Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/84 E. 2021/458 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/84
KARAR NO: 2021/458
DAVA : ŞİRKETİN İHYASI
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin,—– malikinden birisi olduğunu, dava dışı—- müvekkili arasında, ——-yevmiye nolu düzenleme şeklinde—- yapılma süresi —– aştığı takdirde müteahhit arsa sahibine daire başı aylık olarak——– cezai kira bedeli ödemeyi kabul eder” hükmünü içerdiğini, ruhsat alma süresi, sözleşme tarihinden sonra en çok —- olarak belirlendiğini, dava dışı şirket, müvekkiline bağımsız bölümünün en geç —- tarihinde oturmaya hazır ve iskanı alınmış şekilde teslim etmesi gerekirken, bağımsız bölümü müvekkiline zamanında teslim etmediğini, iskan alımı — olduğunu, teslim edilmesi gereken tarihten — sonra teslim edilmiş olup —–gecikme cezası söz konusu olduğunu, gecikme cezası ödenmemesiyle birlikte, dava dışı limited şirkete karşı ———- numaralı dosya ile devam eden bir dava mevcut olduğunu, yargılama devam ederken borçlu şirket —– tarihinde genel kurul kararıyla şirketin tasfiyesi kararı alındığını, —- tarihinde terkin işlemi tescil edildiğini, şirket tüzel kişiliği kaybettiğini, müvekkili —- dava dışı şirketten alacağı ödenmeden, şirketin tüzel kişiliği ——— silinme (terkin) ile sona ereceğini, tüzel kişilik ise ancak tasfiye işlemlerinin usulüne uygun olarak ve eksiksiz tamamlanması ile sona ereceğini, tüzel kişilerin halefleri olmadığını, tasfiye işlemleri tamamlanmadan malvarlığı dağıtılamaz, mülkiyet devredilmeyeceğini, tasfiye işlemleri usulüne uygun olarak tamamlanamayacağını, tasfiyesi gereken hususların eksik bırakılır ve borçlar ödenmezse, tüzel kişilik —— silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sonlanamayacağını, —– ve —- tarafından benimsenen görüşe göre—– silinme işlemi açıklayıcı nitelikte olduğunu, tasfiyenin eksik olması, devam eden hukuki ilişkinin bulunması ticaret sicilinden silinmiş olsa da şirketin tüzel kişiliği ortadan kalkmayacağının kabul edildiğini ileri sürerek ——— ihyasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı —- cevap dilekçesinde; —TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını,——- tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verilebileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddeder, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerekeceğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili —— tespit etmesi mümkün olmadığını, davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili—— uyacağını, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili —– dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava, tasfiye edilen şirketin 6102 sayılı TTK.nın 547. Maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılması için ihyası istemine ilişkindir.
—- numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde—– tarihinde terkin işleminin tescil edildiği ve terkinin sicile tescil edildiği, şirketin tüzel kişiliği kaybettiği, —— terkin ilan edildiği Mahkememizce tespit edilmiştir.
———sayılı dosyasında cezai kira paralarından dolayı alacak davası ikame edilmiş, davanın kısmen kabulüne karar verilerek ihyası istenilen şirket —– davada davalı şirket olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verilerek kararın davacı tarafın istinaf talebinde bulunduğu, —— sayılı ilamıyla davacı yanın istinaf talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı —- tarihli oturuma gelerek;Müvekkilinin ihyası istenilen tasfiye halinde Tasfiye Halinde ——- memuru olarak görev yaptığı doğru olduğunu, müvekkili usulüne uygun olarak tasfiye sürecini yürüttüğünü, bir kusurunun olmadığını, davanın kabulü halinde masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamalarını, çünkü dava konusu borcun şirket tasfiyesinden önce doğduğunu ve muaccel edilmiş bir borç olmadığını, ihyanın şartlarının oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Tasfiye edilen şirketlerin ek tasfiyesine ilişkin düzenlemeler 6102 sayılı TTK’nın 547. Maddesinde, “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, y.k üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesinde ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir.
Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiyesi için şirketin yeniden tesciline kadar verir ve bu işlemleri yapması için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükümlerini içermektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda;
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ile her ne kadar şirketin ticaret sicili kayıtları ile şirketin —–ile onaylı, dava dışı tasfiye halinde —-haline girmesi ve ——– ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilanı istenmiş olmakla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak —- tarihinde tescil ve ilan edildiği anlaşılmıştır.
Şirketin tasfiye işlemlerini ——sayılı genel kurul kararı ile tamamlanarak, işbu şirketin ticaret sicilden terkinine karar verildiği, terkin kararının —–yayınlandığı Mahkememizce tespit edilmiştir.
Davacı —- aleyhine davacı —tarafından, ihyası istenilen şirket aleyhine — tarihinde açılan ——–sayılı dosyasında kararın infazının sağlanmasını ve yapılacak icra takibi aşamalarının sonuçlandırılması ve bu takiple ilgili açılacak davalarla sınırlı olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin ek tasfiyesi için, tasfiye halinde yeniden ihyasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı ———- ihyası istenilen şirketten alacakları tahsil ve takibi için borçlu şirketin aleyhine dava açmak, icra takibi yapmak ve bu takipleri kesinleştirerek şirketten tahsil etmek veya en azından tahsil edemediği alacakları zarar kaydedilmek içni tahsil imkansızlığının tespit edilebilmesi bakımından işbu davayı açmadan hukuki menfaatinin bulunduğu Mahkememizce benimsenmiş ve ihyası istenilen ——— TTK 547/1 maddesi gereğince ihyasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, ———tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş olup, tasfiye memuruna vereceği hizmetin karşılığı olarak aylık ——– ücret taktiri uygun görülmüş olup, görevin sağlıklı olarak yürütülmesi bakımından davacı tarafından işbu tasfiye işlemlerinde kullanmak üzere ileride tasfiye masasından alınmak üzere Mahkememiz veznesine, davacı yanca — aylık ücret bedeli —-tasfiye avansı olarak yatırılması uygun görülmüştür.
Davalı —– yasal hasım olup, davanın açılmasına eylemleri ile sebebiyet verdiği iddia ve ispat edilemediği, yargılama devam ederken davalı tasfiye memuru——- şirketin tasfiyesini tamamlayarak genel kurulu onayından geçirerek, şirketin tasfiyesine ilişkin işlemleri eksik olarak yaptığı, bu nedenle——— yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı, ancak tasfiye memurunun, davacının açtığı ————aleyhine dava devam ederken tasfiyeyi tamamlaması sebebiyle kusurlu olduğu, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği Mahkememizce benimsenmiş olup davalı tasfiye memuruna tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,——— numarasına kayıtlı iken terkin edilen Tasfiye Halinde ——-  TTK 547.maddesi gereğince  göre tüzel kişiliğinin ——- dosyasında kararın infazının sağlanmasını ve yapılacak icra takibi aşamalarının sonuçlandırılması ve bu takiple ilgili açılacak davalarla sınırlı olmak üzere şirketin tüzel kişiliğinin EK TASFİYESİ İÇİN TASFİYE HALİNDE YENİDEN İHYASINA,
2-TTK’nın 547/2. maddesine göre, —–tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Kararın TESCİL VE İLANINA,
4-Tasfiye memuru için aylık — ücret taktiri için davacı tarafından —- tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde Mahkememiz veznesne depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
6-Alınması gereken ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
7-Tasfiye memurunun, davacının açtığı———– aleyhine dava devam ederken tasfiyeyi tamamlaması sebebiyle kusurlu olduğu, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğinden 131-TL yargılama giderlerinin davalı tasfiye memuru—– alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Tasfiye memurunun, davacının açtığı —–aleyhine dava devam ederken tasfiyeyi tamamlaması sebebiyle kusurlu olduğundan davacı vekille temsil olunmakla davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080-TL ücreti vekaletin Tasfiye Memuru ——- alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-HMK madde 333/1. uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, Davacı vekili ile davalı —vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı — memurluğunun yokluğunda, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——– dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/06/2021