Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/727
KARAR NO : 2022/353
DAVA : MENFİ TESPİT (KAMBİYO SENETLERİNDEN KAYNAKLANAN)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ————yaptığını, şirketin ekonomik olarak çok sıkıntılı bir sürece girdiğini, davacının bu dönemde işlerin devam edebilmesi için elinden geleni yaptığı ve birçok fedakarlıkta bulunduğunu—- kefil olduğunu, davacının — yaptığı ——- ticari ilişkisi mevcut olduğunu, bu doğrultuda davacı —- şirketin borcuna —- olarak kefil olduğu firmalardan —- olduğu, davacı dava konusu olan — tutarındaki —imza atmış olabileceğini hatırlamakta olduğunu, dava konusu —- tutarındaki —- tahrif edilerek 335.000,00 TL olarak icraya konduğunu, bu dosyadan borçlu şirket ve davacı hakkında—–devam etmekte olduğunu, dava konusu bono üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında görülecektir ki bono——– üzerinde oynama yapılarak meblağ kısmının —— eklenerek borç miktarı bölümü 335.000,00 TL yapılduğını, bu durumda 300.000,00 TL tutarında borcun olmadığının tespit edilmesini, ortada tahrif edilmiş bir bono mevcut olduğu için 35.000,00 TL üzerinden de kambiyo takibinin devam etmemesi gerekmekte olduğu, —- tutarındaki alacağa da itiraz ettiğini, bonodaki tahrifatın ve davacının borçlu olmadığının tespit edilmesini, —— dosyası için icranın durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tahrif edilerek icraya konulmuş olan bono nedeniyle davacının borcunun olmadığının tespit edilmesini, bononun iptaline karar verilmesini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiği, davacı taraf davalıya keşide ettiği bonoda, —- olarak imzası bulunmakta olduğu, davacı taraf bonoda yazılı bedelde tahrifat olduğunu iddia etmişse de, bonoda yazılı bedelde herhangi bir tahrifat olmadığı, herhangi —- —olmadığı açıkça anlaşılmakta olduğu, HMK m.207/1; —- ayrıca onanmamışsa, inkar halinde göz önünde tutulmaz. Bu tür —- mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir.” hükmü nazara alındığında, senette oynama yapıldığı iddiası hukuki dayanaktan yoksun olup, davanın reddi gerektiği, davacı taraf yetkilisi olduğu şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu beyan etmiş, ancak şirket için fedakarlıkta bulunduğunu, kefil olduğunu beyan etmişse de, davalı —————olup, ———- olarak faaliyet gösterdiğinden davalı şirketten “—— aldığını, davalı şirkete olan borçlarından ötürü taraflar arasında bono düzenlendiğini, davalı —–olarak—– birlikte —- adına bonoyu imzaladığını, davacı taraf bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar ettiğini, kambiyo senetlerinde —- ilkesi gereği davacı takibe konu edilen bonoda yazılı tutardan ve takip konu borçtan sorumlu olduğunu, davacının iddialarını kabul manasına gelmemek kaydıyla TTK m.680/1; “—– tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası hamile karşı ileri sürülemez; —- veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmüne havi olup, davacının müvekkil şirkete borçlu olduğu ticari defter kayıtları ve faturalar ile sabit olduğundan ve icra takibine yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurmadığı nazara alındığında davacının taşınmazının satış aşamasında haksız ve kötü niyetli açtığı davanın reddi gerektiği, davacı taraf icra takibinin tedbiren durdurulmasını talep etmişse de, İİK m.72/3; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemediği, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmü uyarınca tedbir talebinin reddi gerektiği, davacı aleyhine ayrıca —– icra dosyası üzerinden dava konusundan başka bonolara istinaden icra takibi başlatılmış ve söz konusu dosya üzerinden konulan haciz neticesinde, davacıya ait taşınmaz—– edilerek satıldığını, taşınmaz davacının babası tarafından ihalede satın alınmış olup, davacı taraf dava konusu bonoya konu icra dosyasından konulan hacze istinaden eldeki davayı haksız ve kötü niyetli olarak ikame etmiş olup, davanın reddi ile birlikte davacının İİK m.72 hükmü uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, davacı tarafından ikame edilen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan işbu davada,—- esas sayılı icra takibine konu edilen bonoya imza atmış olabileceğini, ancak —-üzerinde oynama yapılarak başına —-eklenerek tahrif edildiğini, bu nedenle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı eksik harç yatırarak işbu davayı açmış, mahkememizce —- günlü ara kararı ile davacı dilekçesi ile harca değer esas — gösterilmiş olsa da, dava dilekçesi içeriğinden dava değerinin —olduğunun anlaşıldığı, bu değer üzerinden harcın tamamlanması gerektiğini, yatırılan miktarın mahsubuyla geri kalan —eksik harcın yatırılması gerektiği, 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine yatırılması aksi halde davanın harç tamamlanıncaya kadar işlemden kaldırılacağına karar verildiği davacı yana tebliğ yolu ile ihtar edilmiştir.
Mahkememizce davacının eksik harcı tamamlaması için 07.12.2021 tarihli ara kararın 1. bendi gereğince 2 haftalık kesin süre verildiği halde eksik başvuru ve nisbi harcın verilen kesin süre içinde tamamlamadığından Harçlar Kanunun 28, 30 ve 32. Maddesi ve HMK’nın 150. Maddesi uyarınca dosyanın— tarihi itibariyle işlemden kaldırılmasına, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren başlayarak 3 ay içinde harç tamamlanmadığından HMK’nın 150/5. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ilişkin 31.01.2022 günlü kararımıza rağmen davacı yan tarafından 3 aylık yasal harç tamamlanmasına yönelik yasal süre içerisinde harç tamamlanmamıştır.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede;Davacının gerek dava açarken yaptığı talepleri, harç yatırmadan müteakip işlemlere devam edilemeyeceğinden, Harçlar Kanunu 28, 30, 32. Maddeleri gereğince verilen 2 haftalık kesin süreye rağmen harcın tamamlanmaması ve dosyanın 31.01.2022 günü işlemden kaldırılmasına rağmen, davacı yan tarafından Harçlar Kanunun 30, 32. Maddesi gereğince başvuru ve peşin nisbi harç yatırılmaması ve davanın bu süre içerisinde harç yatırılarak yenilenmemesi sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 150/1 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı tarafından açılan işbu davanın; Harçlar Kanunun 28, 30 ve 32. Maddeleri gereğince, 6100 sayılı H.M.K.’nun 150/1-5 maddeleri uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
2-Peşin yatırılan 597,72-TL harçtan karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 517,02-TL ‘nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflar tarafından mahkemeler veznesine yatırılan gider avanstan kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nun 333/1.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırına tarafa İADESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan—– madde 13/1 ve —– —- —- vekâlet ücretinin DAVACIDAN TAHSİLİ İLE DAVALIYA ÖDENMESİNE,
Dair, tarafların yokluklarında verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi.