Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 E. 2022/923 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/786 Esas
KARAR NO: 2022/923
DAVA: Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 10/12/2021
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin —- ile imzaladığı—– tarihli sözleşme ile; —— işlerinin yapılması işini yüklendiğini, ilgili sözleşmenin —– davacının taahhüdündeki işleri tamamlamak için her türlü makineyi ve aksamlarını temin edeceği kararlaştırıldığını——arasında, iş sahibi —–yararına, —— tarihli —– poliçesi akdedildiğini, İdare yararına imzalanan sigorta poliçesi ile; davalı sigorta şirketi, ——- Başkanlığının, ——-, ——- uğrayabileceği zararları poliçe kapsamında tazmin etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davadışı ana yüklenici——- işlerinin yapılması konulu sözleşme imzalayan davacı şirketin alt taşeron konumunda olduğunu,—–sigorta poliçesi ile alt taşeron olan davacının iş makinelerinde sel, yangın vb doğal afetler neticesinde meydana gelebilecek hasarların teminat altına alındığını, davacıya ait ————– tarihinde şantiyede bulunduğu esnada meydana gelen sel sonucu tamamen sular altında kaldığını ve zarar gördüğünü, davacı şirket yetkilisi ile alt yüklenici ———- civarında başlayan aşırı yağış nedeniyle sel meydana geldiği, davacıya ait iki adet iş makinesinin tamamen sular altında kaldığını, şantiye sahasındaki suyun tahliyesinden sonra, güvenlik amacı ile çalıştırılmadan, vinç yardımı ile makinelerin sahadan çıkartıldığının tespit edildiğini, ——-genelinde başlayan aşırı yağışın sebebiyet verdiği sel neticesinde, davacının sözleşme ile yüklendiği işin ifası için şantiyede bulundurduğu makinelerin neredeyse kullanılamaz hale geldiğini, meydana gelen hasarın hemen ardından makul süre içerisinde ve zararın artmasını önleyici tedbirler alınarak sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu ancak her ne kadar davacıya ait iş makinesinde meydana gelecek zararlar sigorta poliçesinde teminat altına alındığını, bu hususta sigorta şirketine başvuru yapılmışsa da davacının zararının tazmin edilmediğini, davalı sigorta şirketine —- dosya numaralı dosya üzerinden, —-tarihinde yaptığı başvuruya süresi içerisinde yazılı olarak cevap verilmeyerek hasar dosyasının kapatıldığını, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek —- tarihli——- poliçesine istinaden müvekkilin uğradığı zararın tazmini adına, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik ——- davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk olarak işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacak olması sebebi ile dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddi gerektiğini, aynı zamanda hasar tarihi ve dava açılış tarihi arasında 3 yıldan fazla bir sürenin geçmiş olması hasebi ile sigorta sözleşmelerinden doğan alacaklara yönelik talep hakkının 2 yıl ile sınırlı olmasından bahisle davanın zamanaşımı sebebi ile reddi gerektiğini, aksi kanaatte olunması halinde ise söz konusu hasarın poliçede yer alan inşaat faaliyetleri sebebi ile meydana gelmemiş olduğu ve iş makinelerinin ek teminat kapsamına alınmaması sebebi ile söz konusu hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığını savunarak, davanın öncelikle usulden aksi halde reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hasar iddiasına dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
Hasar dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizin 26/04/2022 tarihli celse ara kararı ile Mahkememiz dosyası makine mühendisi ve sigorta alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş, sunulan 18/07/2022 tarihli raporda özetle; ”… Sayın Mahkeme tarafından söz konusu hasarın ödenmesi gerektiği yönünde karara varılması halinde heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından hasar miktarı toplamda 380.697,43 TL olarak tespit edildiğini, poliçe klozların da belirtildiği üzere hasarın %20′ sinin sigortalı üzerinde olduğu ve % 2 oranında tenzili muafiyet uygulanması gerektiğinden davacının 296.944,00-TL olarak talep edebileceği…” belirtilmiştir.Tanzim edilen bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazların olumlu olumsuz değerlendirmek ve davaya konu malın ikinci el piyasa değeri, onarım bedeli hususlarının gerekçeli olarak açıklanmak üzere ek rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, tanzim edilen 31/10/2022 tarihli ek raporda özetle;”… toplam gerçek hasar miktarının 380.697,43 TL olduğu, dosya muhteviyatına kök rapor görüş ve kanaati değiştirecek herhangi bir bilgi ,belge ve doküman sunulmamış olduğundan kök rapor görüş ve kanaatlerinin aynen devam ettiği…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamından; Dava dışı yüklenici —– tarihleri arasında geçerli—– akdedildiği, ——kapsamında sigortalı olarak belirtildiği, sigorta ettiren——— taşeronlarının, alt taşeronlarının uğrayabileceği zararları poliçe kapsamında teminat altına alındığı,Davacı şirket ile dava dışı ana yüklenici—– taşeronu olduğu anlaşılan —-tarihli————- Yapılması konulu sözleşme bulunduğu, Bu kapsamda alt taşeron olduğu anlaşılan davacı tarafından aşırı yağış sebebiyle meydana gelen sel nedeniyle iş makinesinde meydana gelen zararın sigorta poliçesi kapsamında davalı tarafından rücuen tazmini istemiyle huzurdaki davanın açıldığı, zarara konu sel olayının 12/05/2018 tarihinde gerçekleştiği, hasarın davalı sigorta şirketine 13/05/2018 tarihinde ihbar edildiği, en son alınan eksper ek raporunun 13/08/2018 tarihli olduğu,Olay tarihinde yürürlükte buluna—————– ‘Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zamanaşımına uğrar.’ hükmünü havi olduğu, TTK’nın ‘Zamanaşımı’ üst başlıklı 1420. maddesinde ise; sigorta sözleşmesinden kaynaklanan istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği,Bu kapsamda yapılan değerlendirmede; Davacı şirket tarafından en son alınan ek ekspertiz rapor tarihi olan 13/08/2018 tarihi ile zararın tüm kapsamıyla öğrenildiği dikkate alındığında; davalı sigorta şirketi nezdinde temerrüdün 45 gün sonrasına isabet eden 25/09/2018 tarihinde gerçekleşeceği, süreç içerisinde————- nedeniyle 13/03/2020 ve 15/06/2020 tarihleri arasında yasal sürelerin durduğu da dikkate alındığında davaya konu talep yönünden 23/12/2020 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin tamamlandığı, buna karşın 25/09/2018 tarihinden sonra arabuluculuk yoluna yapılan başvuru tarihi olan 18/08/2021 tarihine kadar zamanaşımı durduran ya da kesen başkaca bir işlem yapıldığına dair dosya kapsamında somut bir delil bulunmadığı, davacı vekilinin 27/12/2022 tarihli duruşma beyanlarında da zamanaşımı süresi içerisinde başkaca yapılan bir işlem bulunduğunun ileri sürülmediği, huzurdaki davanın 10/12/2021 tarihinde açıldığı ve davalı tarafından usulüne uygun şekilde zamanaşımı def’inde bulunulduğu anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın, peşin alınan 256,17-TL harçtan mahsubu ile bakiye 175,47-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——–bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafça yatırılan 11,50-TL vekalet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2022