Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/720 E. 2022/879 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/720 Esas
KARAR NO: 2022/879
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/11/2021
KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili olan davacı şirkettin mal alım satım konusunda anlaştıklarını, sözleşmeden kaynaklanan gerekli edimlerin davacı tarafından yerine getirildiğini ancak davalı şirketin sözleşmenin asli edimini yerine getirmeyerek cari hesaptan kaynaklı borcunu ödemediğini, bu nedenle borçlu aleyhine ——- takibine geçildiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu/davalının takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itirazlarda bulunduğunu, itirazın haksız olduğunu, arabuluculuk yoluna gidildiğini ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen ve takibe konu sözde fatura alacağının dayanağı malların müvekkili olan şirket tarafından alınmadığını ve söz konusu faturaya dayanak bu malların tesliminin yapılmadığını, müvekkili olan davalının ticari defterlerinde bu borca ilişkin herhangi bir kayıt da bulunmadığını savunarak davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
—- sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi gösterir ——–celp edilmiştir.
6100 sayılı HMK Madde 222- 1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. ——– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
6102 sayılı TTK Madde 64-(1)—-Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. Defterler, üçüncü kişi uzmanlara, makul bir süre içinde yapacakları incelemede işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutulur. İşletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesi defterlerden izlenebilmelidir.”
(2)Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
Madde 83- (1)Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari defterler ve sahibi lehine delil olabilme koşulları, 6100 sayılı HMK madde 222 ve devamı ile 6102 sayılı TTK madde 64 ve devamında açıkça düzenlenmiştir. Tacirler, Türk Ticaret Kanunu’nun amir hükmü uyarınca ticari defter tutmak zorundadır.
6100 sayılı HMK. 222/1. Maddesi ve 6102 sayılı TTK 83/1. Madde uyarıca ticari uyuşmazlıklarda Mahkeme re’sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine ticari defterlerin ibrazına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan hükümler çerçevesinde değerlendirme yapıldığında; Tarafların tacir sıfatını taşıdıkları, uyuşmazlığın iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklandığı, her iki tarafın da ticari defter tutmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —– tarihli celsesi —- nolu ara kararı ile 6100 sayılı HMK 222. Madde kapsamında taraflara —– yıllarına ait ticari defterlerini sunmaları için iki haftalık süre verilmiş, ticari defterler sunulduğunda ticari defterler üzerinde HMK 278/3 maddesi dikkate alınarak yerinde inceleme yetkisi —– bilirkişiye verilmiş,—— tarafların iddia ve savunmaları kapsamında varsa alacak ve borç kalemlerinin tespiti ve hesaplanması hususlarında rapor tanzim etmesine dair karar verilmiştir.
——– bilirkişi——- tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “… Sonuç olarak; davacının düzenlediği e-faturalara davalı tarafından itiraz edildiğini gösteren herhangi bir bilgi ve belge tespit edilemediğinden ve davalının ticari defterlerini sunmaması nedeniyle ticari defterlerinde davacıya borcu olmadığı iddiasını muhasebe bilim alanı açısından kanıtlayamadığından davacının davalıdan —– alacağı olduğu kanaatine varıldığı…” belirtilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekili Mahkememizin —— tarihli celsesinde rapora karşı itirazlarını yinelediklerini, süresi içinde yerinde inceleme talebini içeren beyanlarını Mahkemeye ilettiklrini, ancak müvekkilerinin mücbir sebep dolayısıyla, teknik aksaklık olduğunu daha sonradan bildirdiklerini, müvekkillerine ulaşamadılarını, bu durumun ellerinde olmayan sebepler ile gerçekleştiğini, davalı müvekkili şirket defterlerinin yerinde incelenerek ek rapor alınması talebinde bulunduklarını beyan etmiş, aynı tarihli celse ara kararı ile ek rapor tanzim edilmek üzere dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, sunulu ——- tarihli ek raporda özetle;”…Ek rapor düzenlemek için dosya teslim alındıktan sonra yine müteaddit defalar davalı vekili ile telefon ve e-posta üzerinden iletişime geçildiği, ancak yerinde inceleme yapabilmek için tarafına olumlu bir dönüş hala yapıl(a)madığı, bu nedenle davalının ticari defterlerinin incelenmesinin mümkün olmadığı…” belirtilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celse – numaralı ara kararı ile;”İş bu celse ——— nolu ara karar gereklerinin verilen süre ve yerine getirilmesi istenen hususlar bakımından ( mücbir sebep iddiasını belgeleme ve ek rapor ücretini yatırmak) tam olarak yerine getirilmemesi halinde davalı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına ( huzurda davalı vekiline ihtar edildi)…” karar verilmiştir.
Tanzim edilen rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
İcra dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından davalı aleyhine —cari hesaba dayalı fatura alacağının tahsili istemi ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın —– üzerinden süresi içerisinde harçlandırılarak açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı tarafından taraflar arasındaki alım-satım ilişkisine dayalı alacak iddiasında bulunulduğu, davalı tarafından borca ve fer’ilerine ilişkin icra takibine itirazda bulunulduğu, öninceleme duruşmasına taraf vekillerince iştirak edildiği ve taraflara uyuşmazlık yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtların sunulmasına ilişkin 6100 sayılı HMK 222. Madde ihtaratının yapıldığı, davalı tarafından kök rapor düzenlenemesi aşamasında ticari defter sunulmadığı ve —— tarihli celsede dile getirdiği beyanları kapsamında yerinde inceleme talebinde bulundukları görüldüğünden davalı ticari defterleri incelenmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verildiği, ancak davalı tarafından yerinde inceleme için ticari defter ve kayıtların ek rapor alınması aşamasında da sunulmadığı, Mahkememiz —— numaralı ara kararı gereği davalı tarafa verilen süre içerisinde mücbir sebep iddiasının belgelenmediği, Mahkememiz ara kararında yapılan ihtarat gereği davalı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılması gerektiği, Mahkememizce re’sen alınan bilirkişi raporu ile davacı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu ve delil niteliği bulunduğu ile davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip konusu alacağı bulunduğunun tespit edildiği, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, dosya kapsamında aksi yönde başkaca bir delilin bulunmadığı, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak üzerinden %20 tutarında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-)Davanın KABULÜNE,
2-)Davalının——-sayılı takibe yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin takip talebindeki koşullar ile DEVAMINA,
3-)Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si tutarında olan 5.076,00-TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ——— bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-)Karar ve ilâm harcı olan 1.733,60-TL harçtan peşin alınan 306,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.427,08-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
6-)Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 374,32-TL harç ve 1.088,50-TL bilirkişi, posta, tebligat gideri olmak üzere, toplam 1.462,82-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——– Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/12/2022