Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/829 E. 2022/738 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/569 Esas
KARAR NO: 2022/866
DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ: 14/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin %20 oranında hissedarı ve kurucu ortağı olduğunu, davalı şirketin —— müvekkili olmak üzere üç ortak tarafından kurulduğunu, müvekkilinin başkaca bir işi olmadığını ve tüm mesaisini şirkete ayırdığını, tüm ortakların zaman içinde müdürlük yaptıklarını ve son aşamada müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzam ettiklerini, müvekkilinin özellikle —- müşterilerle şirkete müşteri kazandırma, müşterilerin teknik ve ticari takibi, —– bütün yapıştırıcı kimyasal geliştirilmesi ve müşterilerin sürekliliği konusunda çalıştığını, muhasebe, finansman ve satın alma departmanlarında diğer ortakların çalıştıklarını, müvekkilinin son zamanlarda şirkete yapılan alım ve satımlarda görev alan ortakların açıktan tahsilat yapmak, gerçeğe aykırı fatura düzenlemek veya başka şekillerde şirketi zarara uğrattıkları yönünde duyumlar alması ve şüpheleri üzerine hakkını aramak ve araştırmak istediğinde diğer ortaklar tarafından dışlandığını, özellikle müvekkilinin —- olması nedeniyle müvekkilinin imzası ve onayı olmadan bir kısım işlemlerin yapıldığını; —- sayılı kararda olduğu gibi çağrılı bir toplantı olmamasına ve çağrısız toplanma şartlarının da oluşmamasına rağmen diğer iki ortağın ortaklar kurulu kararları aldığını, müvekkilinin durumu incelemek ve bilgi almak istediğinde ise —- tarihli toplantıda müvekkilinin müdürlük görevine son verildiğini, —– tarihli toplantıda davalı şirketin son 10 yıllık defter ve belgelerinin incelenmesi kararı alınmasına rağmen müvekkiline fiilen bu hakkı kullandırmadıklarını ve müvekkilinin—-sayılı dosyası ile bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında dava ikame ettiğini, —- tarihli bazı genel kurul kararlarının geçersizliğinin tespiti ve iptali için de —- sayılı dosyası kapsamında dava ikame edildiğini, —– tarihli bilirkişi raporu ile de gündemin 5. maddesi kapsamında alınan ibra kararının hukuka aykırı olduğu ve iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin evde olmadığı bir zamanda müvekkilinin evine kimliği belirsiz 4 kişinin gelerek evdeki yardımcı kadına müvekkilini arattıklarını ve —– bir şirkette satılık %20 hissen varmış kaça satıyorsun şeklinde diye sorduklarını, müvekkilinin satılık şirket hissesi olmadığını belirterek suç duyurusunda bulunduğunu, bu kişilerin müvekkiline rahatsızlık veren davranışlara devam ettiğini ve nihayet —– müvekkilinin park halindeki arabasına çekiçle saldırıldığını ve camlarının kırıldığını, durumun emniyet birimlerine bildirildiğini,—–aleyhine tazminat davası açtıklarını, davalı şirketin müdürler kurulu kararı ile—— yapacağını ilan edilmesine rağmen müvekkilinin onayı olmaksızın tür değiştirmenin mümkün olmadığına ilişkin ihtarı üzerine bu toplantıyı yapmadıklarını, müvekkili tarafından —– isteminin ise kabul görmediğini, davalı şirketin son olarak —- tarihinde genel kurul yaptığını, bundan sonra ilan verilmiş olmasına rağmen bir genel kurul toplantısının yapılmadığını, süresi geçmiş olmasına rağmen —-yapılmadığını, şirket adına kredi alınmasına rağmen paraların müdür ortakların hesaplarına aktarıldığını ve şirkete borç vermiş gibi işlemler yaparak şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek TTK m.411 uyarınca dava dilekçesi ekinde belirtilen gündemle genel kurul toplantısının yapılmasını ve toplantıya çağrı için kayyım atanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın limited şirkette genel kurul toplantısına çağrı yetkisi verilmesine ilişkin olduğunu, TTK m.617/3 hükmünü atfı ile uygulama alanı bulan TTK 411. maddesi gereği sermayenin en az 1/10 oranında paya sahip olan azlığın yönetim kuruluna genel kurul toplantı çağrısı yapabilmesi için veya genel kurul yapılacaksa gündeme madde koydurmak için başvurabileceğini, ayrıca gerek TTK 411. maddesi ve gerekse 412. maddesindeki diğer koşulların somut dava bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkeme tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı avukatları aracılığı ile noterden ihtarnameyi çektiğini, ancak söz konusu avukatları vekaletnamesinde davalı müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulundan genel kurulun toplantıya çağrılmasını ve gündeme madde koydurma yetkisi verilmediğini, ——-sayılı dosyasının davanın görülmesi bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nun 412. maddesinde düzenlenen usulün işletilebilmesi için şirketin usule ve yasaya uygun yetkili ve görevli bir yönetim organı bulunması gerektiğini, somut olayda ise mevcut müdürün seçimi kararına karşı derdest bir iptal davası bulunduğunu ve bu nedenle seçimin iptal edilmesi olasılığına karşı söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca yapılacak genel kurulda yeni müdür seçimi yapılması halinde, davanın konusuz kalması olasılığının bulunduğunu, davacının bilgi alma ve inceleme yapma hakkına ilişkin gündeme madde koydurmak istemesine rağmen,—- tarihli ———alınan aynı yönlü karar ile talebinin karşılandığını, bu hakkını fiilen kullanamadığı gerekçesiyle açtığı davanın mahkeme tarafından reddedildiğini, —–nolu dosyası kapsamında görülen davanın huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılmasını, işin esasına girildiği takdirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacının davalı şirkette olağanüstü genel kurul kararı alınması talebine yöneliktir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının— davalının——dava konusunun —- iptali istemi, dava tarihinin ——– olduğu, mahkememiz dosyasının karar tarihi itibariyle istinaf incelemesinde olduğu görülmüştür.
—– tarihli yazı cevabında; —- ana sözleşmesinin tescil tarihinin — ortaklarının ——- olduğu görülmüştür.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının — davalının — dava konusu talebin TTK’nun 614. maddesi çerçevesinde bilgi alma ve inceleme hakkının mahkeme tarafından görevlendirilecek uzman bir kişinin katılı ile kullanılmasına yönelik olduğu görülmüştür.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının ——-dava konusu talebin şirket yöneticilerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat olduğu, mahkememiz dosyasının karar tarihi itibariyle davanın derdest olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında bilirkişi heyetinden —– kayıt tarihli rapor alınmış, rapor denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Dosyaya sunulan —- kayıt tarihli bilirkişi raporunda; —— kapsamında davada ister iptal kararı verilsin ister verilmesin, limited şirketlerde genel kurulun müdürlerini her zaman görevden alabileceği veya yetkilerini kısıtlayabileceği, bu nedenle müdürlerin üç yıllık görev süreleri için seçilmelerinin kendileri için müktesep hak olmadığı, yeni bir genel kurul yapılarak yeniden müdür seçilmesinin halihazırda görevde olan müdürlerin seçildiği genel kurul kararının iptali için açılan davanın müdürlerin sorumluluğu gibi bazı yaptırımların uygulanması sonucunu doğurması nedeniyle konusuz kalmayacağı ve davacı yönünden hukuki yarar yokluğu ortaya çıkarmayacağının değerlendirildiği, iptal davasının görüldüğü mahkemece kararın icrasının geri bırakılması yönünde bir ihtiyati tedbir kararı alınmadığından dolayı iptal kararına veya yeniden müdür seçimine kadar iptal edilen genel kurul kararı ile seçilen müdürlerin yapmış oldukları hukuki işlemlerin geçerli olduğu bildirilmiştir.
TTK’nun 410/2. maddesi “…yönetim kurulunun devamlı toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.” şeklindedir.
MADDE 413– (1) Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirlenir.
(2) Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Kanuni istisnalar saklıdır.
(3) Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır.” şeklinde azınlık hak sahiplerinin genel kurulu toplantıya çağrılma şekli ve koşulları düzenlenmiştir.
Olağan toplantı her yıl yapılması zorunlu olan toplantıdır. Olağan toplantı her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içerisinde yapılır. VUK’nun 177/II-III. maddesine göre hesap dönemi normal olarak takvim yılıdır. Buna göre hesap dönemi takvim yılı olan şirketlerde olağan genel kurul toplantısının her yıl en geç —– ayı sonuna kadar, özel hesap dönemi olan şirketlerde ise, hesap döneminin bittiği günü izleyen 3 ay içerisinde yapılması gerekir.
TTK’nun 617/1. Maddesi uyarınca toplantıya çağrı yetkisi kural olarak müdürlere aittir.
TTK’nun 617/III. Maddesinin anonim şirket hükümlerine yaptığı atıf dolayısıyla, limited şirkette de hazirunun genel kurulu toplantıya çağrı yetkisi vardır.
TTK’nun 411. Maddesi uyarınca azınlık, esas sermayenin en az 1/10’un oluşturan ortak ya da ortakları ifade eder.
Azınlığın genel kurulu toplantıya çağrılması talebi müdürler tarafından kabul edildiği takdirde genel kurulun en geç 45 içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılması gerekir.
Azınlığın talebi reddedildiği veya 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde azınlık çağrı istemiyle şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesine başvurabilir. Mahkeme azınlığın talebini kural olarak evrak üzerinde inceler. Ancak gerekli olan hallerde duruşma da yapabilir. Yapılan inceleme sonucunda toplantıya gerek görülürse mahkeme gündemin düzenlenmesi ve çağrının yapılması için bir kayyım atar. Mahkemenin kararı kesindir.
Somut olayda davacının davalı şirketin %20 oranında hissedarı olduğu, davalı şirketin en son —— tarihinde genel kurul yaptığı, daha sonra ilan verilmiş olmasına rağmen bir genel kurul toplantısının yapılmadığı, bu durumda son genel kuruldan itibaren 1 yıllık sürenin geçtiği, davacı asilin —– yevmiye nolu ihtarnamesiyle ihtarnamede belirtilen gündemle genel kurul toplantısı yapılması talebinde bulunulmuş, davalı şirket yönetimince bu talebe 7 iş günü içinde olumlu cevap verilmediği, davacının söz konusu ihtarname ve dava dilekçesinde genel kurulun gündeminin belirtilmiş olduğu, ——- sayılı dosyasına bekletici mesele yapılmasında hukuki bir yarar bulunmadığı, bu suretle genel kurulu toplantıya çağırma izni için gerekli koşulların bu davada oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-6102 sayılı TTK’nun 410/2., 412, 413. maddeleri gereğince—–numarasında kayıtlı —- davacının dosyaya sunduğu dava dilekçesinde —altında açıklanan Gündem ve Gündeme ilişkin TTK hükümleri gereğince gündeme konulması gereken maddelerle birlikte Genel Kurulu TTK 410/2 ve 413. maddeleri gereğince toplantıya çağırması için izin verilmesine,
2-Yapılan Genel Kurula ilişkin gündemi hazırlamak, çağrı yapmak ve gerekli belgeleri, ana sözleşme ve yasal yükümleri gereğince düzenlemek ve imzalamak üzere davalı şirkete TTK’nun 412 ve 413. maddeleri uyarınca ——- kayyum olarak atanmasına,
3-Alınması gerekli olan 80,70 TL harcın peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 6.090,20 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 6.208,8‬0 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde— Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14.12.2022