Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1007 E. 2023/445 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1007
KARAR NO: 2023/445
DAVA: İSTİRDAT
DAVA TARİHİ: 28/12/2022
KARAR TARİHİ: 09/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı olduğunu iddia eden sigorta şirketi, davacı aleyhine —– Sayılı dosyası üzerinden başlattığı takip ile, aslen hakkı olmadığı bir alacağı, kötü niyetle ve davacının yönetici olduğu apartmanı zarara uğratmak kastıyla tahsil ettiğini, davalı alacaklının kötü niyetli olarak başlattığı ve haksız biçimde tahsil etmeye çalıştığı sigortalısına ait maddi zararın davacının yöneticisi olduğu apartmana ait bir borç veya genel ortak alanlara ait bir husustan kaynaklanmadığının tespit edilmesi ve devamında tahsil edilen miktarın istirdadı için iş bu davayı açmak gerektiğini, davacı bina yönetiminin dolayısı ile binanın davalı alacaklıya borçlu bulunmadığının tespitine, —– sayılı dosyasına konu takibin bu şekilde iptaline, davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 74.811,05 TL’nin ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, davacı aleyhinde başlatılan ilamsız icra takibinin gerekçesi davalı şirket nezdindeki —– nolu —– Poliçesine istinaden sigorta teminatı altına alınan Cep Telefonu Satış ve Servis Mağazası, davacının sorumluluğundaki apartmanın su pompasının bozulması neticesinde sigortalı işyerine sirayet eden sular nedeniyle meydana gelen hasarda kaynaklı olduğunu, davalının sigorta şirketi, anılan dahili su riziko hasarından ötürü mağdur olan işyeri sahibi kişiye, —– nolu hasar dosyasından ödediği hasar tazminatını, yasal halefiyet ilkesi uyarınca davacıya (hasara sebep olan sorumlu apartman yönetime) icra yoluyla rücu ettiğini, dolayısıyla, davacı apartman yönetimi aleyhinde başlatılan icra takibi hukuka uygundur ve davanın reddi gerektiğini, Mahkemenin görevsizliğine, aksi halde yapılacak yargılama neticesinde davanın esastan reddine, davacı aleyhinde icra tazminatına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, sigortalısında oluşan Zarar Nedeniyle davalının icra yoluyla rücuen tazmin ettiği bedelin istirdadı davasıdır.
Rücu ve halefiyet —– “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davalı sigorta şirketinin sigortalısına göre görevli mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 35/b maddesine göre ana gayrimenkulün gayesine uygun olarak kullanılması, korunması, bakımı ve onarımı için kat maliklerinin yararına gereken tedbirlerin alınması yöneticinin görevleri arasındadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun Ek 1.maddesinde, “kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği” ve 17/3. maddesinde ise “kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu zararın gerçekleştiği taşınmazların kat irtifakına tabi tabi oldukları ve 1978 yılından beri yönetim planının bulunduğu ve Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.Hâl böyleyken; eldeki davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle işbu davada Mahkememiz görevsizdir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 4/1-a gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesine göre, görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiğinden, Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davaya bakmaya Mahkememiz görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USÛLDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya —– Sulh Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20/1 maddesi uyarınca,kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli —- Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Yargılama giderinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.09/06/2023