Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2022/25 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/725 Esas
KARAR NO: 2022/25 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/11/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2022
Mahkememiz —- kaydı yapılan dosya ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra duruşma ara kararı gereği mahkememiz ——– sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğinden :
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tanzim edilen ve bir örneği dilekçemiz ekinde sunulan —- ayrıntıları yazılı olduğu üzere; —- işleteni ve sürücüsü olduğu —- plakalı —- istikametine giderken, yine aynı istikamete doğru seyreden sürücülüğünü —-plakalı çekici — geçmek için gidiş yönüne göre sol şeride geçtiği, geçmeyi tamamlamadan karşı istikametten aynı şeritte gelen sürücülüğünü —– plakalı —— ederek frene bastığı ve tekrar geçmeye çalıştığı çekicinin arkasına kendi şeridine geçtiğini; bu sırada —- doğru kendi şeridinde seyir eden —–frene basarak durmaya çalıştığı, ancak yolun zemininin ıslak olması nedeniyle duramayarak, direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçerek çekici ile karşılıklı çarpışması sonucu —-olay yerinde vefat ettiğini, —- dosyasında yer alan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere,—- aracılığı ile müteveffanın çalıştığı —– tarafından kiralanmak suretiyle —- olarak kullanıldığını, bahse konu trafik kazasının meydana geldiği esnada da sürücülüğünü aynı şirkette —- olarak kaldığını, müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararlarının ve cenaze giderlerinin hesap edilerek tazminat olarak ödenmesi talebiyle, kazada kusurlu bulunan sürücülerin kullandıkları araçları sigortalayan —— ödendiğini, müvekkillerin uğradıkları ve miktarları toplanacak delillere göre tam ve kesin olarak belirlenebilecek maddi zararlarına karşılık, tutarları sonradan artırılmak kaydıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesi uyarınca şimdilik asgari; eşi ——destekten yoksun kalma tazminatı ile, kardeş dışındaki diğer davacılar için toplam — cenaze giderinin, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; müvekkillerinin uğradıkları manevi zararlara karşılık; eşi ——- manevi tazminatın ise sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan —- müştereken ve müteselsilen; işletenler ve sürücüler yönünden olay tarihinden; sigorta şirketleri yönünden ise sigorta limitlerini aşmamak üzere temerrüt tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsilini, araç işletenleri ile sürücülerinin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevine ve yetkisine açıkça itirazda bulunduklarını müvekkili şirketinin —- olduğunu, Tüm alacaklar ve ferileri yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, işbu davaya konu ölümlü trafik kazası açısından— kusur oranlarına dair daha sonra rapor aldırılacak ise de —– dosyasında alınan raporda müvekkili şirket —- kusurunun olmadığı tespit edildiğini, yetki itirazının değerlendirilmesini, davalı müvekkili ——— kusurlu olduğu hususu doğru olmayıp sunacakları delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasını ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
—- vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün iş bu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından haksız davanın reddi gerektiğini, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, —- plakalı —- plakalı çekiciye çarpması sonucu meydana geldiğini, —- plakalı sigortalı araç sürücüsü,—- önünde seyreden — çekiciyi geçmek için karşıdan gelen araçların şeridine geçtiği esnada önünde seyreden aracı geçemeyeceğini anlaması üzerine frene basarak ve yavaşlayarak tekrar kendi şeridine —– frene bastığı anda aracının kontrolünü kaybederek karşıdan gelen araçların şeridine geçmiş ve karşı yönden gelen—- çarpışmıştır.—- plakalı —- hızının, aracın teknik özelliklerine, görüş ve yol şartlarına göre yüksek olması nedeniyle kontrolden çıktığı ve kazaya neden olduğu anlaşıldığını bu nedenle ——— kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, somut olayda müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğu bulunmadığını, Her halükarda müteveffanın müterafik kusuru nedeniyle tazminat tutarından indirim yapılmasını davacının talebi olan manevi tazminatı, cenaze ve defin gideri teminat dışı olması sebebiyle reddini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddini, müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, Fazlaya dair taleplerin reddini, arz ve talep etmiştir.
Davalı———vekili cevap dilekçesinde özetle; kusura ilişkin itirazları olduğunu, tanıkların keşif mahallinde dinlenmesine ve dosyanın kusur yönünden adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine gönderilerek kusur yönünden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, gerçekleşen kaza sonrası ——– tarafından yürütülen — dosyası incelendiğinde dosya kapsamında — ayrı bilirkişi tarafından kusur raporu alındığını ve alınan tüm raporlarda ayrı kusur oranı bulunduğunu, kaza dosyası incelendiğinde kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı ve sonrasında alınan — tarihli bilirkişi raporunda sanık—- asli kusurlu olduğu belirtildiğini ve müvekkilimin kendi isteğiyle şerit ihlali işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığını, kaza anında müvekkilinin sürüş esnasında yolda dikkatli bir şekilde ilerlediği, kendi şeridinden karşıdan çıkan aracı gördüğü, karşıdan gelen araca vurmamak için frene bastığı görülmektedir. Kazanın gerçekleştiği anda müvekkilimde hiç bir dalgınlık bulunmamakta olduğunu yolu dikkatlice seyir ettiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—– tarihinde gerçekleşen olayda; kazaya karışan —– adana tescil edildiğini, araç maliki müvekkili —- olduğunu, Söz konusu araçta müvekkili—- bulunmadığı gibi müvekkil şirketin söz konusu araç ile herhangi bir hukuki bağlantının söz konusu olmadığını, gerçekleşen olayda müvekkil – davalı —- herhangi bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili aleyhine açılmış olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, araç maliki müvekkil – davalı olduğunu, müvekkili söz konusu aracı —- uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile kiralamış olup, müvekkilin söz konusu araç üzerinde işleten olarak tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır.Eldeki davaya konu kazanın oluşumunda — sayılı araç sürücüsü davalılardan —- asli ve tam kusurlu olduğunu, — araçta, kazayı etkileyebilecek herhangi bir bozukluk bulunduğunu, müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, tazminat sorumluluğu açısından müteveffanın, davacılara gerçekten destek olması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın müvekkili aleyhine—— ettiği haksız davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, müvekkili aleyhine ikame ettiği haksız davanın her halükarda esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından, dava öncesi müvekkil şirkete başvuru şartı yerine getirilmemiş, bu suretle müvekkili şirketin temerrüde düşmesi söz konusu olmayacağı gibi, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesinin imkansız olduğunu,—– tarihinde meydana gelen kazada davaya konu kazanın meydana gelişinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffanın kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığını, müteveffanın davacılara gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, davacıya ait güncel —–örneğinin dosyaya kazandırılarak başkaca destekçisi olup olmadığı ile destekçilikten çıkanların tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş kazanç esas alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili — seyir halinde iken — plakalı aracı sollamaya çalışmış ancak karşı yönden gelen — üzerine sollamayı iptal etmiş ve çekicinin arkasına doğru geri kendi şeridine geçtiğini, —- çok hızlı olması sebebiyle frene basması ve aracı kaydırması nedeniyle de çarpma gerçekleştiğini, Bilirkişi raporu , tanık ifadeleri, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, müvekkilim sollama yasağının olmadığı bir yolda, önünde uzun bir araç olduğundan trafik güvenliğini tehlikeye sokmamak için temkinli ve tedbirli davranarak geri şeridine geçtiğini, sonuç olarak olayda müvekkilimin kusuru yok denecek kadar az olduğunu, savcılık soruşturma dosyasında da belirtiği gibi gerekli bakımları yapılmamış bir araç ile çok hızlı seyir halinde olduğunu, tazminat talebinin haksız olduğunu, müvekkilim kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu —- seviyede bir sürücünün kaçınamayacağı bir kaza meydana geldiğini, tedbirsiz ve trafik güvenliğini hiçe sayarak araç kullanan bir kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, Ancak müvekkillinin hayatının adeta kabusa döndüğünü, müvekkilinin bu kaza nedeniyle, evde engelli ve bakıma muhtaç çocuğu olduğu ve hatta kazada bir kusuru olmadığı halde tutuklanarak cezaevine götürüldüğünü, Müvekkilimin bu kazada yaşadığı hezimet ölçülebilir olmadığını, davanın reddini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini davalı adına talep etmiştir.
Dosyanın —- birleştirme kararı ile mahkememizin —- sayılı dosyasından iş bu dava dosyasının ön inceleme aşamasının tamamlanmamış olması sebebiyle tefrik edilerek mahkememiz —- esasına kaydı yapıldığı, dosya ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra duruşma ara kararı gereği mahkememiz —- dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili — Tarihli beyan dilekçesi ile özetle; —– dosyasının davalılarının ve davaya konu kazanın aynı olduğu ve dosyalar arasında irtibat bulunduğunu beyan ettiği, mahkememizce dava dosyasının celbedilerek incelenmesinde her iki davanın aynı kazaya ilişkin maddi tazminat taleplerini içerdiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca; ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Aynı maddenin 4.fıkrasına göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Mahkememizin — esas sayılı dosyasının, davalıları ve dava konusu aynı olan ve dava tarihi daha önce olan —- dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamanın —- Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle mahkememiz dava dosyasının—-sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2- Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
3- Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/01/2022