Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2022/340 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785
KARAR NO : 2022/340

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/10/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin resen terkin işlemleri .— tarihinde yapılmıştır. Ancak resen tasfiyesi yapılan şirket, müvekkillere ait —- üzerinde ipotek alacaklısı olduğunu,—–bu ipotek bedeli ödenmiş ancak ipotek kaydı kaldırılmadığını, ipotek lehtarı münfesih şirket yetkililerinden —- şirketin geçici olarak ihyası ve ——- maksada —- geçici olarak yetkilendirilmesini talep zorunluluğu doğduğunu ileri sürerek —– tasfiyesinin yeniden geçici ihyası ve —- olarak —tayinine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;— 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını—- tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirir ve sonuca bağlar; yargı merci gibi hareket edilemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verilebileceğini, aksi hâlde, gerekçe göstererek tescil talebini rededileceğini, Müvekkil —— yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “—– Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve —- Tutarlara Yükseltmelerine—— İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarının altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile ——— İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan —– yerine getirilmesinin ardından—- —kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde —- olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri ——-ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil — bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı— vermesi gerektiğini, Müvekkil ——– söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da —– bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının——silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra— intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirket yükümlülüklerini yerine getirmediğini, Müvekkil davanın açılmasına sebep olmadığından müvekkil — “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, re’sen terkin işlemi hukuka ve —- uygun olduğunu, davacı tarafın, dava konusu şirket bakımından üçüncü kişi konumunda olduğundan re’sen terkin işlemlerinin eksik olduğunu ileri sürmesi de kabul edilemeyeceğini, iddia ve talep, dava konusu şirket lehine olan ipoteğin kaldırılmasına yönelik işlemlerin sonuçlandırılması maksadıyla taraf teşkilinin sağlanması olup, TTK Geçici 7. madde, gerekçesinden de anlaşılacağı üzere — bir terkin ve —- öngörmüş olup, bu nedenle de re’sen terkin kapsamında olan şirketlerin malvarlığının veya borçlarının bulunması ——– işlemine engel teşkil etmediğini, gerek re’sen terkin işlemlerinin Kanuna uygun olması gerekse de Geçici madde 7/2’ye aykırı bir durum da bulunmadığından (ipoteğin paraya çevrilmesi işlemleri için başlatılan işlemlerin/talebin re’sen terkin tarihinden sonraki tarihli olması nedeniyle) müvekkil ——- aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığı gibi müvekkil ——— davanın açılmasına sebep olduğundan da bahsedilemeyeceğini, müvekkil —–, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, re’sen terkin süreci 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi ve —–Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında, ———bakımından belirli kriterlerin varlığı hâlinde uygulanan bir süreç olup, yukarıda da belirtilen gerekçelere dayanılarak bu kapsamda tesis edilmiş olan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan müvekkil, “yargılama giderleri”nden sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği ”Yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkil aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan işbu dava ;
..—–numarasına kayıtlı—- —-kayıtlı davacıların hissedarı olduğu taşınmaz tapu kaydında—- akdi ile ilgili işbu ipoteğin tapuda beyan veya dava yolu ile kaldırılması bakımından davalı şirketin yapacağı tüm işlem ve kararlarla ilgili olarak şirketin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce —-kayıtları celp edilmiş, ihyası istenilen —- resen terkin edildiği ve ihyasında davacı şirket ortağın ve ihyası istenilen şirketin hukuki menfaatinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Bu nedenle, 6102 sayılı TTK 547.maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, ——– pay sahipleri veya alacaklıların —- bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, bu nedenle talep konusu—– yevmiye nolu—- ile ilgili işbu — beyan veya dava yolu ile kaldırılması bakımından davalı şirketin yapacağı tüm işlem ve kararlarla ilgili olarak ek —- şirketin ihyasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, davacının talebi dikkate alınarak şirket ortaklarından yetkili —- —olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
—-olarak atanması talep edilen—-münferiden temsilcisi olması sebebiyle ——— lehine herhangi bir hizmet bedeli takdir edilmemesi gerektiği mahkememizce benimsenmiştir.
Ayrıca, davalı …— yasal hasım olduğu, yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
…—–numarasına kayıtlı iken kendi tasfiyesi sonunda — tarihinde— terkin edilen— talep konusu—— kayıtlı davacıların hissedarı olduğu taşınmaz —-yevmiye nolu ipotek akdi ile ilgili işbu ipoteğin tapuda beyan veya dava yolu ile kaldırılması bakımından davalı şirketin yapacağı tüm işlem ve kararlarla ilgili olarak TTK 547.maddesi gereğince EK TASFİYESİNE,
2-TTK’nın 547/2. maddesine göre, davacının talebi dikkate alınarak ——– olarak ATANMASINA,
3—– için şirketin ortağı olması dikkate alınarak ücret taktirine YER OLMADIĞINA,
4-Kararın TESCİL VE İLANINA,
5-Alınması gerekli olan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….—–VERİLMESİNE,
8-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2. Mad. ger. Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı temsilcisinin yokluğunda, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde İSTANBUL BAM ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.