Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/728 E. 2023/55 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/797
KARAR NO : 2022/735

DAVA : ALACAK (CARİ HESAP VEYA TİCARİ KREDİ SÖZLEŞMESİ KAYNAKLI)
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirkete mal ve hizmet satışı yapmış olmakla ilgili mal ve hizmet teslimi yapıldığını, davalı şirket davacıdan —- ettiği mal ve hizmet bedelini davacıya ödemediğini, bu sebeple ödenmeyen mal ve hizmetin bedelinin tahsili amacıyla borçluya/davalıya karşı —–sayılı dosyasıyla yasal takip başlatıldığını, davanın kabulü ile —- Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafımıza verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirmemiş ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurdaki dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari davalarda — ——— aslı dosyaya sunulmuştur.
—- sayılı dosyası ——- celp edilmiştir.
Taraflara —— üzerinde —- bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/TİCARİ DEFTERLERİN İBRAZI VE DELİL OLMASI – Madde 222 – (1):”Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.”
(2):”Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.”
(3):”İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
(4):”Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.”
(5):”Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
TÜRK TİCARET KANUNU madde 64- (1): “(Değişik fıkra: 26/06/2012-6335 S.K./8.md.) Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri —– hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. —- faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2):”Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her ———- ortamda saklamakla yükümlüdür.”
Madde 83- (1): “Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, —- tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.”
Ticari defterler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir.
Ticari defterlere anılan Kanun’larda delil olarak hüküm ve sonuç bağlanmıştır.
Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK. m. 222/1).
Yine Türk Ticaret Kanunu madde 83/1’de ticari uyuşmazlıklarda Mahkemenin ticari defterlerin re’sen ibrazına karar verebileceği, Mahkeme re’sen ticari defterlerin ibrazına karar vermese dahi taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına Mahkemece karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ticari defterler, bazı şartların varlığı durumunda sahibi lehine delil olarak kullanılabilir. Şöyle ki: Uyuşmazlık ticari bir işten kaynaklanmalıdır. Bu iş, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmelidir. Taraflardan yalnızca biri için ticari iş niteliğinde olan uyuşmazlıklarda, arada sözleşme olsa bile defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Uyuşmazlığın her iki tarafı da tacir sıfatını haiz olmalıdır. Taraflardan birinin ya da her ikisinin tacir olmaması halinde ticari defterler lehe delil olarak kullanılamaz. Öte yandan ticari defterler Kanun’a uygun tutulmuş olmalıdır. Tutulması zorunlu defterler eksiksiz, usulüne uygun tutulmalı, açılış kapanış onayları yapılmış olmalıdır. (TTK. m. 64) Ayrıca, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (HMK. m. 222/3)
Davacı taraf bir —- olup tacirdir. Davalı taraf bir—- olup tacirdir. Uyuşmazlık tarafların ticari işletmesinden ve ticari bir işten kaynaklanmaktadır. Tacirler arasındaki huzurdaki ticari davaya bakmaya Mahkememiz görevlidir.
Bu açıklamalar ekseninde değerlendirme yapıldığında; davacı ile davalı tarafın tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır. Her iki taraf da tacir olduğundan ticari defter içerikleri delil vasfı taşımaktadır.
Mahkememizce işbu dosyada,—-ticari defterleri üzerinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişisi marifeti ile inceleme yaptırılmış ve bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır.— bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle;
Davacı —-defterlerinde, davalı şirkete ait —–incelendiği, davacı tarafından davalı şirket adına yürütülen cari hesap,—– Alıcılar hesabının dökümü:
Yukarıdaki cari hesap tablosunda görüldüğü gibi,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı ——— —- tarihli faturası ile başladığı, davacının —- kadar davalıya 6 adet fatura ile —- tutarlı satış yaptığı, bu süreçte davalından 436,00 TL ödeme aldığı, buna göre 31.12.2020 tarihi itibariyle davalıdan 3.286,71 TL alacaklı olduğu ve bu alacağın 2021 yılına devir ettiği görüldüğü,
Davalı Hesap İncelemesi:
Davalı taraf incelemeye gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından davalı hesap incelemesi yapılamadığı,
—- Formalarının İncelemesi:
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148-149 ve mükerrer 257’ci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak 350 sıra nolu —– esasına göre defter tutar mükelleflerin belirli haddi aşan mal ve hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına ilişkin bildirim —– mal ve hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin bildirim formu — hususunda yükümlülük getirildiği, davacının bağlı bulunduğu——- formunu dosyaya gönderdiği, davacı şirketin — formunun incelemesinde, davalıya herhangi bir mal ve —-gerçekleştirmediği görüldüğü, davacı vekili —— tarihli beyan dilekçesinde, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin —– olduğunu beyan ettiği,
Faiz konusunun irdelenmesinde;
Takip alacaklısı davacı taraf —-asıl alacağına işlemiş faiz talep etmemiş, asıl alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesini talep ettiği, taraflar arasında akdi faiz yönünden herhangi bir sözleşme bulunmadığına göre uyuşmazlığın 3095 sayılı Yasa hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin avans’ oranında hesaplanacağı belirtilmiş bulunduğu,—- itibariyle avans faizi oranının yıllık %16,75 olduğu görüldüğünden davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile her iki tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan nedenlerle, Mahkemenin kabulü halinde;
Ticari Defterler Bakımından:
Davacı şirketin ibraz ettiği —- defterlerinin noter açılış onamaları ile yevmiye defterinin noter kapanış onamasının sürelerinde yaptırılmış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, birbirini teyit ettiği görüldüğü, davalı taraf incelemeye gelmemiş ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından, davalı hesap incelemesi yapılamadığı,
Takip Konusu Alacak Bakımından:
Davacı tarafından davalı şirket adına yürütülen cari hesap,—- taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı—– tarihli faturası ile başladığı, davacının ——– kadar davalıya 6 adet fatura ile —- tutarlı satış yaptığı, bu süreçte davalından —- ödeme aldığı, buna göre ———-tarihi itibariyle davalıdan 3.286,71 TL alacaklı olduğu ve bu alacağın—– devir ettiği görüldüğü, Mahkeme tarafından kısmen veya tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülebileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler, dosyada alınan rapor, ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmiş olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin usulünce tutulmuş olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmamış olduğu, bu sebeple 6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesi gereğince davacının ticari defterlerin kendisi lehine delil niteliğinde olduğu ve tüm dosya içeriği bir bütün halinde değerlendirilmiş olup; usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının davalıdan dava tarihi itibariyle —- asıl alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ticari defter kayıtlarında yapılan tetkik neticesinde davacının alacağı olduğu, işbu alacağın ticari defterler kapsamında——– bulunduğu gözetilerek İcra İflas Kanunu madde 67/2 uyarınca asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesi kararlaştırılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
2—–Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, duran takibin 3.286,71 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte DEVAMINA,
3-Asıl alacak olan 3.286,71 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile —Ücret Tarifesi uyarınca —- arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Karar ve ilâm harcı olan 224,51-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 165,21-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan toplam 1.117,50 TL yargılama gideri ve 59,30 TL peşin harç toplamı 1.176,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usûlen anlatıldı.