Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/723 E. 2022/255 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/723 Esas
KARAR NO : 2022/255

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-ile seyir halinde iken—- araç davacıya ait araca çarptığını, kaza sebebiyle bedeni—- kapsamında davalı tarafından sigortalandığını, sürücü—– oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında bu durum tespit edildiğini, —- sayılı dosyas—- ettiğini, dava dışı şoför %100 kusurlu olup davacıya atfı kabil bir kusurunun bulunmadığını, kazada davacının çok ağır bir şekilde yaralandığını, diz kapağı kırıldığını,— davalı … şirketine —–yapıldığını, davalı şirketin bedeni yaralanmadan kaynaklı— ödeme yaptığını, gelen ödeme eksik olup kalan kısım için dava açmak gerektiğini,
fazlaya dair hak ve alacaklarımızı saklı tutarak meydana gelen trafik kazasından dolayı davacıda meydana gelen süreli ve sürekli iş göremezlik tazminatına karşılık olmak üzere davalı … şirketine başvuru tarihinden— işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 100TL [50TL süreli iş göremezlik, 50TL sürekli iş göremezlik] maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı—– meydana gelen trafik kazası nedeniyle —– aracın müvekkil şirket nezdinde —- Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğundan bahisle müvekkili … adına maddi tazminat talep ettiğini,—- müvekkil—— Kanunu—– ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 410.000,00 TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmemiz davayı kabul anlamına gelmediğini, manevi tazminat taleplerinin Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi teminatı dışında kaldığını,— olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığını gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazmini esas olduğunu, müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığından ve davacının karşılanmamış zararı bulunmadığından davanın reddine, her durumda davacının geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderleri talebi bakımından poliçe kapsamında sorumluluğumuz bulunmadığından davanın reddine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; kusur durumunun belirlenmesi için dosyanın— gönderilmesine, davacının maluliyetinin ve illiyet bağının tespitinin —- Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e” göre belirlenmesi için dosyanın—- maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal— tarafından belirlenen — ve Trafik Sigortası Genel Şartları’nda belirtilen —– yerine getirilmesini,—— yazılmak suretiyle var ise, davacıya dava konusu kaza nedeniyle ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneğinin ve var ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve tenzile tabi olup olmadığının sorulmasını, faiz talebinin reddine, davaya yönelik tüm beyanlar dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekil—- sulh protokolü kapsamında karşı tarafla anlaşma sağlandığını, sulh olduklarını, gerekli ödemelerin taraflarına 07.04.2020 tarihinde yapıldığını, protokol kapsamında davaya son verilmesini talep etiklerini, arabuculuk ödemesinin — kapsamında davalı şirkete ait olduğunu,—ücretinin davalıdan alınmasını talep etiklerini, sulh kapsamında davalı tarafa vekalet ücretine hükmedilmemesine, sulh kapsamında davalı taraf lehine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini bildirdiği görülmüştür.
Davalı .—Tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında —- davaya konu ihtilafın çözümü amacı ile akdedilen ibranamenin sunulması, işbu ibraname kapsamında davacı vekili tarafından sunulacak feragat beyanı sebebi ile davacıdan vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadığını, görülmekte olan tazminat davasında, davacı vekili ile akdedilen 23.03.2022 tarihli ibraname çerçevesinde sulh olduklarını, davacı taraf ekli sulh ibranamede belirlenen ödemenin yapılması ile birlikte davadan feragat ve müvekkili, dava konusu ihtilaf bakımından ibra ettiklerini, davacı vekilinin ekli ibraname kapsamında davadan feragat etmesi halinde taraflarınca vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmayacaklarını, sulh sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili ve davalı vekilleri UYAP sistemi aracılığıyla gönderdikleri dilekçeleri ile tarafların sulh olduklarını, alacak hususunda ödeme yapıldığını, yargılama gideri ve avukatlık ücreti dahil olmak üzere birbirlerinden herhangi bir taleplerinin bulunmadıklarını sulh ile sonuçlandırılması karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davacı ve davalı vekillerince tarafların sulh olduklarına dair beyan dilekçesi sunmuş oldukları görülmektedir.
Sulh olunduğuna dair dilekçe sunan vekillerin vekaletnamelerinde sulh olma yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. İbranamede yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden tarafların birbirlerinden talepleri olmadığını, buna ilişkin de sulh olunduğunu belirtmişlerdir.
Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(HMK 313/1)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasaruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(HMK 313/2)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.(HMK 313/3) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.(HMK313/4)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.(HMK315/1)
Vekilin sulh olabilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir.(HMK 74/1.md)Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.(Harçlar Kanunu 22/1.md).Anlaşmazlık, sulh nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.(—- 6.md)Sulh olunmuş olmasından dolayı tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren kendi aleyhlerinde bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Tarafların karşılıklı olarak sulh oldukları, yargılama gideri ve vekalet ücretleri taleplerinin olmadığı, sulh olması nedeni ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh olması nedeni ile konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafça yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile kalan 21,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca—-davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-Taraflar Sulh olduklarından karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.