Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2022/529 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/92 Esas
KARAR NO:2022/529

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
Davacı vekilinin UYAP sistemi üzerinden Mahkememize göndermiş olduğu 27/07/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği görülmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firma ile müvekkili olan davacı şirketin de içinde bulunduğu toplam 10 firma arasında; 6 adet —ilinde 4 adet — ilinde yer alan araziler üzerinde kurulacak olan toplam 10 adet Lisanssız — projelerini ilgili mevzuata uygun olarak projelendirilmesi ve gerekiyorsa proje revizyonlarının yapılması ve — onaylatılması amacıyla 2015 yılında —- fiyatları üzerinden sözlü olarak anlaşma sağlandığını, davalı tarafından yapılması taahhüt edilen projelendirme işleminin ifa ile sonuçlanmadığını, davalı firma tarafından çizilen projelerin —- yalnızca kavramsal onaylatıldığını ve müvekkili olan davacı şirkete teslim edilmediğini, projelesin sonrasında sahada hiç kullanılmadığını, müvekkili olan davacı şirketin aynı proje sahasında yer alan diğer firmalar ile birlikte toplam 10 adet —-projelerinin kurulumu ve devreye alınması işlemi ile ilgili yüklenici firma ve banka finansmanı arayışı içerisinde iken 2016 yılının Şubat ayı içerisinde davalı Şirketin—projenin kavramsal onay tarihlerini öğrendiğini, davalı tarafından çizimi gerçekleştirilen projeler ve —- onay evraklarının hiçbir zaman müvekkili olan davacı şirkete teslim edilmediğini, müvekkili olan davacı şirketin ,aynı proje sahasında yer alan diğer firmalar ile birlikte davalı firmaya söz konusu durumu bildirdiğini ve onaylı proje üzerinde gerekli tadil işlemlerinin yapılmasının davalı firmadan talep edildiğini, sözlü olarak taahhüt verilmiş olmasına rağmen sürekli olarak türlü bahanelerle süreç uzatılarak ve akabinde de gerçekleştirmediğini, bu durum karşısında müvekkili olan davacı şirket ve birlikte hareket eden diğer firmaların daha fazla üretim kaybı zararının doğmaması ve bağlantı anlaşmaları ile birlikte projelerin iptal olmaması amacıyla projelerin kurulum ile kabul işleminin gerçekleştirilmesi için anlaşılan yüklenici firma ile proje tadil işleminin yapılması hususunda da anlaşmak zorunda kalındığını, tamamlanma süresi olan iki yıllık süreyle ilgili kalan zaman nedeniyle projenin iptali ile karşı karşıya kalındığını, Yüklenici firmalar ile görüşmeler sırasında onaylı proje klasörünün olmaması nedeniyle; görüşmelerin sağlıklı yürütülememiş ve bazı yüklenici firmalar ile görüşme ve uygun fiyata anlaşma fırsatlarının kaçırılmış olduğunu, süre kaybı nedeni ile maddi kayıp yaşandığını, proje revizyonuna gidilerek revize projeler için de ek bedel ödenmek zorunda kalındığını, projelerin teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini ve projelesin kullanılmadığını, Çağrı mektubunun emredici hükümlerine aykırı hareket edildiğini,Sistem bağlantı anlaşmasının emredici hükümlerine aykırı hareket edildiğini, projelerin sahada uygulanmadığı ve ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davalı firma tarafından projenin tadil işleminin gerçekleştirilmemesi üzerine projenin tadil edilmesi zorunluluğu nedeniyle, müvekkili olan davacı şirket tarafından proje tadil bedeli (ki proje bedeli tutarında bir rakama tekabül etmektedir) ödenmiş ve bu durum maddi zarara uğramasına neden olduğunu, projenin tadil işlemlerinin yapılması sonrasında, davacının projesi ve son proje uygulamasının maliyet ve süre açısından farklı olması nedeniyle, yüklenici firmalara ve —- ek yani fazladan ödeme yapılmak zorunda kalındığını, bu nedenlerle toplamda yaklaşık olarak 1 yıl boyunca üretimden mahrum kalınarak üretim karşılığında doğacak olan çok yüksek tutarlı net gelir kaybından dolayı maddi zarara uğradığını, Davalı tarafından müvekkili olan davacı şirket ve e aynı proje sahasında bulunan diğer 9 firmaya karşı dava açıldığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davalı firma tarafından ifa edilmeyen, eksik ve ayıplı işlerden dolayı uğranılan zararların tespitini ve HMK 107. Madde kapsamında şimdilik 80.000-TL’nin, her bir alacak talebi yönünden zararın doğduğu tarihten itibaren ticari avans faizi ile davalı firmadan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan davalı şirketin, enerji,inşaat, — sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, davacı şirket ile beraber toplam 12 ayrı grup şirket ile 2015 yılında—ilinde inşaa edilecek—– teknik statik çizim ve projelendirilme hizmeti ile beraber ve —onayı alınma sürecine ilişkin sözlü olarak anlaşmaya varıldığını ve bu doğrultuda her bir şirket için gerekli projelendirme hizmeti verilerek—onayı alındığını, davacının üretim ve maddi kayıp olduğuna/olacağına dair açıklamalarının asılsız olduğunu, tazmin konusu bir kaybın bulunmadığını, davacının bağlantı anlaşmasını imzaladığı 17.12.2015 tarihinde projedeki detay ve eksikliklere vakıf olmasına karşılık müvekkil firmaya yönelik herhangi bir şekilde ihbarda bulunmadığı gibi proje tadil talebinde de bulunmadığını savunarak her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava; Ticari ilişkiye dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık öninceleme duruşmasında; “Projelendirme işlemi sonucunda davalının teslim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, projelerin kullanılıp kullanılmadığını, projelendirme işinin davalı hizmet tanımına bakılarak tariflendirilmesi, üretim kaydı ve kar kaybının bulunup bulunmadığı, yapılan işin eksik ayıplı olup olmadığını, bu ticari iş sebebiyle davalının borçlu olup olmadığı” hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, UYAP sisteminden Mahkememize göndermiş olduğu 27/07/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat istemlerini içerir dilekçe sunduğu, dilekçesinde taraflar arasında anlaşma protokolü düzenlendiğini, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, feragat nedeni ile tarafların birbirinden yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Davalı vekili, UYAP sisteminden Mahkememize göndermiş olduğu 28/07/2022 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh görüşmeleri sonucu anlaşma sağlandığını, davacının sunmuş olduğu sulhen feragat gereği davanın reddine karar verilmesini, feragat nedeni ile anlaşma gereği tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalı tarafın veya Mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK. m. 307/1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat veya kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK. m. 309/1-2)
Feragat ve kabul kayıtsız şartsız olmalıdır. (HMK. m. 309/4)
Vekilin feragat edebilmesi, için feragate ilişkin özel yetkisinin bulunması şarttır. (HMK. m. 74/1)Buna göre; davacı vekili ve davalı vekilinin dosyaya sunulu vekaletnamelerinde davadan feragate/ sulhe ilişkin özel yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilinin davadan feragat dilekçesini dosyaya sunduğu, yine davalı vekilinin feragat beyanına ilişkin dilekçesini dosyaya sunduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate dair yetkisinin bulunduğu görülmekle feragat nedeniyle davanın reddi ile yargılama masrafları bakımından taraflarca talepte bulunulmadığı dikkate alınarak bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın Feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davadan feragatin ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiği görülmekle karar ve ilam harcı olan 53,80-TL harcın peşin yatan 1.366,20-TL’den mahsubu ile bakiye 1.312,40-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya idaesine,
3-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—bütçesinden ödenen— arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına,
5-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri, harç, vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde—-Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.