli olarak temlik alındığı davalı … alacak üzerindeki hacizden haberdar olması gerektiği açıktır. Nitekim dosyamız konusu uyuşmazlıkla ilgili ——– karar sayılı ve icra dosyasındaki bir şikayetle ilgili olarak verilen karara karşı yapılan temyiz sonucunda ——– tarihli ilamında” Alacağın temliki, 6098 sayılı TBK’nın madde 183. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Rızai temliki düzenleyen TBK’nın 183. maddesi; “Kanun, sözleşme ve işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.” hükmünü içermektedir. Bu hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere; alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Bu suretle borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini yeni alacaklı (temellük eden) almaktadır. Aynı zamanda, temlik edilen alacak eski alacaklının malvarlığından çıkarak yeni alacaklının mamelekine dâhil olmakta, alacağı talep etmek hakkı da yeni alacaklıya intikâl etmektedir.Takip başladıktan sonra, takip konusu olan alacağın bir başkasına devredilmesi (temlik edilmesi) mümkündür. Dosya alacaklısının alacağı üzerine haciz konulmuş olması halinde, üzerine haciz konulan dosyada alacaklının tasarruf yetkisi sınırlanmış olduğundan; alacaklı yahut vekilince üzerine haciz konulan dosyaya haricen tahsil, feragat ve vazgeçme taleplerinde bulunulamayacaktır.Somut olayda, takip alacaklısı tarafından alacağın 28.03.2017 ve 01.06.2017 tarihlerinde iki ayrı işlemle devredildiği ancak ——- esas sayılı dosyasından dava konusu takip dosyasındaki alacağa 07.02.2017 tarihinde haciz konulduğu, bu haliyle alacağın temlikinin dosya alacağı üzerinde haciz varken yapıldığı görülmekle her ne kadar davalı alacaklı ile davacı borçlu arasında anlaşma yapılmış ise de davalı alacaklı … tarafından dosya alacağının hacizli temlik alındığı, alacak üzerindeki hacizden haberdar olması gerektiği, davacı borçlu ile şifaen anlaşarak dosya alacağından ivazsız olarak ve kesin surette vazgeçemeyeceği, haczin devam ettiği anlaşılmaktadır.O halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.Sonuç olarak her ne kadar davacı … —— esas sayılı dosyada yapılan temlik ve borcun ödenmiş olduğunun kendisinin … borçlu olmadığının, … tarafından da kabul edildiği ve kendisini ibra ettiğini, bu nedenle bu dosyadan dolayı borcunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklandığı üzere … tarafından dosya borcunun temlik alındığı tarihinden önce bu dosya alacağına, feri müdahil tarafından alacaklı olarak takip yapılan ——– esas sayılı dosyasından 07.02.2017 tarihinde haciz konulduğu, davalı … bu haciz var iken alacağını temlik ettiği, bu durumda davacı borçlu ile şifaen anlaşarak dosya alacağından ivazsız olarak ve kesin suretle vazgeçemeyeceği, dosyadaki alacak üzerindeki haczin devam ettiği, bu durumda da davacının ——- sayılı icra dosyasında borcun tasfiye edilmiş sayılamayacağı kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 27.467,00 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 27.197,15 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansından kullanılmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara ödenmesine,
Dair; feri müdahil vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ——- Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2023