Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/712 E. 2021/821 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/712
KARAR NO: 2021/821
HARCA ESAS DEĞER : 2.755.319,47-TL
DAVA: TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 09/11/2021
KARAR TARİHİ: 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde; ——Müvekkil —- anlaşmasından kaynaklı hizmeti esnasında, ağır yaralanmalı kaza gerçekleştiğini, kazada—- tarihinde — civarında —- dönem çalışanları olan davalı—- — doğru hareket ettirilip piste getirildiğini,———— —— teker altında sıkışan —–u alacaklarını bunun için —– bırakmasını söylediğini,—— bırakılmasından sonra uçak takozdan —- aracı geri çekilmiş, ——– frene basması gerektiğini söylediğini, —– rağmen uçağın frenine basmayarak uçağın diğer araç ve gereçler ve çalışanlara zarar verebileceğini göz ardı —— yapmaması gereken ağır bir kusur işlediğini, —– ilgili gerek ulusal gerek ise de uluslararası yönetmelik, yönerge ve kurallarda da belirtildiği üzere, —— yönlendirmesine uymak zorunda olduğunu, ——- göz ardı ederek söz konusu kazaya sebebiyet verdiğini, —–verir. Kendisinin ya da kulenin gerekli gördüğü durumlarda, operasyonu durdurma yetkisine sahiptir. — personelinden —- işleminin tamamlandığına dair onay almadan taksiye başlayamaz. ——– sırasında—— yönelik tehlikeli bir durum görüldüğünde operasyon durdurulur ve tehlike geçinceye kadar beklenir, Daha sonra kalınan yerden devam edilir Neden durulduğuna dair mutlaka kaptana bilgi verilmelidir. —— ilgili yayında belirtildiği gibi, kazanın olmasına sebebiyet veren, pilotların uyması gereken fakat gözardı ettikleri kural —– işleminin tamamlandığına dair onay almadan taksiye başlayamaz.” şeklinde, —— uyarmasına rağmen durmaması, davaya konu zararın doğmasına sebebiyet veren kazanın, gerçekleşmesini engelleyeceğini, —–uyarmasına da gerek kalmadan, davalı —– onay almadan taksiye başlamış olması tam, %100 kusurlu olarak işbu kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu iş kazasına sebebiyet veren davalı—-tam kusurlu olup, işveren konumunda olan diğer davalı —— kaza tarihinde pilotların işvereni olması sebebiyle müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, bu ağır ihmal sonucunda hareket halinde olan uçak frene basılmadığı için—aracına çarpmış, Müvekkil Şirket çalışanı —- kalarak, hayati tehlike geçirecek şekilde ağır yaralandığını, kaza sonrası, müvekkil şirketin çalışanı—-geçirdiğini, tedavisi halen devam eden—- faturaları tarihsel olarak sunulmuş olan, tüm tedavi ameliyat ve diğer masrafları —– tarafından karşılandığını, davalılar ise hiç bir şekilde tazmin teşebbüsünde bile bulunmayarak iş bu davanın açılmasına sebep olduğunu ileri sürerek —- fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla,—- kusurlu şekilde sebebiyet verdiği, —-geçirmiş olduğu iş kazasından kaynaklı, halen de devam eden tedavisinin bir kısım masraflarına ilişkin —— maddi tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki, bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, dava masrafları ve ücreti vekâletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davada davacı —— ait, diğer davalı pilotların kontrolünde olan —–irtibat sorumlusu, hareket memuru olan —– hizmet vermesi sırasında —–, hareket memuru uyarılarına uyulmaması sebebiyle meydana gelen kaza nedeniyle hareket sorumlusu —— ağır yaralandığı ve hastane ve tedavi giderleri yapıldığı, bu giderlerin davacı tarafından karşılanması sebebiyle, davalı yana davacının işçisine yaptığı ödemenin sözleşmesel ilişki ve haksız fiil kuralların göre rücuen tahsili için işbu tazminat davasını açtığı Mahkememizce tespit edilmiştir.
Mahkememizin görev alanı, —— düzenlenmiş olup, ticaret kanununda düzenlenen ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticaret mahkemesi görev alanında kaldığı kabul edilen davalar olup, dava konusu uyuşmazlık davacının çalışanının, davalı şirkete ait hava aracını kullanan pilotların kusuru nedeniyle oluşan olay sonucu meydana gelen yaralanmaya dayalı haksız fiilden kaynaklanan TBK 49 ve devamı maddelerinde düzenlenen zararı tazmin eden davacının rücu istemine ilişkin olup, işbu zarara ilişkin tazminat kuralları ticaret kanununda düzenlenmediği için, mutlak ticari dava olmadığı gibi, her iki tarafın tacir ve her iki tarafın “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır.
Bir davanın ticari dava olup- olmadığı TTK ‘nın 4. Maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup -olmadığına bakılmaksızın TTK 4/a, b, c, d, e, f maddelerinde düzenlenen davalarda olması gerekir.
Bu düzenlemeye göre taraflarda biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesine göre, görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usûlden reddine karar verilmesi gerekir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda;
Davacının, davalılardan haksız fiil ve sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak, işçisine ödediği tedavi ve ameliyat masraflarının —–rücuen tazminine ilişkin olup, davanın dava konusu tazminat talebinin halefiyet ilkesine göre davacının işçisinin, TBK 49 ve devamı maddeleri gereğince haksız fiile dayalı zararı, tazmin eden davacının davalılardan rücuen tazminine ilişkin olduğu, dava dışı halef olunan işçi tacir olmadığı gibi, dava konusu tazminat kuralları ticaret kanununda değil borçlar kanunu ve sözleşmesel ilişkiye dayalı rücuen tazminat niteliğinde olduğu anlaşılmakla dava dilekçesinin 6102 sayılı TTK’nın 16, 4, ve5. Maddeleri ile 6100 sayılı HMK’nın 114 ve 115/2 maddeleri gereğince, (nispi ve mutlak ticari dava unsurları oluşmadığından) görev yönünden reddine, dava konusu uyuşmazlığın Borçlar Kanunundan doğan haksız fiil niteliğindeki eylemden kaynaklanan zarara ilişkin bulunması karşısında genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesine 6100 sayılı HMK.nın 1 ve 2. Maddesi gereğince görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1 ve 2. Maddeleri ile 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli——– Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20.maddesi uyarınca süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak karar kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflardan birinin Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi aksi takdirde Mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLECEĞİNİN İHTARINA,
4-HMK 323/1-a, ğ madde ve bentleri uyarınca yargılama giderinden olan karar ve ilam harcı, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin HMK 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra davaya devam edecek olan ——– Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedilmesine, görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmez ise talep halinde yargılama giderleri hakkında Mahkememizce KARAR VERİLMESİNE,
5-İhtiyati tedbir talebinin görevli ve yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, taraf ve vekillerin yokluğunda, dosya üzerinde verilen kararın, taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/11/2021