Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2023/332 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/737
KARAR NO : 2023/332

DAVA : TAZMİNAT (ÖLÜM VE CİSMANİ ZARAR SEBEBİYLE AÇILAN TAZMİNAT)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —— 27.08.2020 tarihinde —– ilçesinde meydana gelen trafik kazasında davalı—— sevk ve idaresideki —– plakalı araç ile —— plakalı aracın çarpışması sonucu davacı ——daimi sakat kaldığını, kaza tespit tutanağında —— plakalı aracın sürücüsü ——-kusurlu bulunduğunu, meydana gelen bu kaza neticesinde davacı kazaya neden olan asli kusurlu —— idaresindeki —— plakalı aracın trafik sigorta poliçesini tanzim eden —— doğan maddi tazminat alacağını tahsil etmek amacıyla——– başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin yetersiz ve olumsuz cevabı üzerine maddi tazminat alacağını müzakere etmek, tahsil etmek ve dava şartını tamamlamak amacıyla arabuluculuğa başvurulduğunu, manevi tazminat, beden gücü kaybı sebebi ile bozulan huzurun, hali hazırda duyulan ve ileride duyulacak olan elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığını, bu nedenle TMK md. 4 çerçevesinde manevi tazminat miktarını belirlemek konusunda hakime takdir hakkı tanındığını, davacı geçirdiği bu elim kaza neticesinde hayatı boyunca engelli kalacak, hayat kalitesi ömrünün sonuna kadar sürekli olarak düşük seyredeceğini, davacı geçirdiği bu trafik kazası sebebi ilerideki hem çalışma şart ve koşullarında hem de günlük olarak yaptığı olağan işlerde dahi sağlıklı bir bireye göre daha fazla efor sarf edeceğini, yaşanan kaza sebebiyle geçirdiği operasyonlardan vücudunda kalan izler de yine ne yazık ki bu elemi artırdığını, araç sahibi davalı —–Karayolları Trafik Kanunu md. 85 çerçevesinde de araç işleten sıfatıyla kusursuz olarak sorumlu olduğunu, şimdilik 4.000,00 TL bakiye maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan 07.09.2020’den itibaren avans faizi ile tüm müteselsil sorumlu davalılardan tahsilini, 70.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan yalnızca araç sürücüsü——ve araç işleten ——- kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ——vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeden dolayı sorumluluğun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda azami 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmenin davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa ödeme yapılmış olup, davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, öncelikle davacı tarafından davalı şirket sigortalısı —— plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davaya karşı usul yönünden ve esas yönünden itiraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki davanın maddi ve manevi tazminat davası olarak açıldığı, maddi tazminat taleplerinden feragat edilmesi sebebiyle maddi tazminat talebine ilişkin davanın tefrik edildiği ve farklı bir esasa kaydedildiği, Mahkememizin iş bu dosyasının ise manevi tazminat davası olarak devam ettiği görülmektedir.Davacı vekili 12/04/2023 tarihli beyan dilekçesinde; ”Yukarıda numarası belirtilen mahkemeniz dosyasında dava—— ihbar olunmuştur. İhbar olunan ——. İle protokol imzalanmıştır. Yapılan ödeme kaynaklı mahkemeniz dosyası konusuz kalmıştır. İhbar edilen ile yapılan protokol ektedir. Protokol uyarınca karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davacı vekili dilekçesinin ekinde makbuz ve ibraname başlıklı protokol sunmuştur. Davacı vekilinin beyanları ve dosyaya sunduğu protokol dikkate alınarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 252,75-TL harçtan mahsubu ile bakiye 72,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde dosyada bulunan —–fatura bedeli 1.578,00 TL ücretin ödenmesine ilişkin davacı vekiline gider avansı yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu hususta davacı vekiline muhtıra gönderilmesine, 2 hafta içerisinde gider avansı yatırıldığında—–ödeme yapılmasına, 2 hafta içerisinde gider avansı yatırılmadığında —–tarafından bedelin davacıdan tahsiline ve bu hususta —- müzekkere yazılmasına,Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süre içerisinde ——Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere karar verildi.