Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2022/881 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2022/881

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı şirketin davalı arasında ticari satımından kaynaklı ticari bir ilişki mevcut olduğunu, işbu ticari ilişkiden kaynaklı davalının davacıya ödemesi gereken miktarın 42.180,27-TL olduğunu, ancak davalı tarafından müvekkili olan davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı/borçlu hakkında müvekkilin alacaklı olduğu bedel kadar icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi nedeni ile takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının her ne kadar davasını itirazın iptali olarak açmışsa da —— Adliyesi yetki alanı içerisinde herhangi bir icra takibi bulunmadığını, takibin —– başlatılmış olması nedeni ile usulen davanın ilgili icra dosyasının yetkisi dahilinde olan Asliye Ticaret Mahkemesince açılması gerektiğini,taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davalı şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, zamanaşımı itirazları olduğunu savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
—– İcra Dairesinin ——Esas sayılı takip dosyası UYAP sisteminden celp edilmiştir.
Arabuluculuk son tutanağı dosya içerisindedir.Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir 2020 yılına ait ——formları celp edilmiştir.6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle: 22/7/2020 – 7251 sayılı Kanun md. 23) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 08/03/2022 tarihli celsesi —- nolu ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi —– bilirkişiye verilmiş, —— bilirkişinin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir. —– bilirkişi —–tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “—– Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile —– Form Analizleri üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 42.180,27 TL Asıl Alacak Talebi üzerinden harçlandırarak İtirazın İptali istemi ile Davalı Şirket aleyhine ikame etmiş olduğu işbu İtirazın İptali Davasında; Tarafların, Sayın Mahkemenin 08.03.2020 T. (—–) Nolu Celse Ara Kararları uyarınca, taraflarına yapılan kesin İhtara rağmen Ticari Defterlerinin bulunduğu yeri beyan etmemiş ve/veya Bilirkişi İncelemesi olarak kararlaştırılmış Gün ve saatte (04.04.2022/10:50) Ticari defterlerini ibraz etmemiş, Yerinde İnceleme talep etmemiş veya mazeret bildirmemiş olmalarına ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olacağı, dosyaya sunulu bilgi ve belgeler ile ——- formları üzerinde yapılan incelediği, tüm faturaların taraflarca ——-formaları ile beyan edildiği, davalı tarafından iade edilen 2 adet fatura ile avans(çek) ödemesinin hesaptan mahsup edildiği, neticede davacı şirketin davalı şirketten talebi gibi 42.180,27 TL Asıl Alacaklı durumda bulunduğu .” belirtilmiştir.Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi dosyaya sunulmuştur.İcra dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine 42.180,27-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın 42.180,27-TL üzerinden süresi içerisinde harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taraflar arasındaki alım-satım ilişkisine dayalı alacak iddiasında bulunulduğu, davalı tarafından borca ve fer’ilerine ilişkin icra takibine itirazda bulunulduğu,Davalı tarafından cevap dilekçesi ile Mahkememiz yetkisine itirazda bulunulmuş ise de HMK 6. Madde kapsamında Mahkememiz yargı alanı davalı ikametgahı dahilinde olduğu anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığının anlaşıldığı,Davalı tarafından zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de uyuşmazlığa konu faturaların 2020 yılında keşide edildiği ve icra takibinin 24/11/2020 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı,
Taraflara ticari defter ve kayıtlarını sunulmak üzere 6100 sayılı HMK 222. Madde ihtaratının yapıldığı, ancak taraflarca ticari defterlerin sunulmadığı, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile dosyaya sunulu bilgi ve belgeler ile taraflara ilişkin —– formlarının incelendiği, davaya konu tüm faturaların taraflarca —— formaları ile beyan edildiği, davalı tarafından iade edilen 2 adet fatura ile avans(çek) ödemesinin hesaptan mahsup edildiği, neticede davacı şirketin davalı şirketten talebi gibi 42.180,27 TL Asıl Alacaklı durumda bulunduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, taraflarca resmi kuruma yaptıkları bildirimin kendilerini bağlayacağı, bu kapsamda davalı tarafından davaya konu faturaların vergi dairesine bildirimi yapılmış olduğu ve faturaların itiraza uğramadığı dikkate alındığında mal/hizmetin davalıya verildiğinin kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının —— Esas sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 8.436,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 2.881,33-TL harçtan peşin alınan 703,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.177,68-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan—–vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 771,45-TL harç ve 1.108,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.879,95-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.