Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/763 E. 2023/380 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/763 Esas
KARAR NO: 2023/380 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/12/2021
KARAR TARİHİ: 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan işbu İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “ Davalı borçlu şirket ile müvekkil davacı ——— şirketi arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki mevcuttur. Davalı yan müvekkile olan borcunu tüm uğraş ve çabalara rağmen ödememiştir. Müvekkil şirket alacağını tahsil edemediği için ———– E. sayılı dosyası tahtında icra takibi başlatmış ise de, davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde itiraz edilmiştir. Davamızın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalının haksız itirazı nedeniyle %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, arabuluculuk vekalet ücreti ve huzurdaki davanın yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi.” talebinde bulunulmuştur. Taraf teşkilinin usulüne uygun sağlandığı görüldü. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı ve duruşmalara ve defter inceleme gününe katılmadığı görüldü.Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.Davalı tarafın defter inceleme gününe katılmadığı ve defterlerini ibraz etmediği görüldü.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi ayrıntılı raporu sonuç kısmında; “1) Davacının ticari defter ve kayıtlarının delil vasfı taşıdığı, davalının incelememize katılmadığı, yerinde inceleme talep etmediği ve dava dosyasına da herhangi bir kayıt ve belge ibrazında bulunmadığı, 2) Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu davacının takip konusu cari hesap alacağını oluşturan 5 adette toplam 3.075.30 bedelli faturanın davacının ticari defter ve cari hesap kayıtlarında kayıtlı bulunduğu, davacı ticari defter ve cari hesap kayıtlarında 5 adette toplam 3.075.30 bedelli faturadan 3.12.2019 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan cari hesap ilişkisi içinde 3.026.79 TL alacaklı gözüktüğü, Fatura tutarları KDV hariç 5.000.- TL’den aşağı olduğundan, faturaların tarafların Ba ve Bs kayıtlarında gözükmediği, 3) Davacının takip konusu 3.026.79 TL tutarlı cari hesap alacağını oluşturan 5 adette toplam 3.075.30 bedelli fatura incelendiğinde; Faturaların mal, hizmet ve faturanın aynı anda teslim edilmesi durumunda düzenlenen “İrsaliyeli Fatura” lar olduğu, faturaların su ve meşrubat satışları ile ilgili olarak tanzim edildiği, faturaların alacaklısının davacı ——— şirketi, faturaların borçlusunun ise davalı ——— Şti. olduğu, faturaların bedeli ödenmemiş açık fatura (yani teamülde veresiye satışlara ilişkin) olarak düzenlendiği, faturaların “Eksiksiz Teslim Alan” kısımlarında isim ve imzaların bulunduğu görülmekle, davacının davalı adına düzenlediği davacının takip konusu 3.026.79 TL tutarlı cari hesap alacağını oluşturan 5 adette toplam 3.075.30 bedelli faturanın davacı tarafından davacıya tebliğ edildiğinin ve fatura konusu su ve meşrubatların davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda davacının davalı adına düzenlediği 5 adette toplam 3.075.30 TL bedelli faturadan davacı ———- şirketinin davalı ——– Şti.nden cari hesap ilişkisi içinde 3.12.2019 takip tarihi itibariyle 3.026.79 TL alacaklı olduğu, 3.026.79 TL tutarındaki alacağa 3.12.2019 takip tarihinden itibaren taleple bağlı olarak %18.25 (3.12.2019 takip tarihi itibariyle avans faiz oranı %19.50 olduğundan) ve değişen oranlarda avans faizi talebinde bulunulabileceği, ” görüşünü bildirir rapor tanzim edilmiştir.Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.

DELİLLERLER:———- esas sayılı dosya uyap kayıtları,*Davacı ve davalı şirket ticari defter kayıtları*Taraf şirketlere ait BA-BS (vergi kayıtları) formları*Bilirkişi raporu

TÜM DOSYA KAPSAMI VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava; Davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.——— esas sayılı icra dosyası celp edilerek incelenmiştir.Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davalı şirketin ticari defterlerini bilirkişiye ibraz etmediği anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu/ Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması – Madde 222 – (1): “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” (3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”Türk Ticaret Kanunu madde 64- (1): ” Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.” (2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır. Tacirle, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir .Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)Davacı taraf bir ticaret şirketidir. Davalı taraf da bir ticaret şirketi olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır.Dosya tüm delillerin ibrazından sonra konusunda uzman teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.Somut olayda davacı ve davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları bilirkişi marifetiyle incelettirilerek rapor alınmış, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davacı şirketin davalı şirketten kaydi 3.026,79-TL alacaklı olduğu, davaya konu faturaların irsaliyeli fatura olması, irsaliyeli faturalarda teslim alan kısımlarında teslim alanın imzalarının bulunması, davalının imza inkarında bulunmaması ve inceleme gününde ticari defterlerinin sunmaması,davalının ödemeye ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, irsaliye ve inkar edilmemiş imzalı faturalar karşısında teslim almadığını ispat yükü artık davalı tarafta olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının ticari defterlerinin lehine delil kuvvetinin bulunduğu, davacı davasını ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.Alacağın likit (bilinebilir) mahiyette bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE;
1-Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının ——— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin toplam 3.026,79-TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden asıl alacağı takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 206,76-TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 147,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(11) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan başvuru gideri, tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.379,50-TL yargılama gideri ile davacı tarafça dava açılışta yatırılan 127,10- TL toplam harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre ve kabul oranına göre belirlenen 3,026,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 11/05/2023