Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2022/279 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/704 Esas
KARAR NO : 2022/279

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 25/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan davacı ile davalının, davalıya ait—- inşaatının yapılması için anlaştıklarını, tarafların anlaşması uyarınca yapılan iş karşılığı davacıya toplam —- ödeme yapılacağını, anlaşma gereği —–davalı tarafından kısmi ödeme olarak ödenmesinin ardından işi tamamlayan davacının, davalı tarafa yapılan işe dair fatura gönderdiğini, davalı tarafın herhangi bir itirazda bulunmadığını, fatura bedelinin ödememesi üzerine davalıya — yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine —-sayılı icra dosyasından fatura borcunun ve ihtarname masraflarının tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının 13.08.2021 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisi ve alacağın aslı ve fer’ileri yönünden itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek davanın kabulüne, itirazın iptaline, — dosyasından başlatılan takibin devamına, davalı aleyhine İİK hükümleri uyarınca yüzde yirmiden (%20) az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Henüz ortada hiçbir mal ve hizmet sunumu olmadan davacı tarafından düzenlenen icra takibine konu faturanın —–üzerinden davalıya tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde bu faturaya ihtarname ile cevap verildiğini, ihtarnamenin bila iade edildiğini, icra dairelerinin yetkisiz olduğunu, davalının —-bulunduğu icra takipleri yönünden—- —– Davalar yönünden ise —– Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan Mahkemenin ve icra dairesinin yetkisizliğine itiraz ile davanın reddine, tüm gider, masraf, harç ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; icra takibine yapılan itirazın iptali, icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
——-Esas sayılı dosyası — sistemi üzerinden celp edilmiştir.
6100 sayılı HMK 114/1. maddesinde dava şartları tek tek düzenlenmiş olup, 114/2. Maddesinde “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” denilmiştir. İtirazın iptali davaları da HMK 114/1 maddesinde belirtilen genel dava şartları yanında; Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması, Borçlunun geçerli bir itirazının bulunması, Davanın süresinde açılmış olması, Hukuki yarar bulunması, Takibi geçersiz kılacak diğer sebeplerin bulunmaması şeklinde özel dava şartlarına tabidir. Bu nedenle, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davalarında mahkemenin yetkisine itiraz edilsin yada edilmesin, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın;
6. maddesinde; (1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. (2) Yerleşim yeri, — tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
10. Maddesinde; Sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği,
Yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde ise; “(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 50. (Değişik madde: 03/07/1940 – 3890/1 md.) maddesinde ise; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takipte yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde; Borcun ifa yerinin, tarafların —- iradelerine göre belirleneceği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde… ifa edilebileceği düzenlenmiştir.
—–Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklının “…”, borçlunun “…” olduğu, takibin —- davalı tarafından süresi içinde icra müdürlüğünün yetkisine, borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 15/03/2022 tarihli celsesinde sözleşmenin ifa yeri olduğu anlaşılan—- taraflarca bildirilmesi için 1 haftalık kesin süre verildiği, taraf vekillerince sunulu beyan dilekçelerinin dosya içerisine alındığı görülmüştür.
Somut olayda; Taraflar arasında davalıya ait yerde platform inşaatının yapılmasına ilişkin eser sözleşmesi bulunduğu sabit olup, davacı tarafından sözleşmeden doğan para alacağının tahsili talebiyle — sayılı icra dosyasından icra takibi başlatılmış, davalı tarafından öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiştir.
İİK’nın 50. Maddesi atfıyla HMK’nın yetkiye ilişkin maddeleri uyarınca; Alacaklı takibini borçlunun yasal yerleşim yerinde (HMK 6.m.) ya da akdin ifa edildiği yer (HMK.10.m.) veya yetki sözleşmesi yapılmışsa o yer (HMK.17.m.) icra müdürlüklerinde yapabilir.
Dosya kapsamından, Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalı ikametgahının ve yine taraf vekillerince—-beyan dilekçelerinden sözleşmenin —— anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından, para borçlarına ilişkin TBK’nın 89. maddesi yollaması ile HMK’nın 10. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisi kabul edilmemektedir.
Bu halde; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve dolayısıyla yetki şartına ilişkin yazılı bir anlaşma bulunmadığından somut olayda HMK 17. Maddesinin uygulanamayacağı, davalı ikametgahı ve sözleşmenin– olduğu, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından para borçlarına ilişkin TBK’nın 89. maddesi yollaması ile HMK’nın 10. maddesi gereğince alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkisi kabul edilmediği, icra takibinin yapıldığı davacının ikametgahı olan—- takipte yetkili olmadığı, davalı tarafından usulüne uygun şekilde icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, neticede davalı/borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu ve yetkili icra dairesinde usûlüne uygun takip yapılmadığı anlaşılması karşısında geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadığından eldeki itirazın iptali davasında dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usûlden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-)Dava şartı yokluğundan DAVANIN USÛLDEN REDDİNE,
2-)Karar ve ilâm harcı olan 80,70-TL harcın peşin alınan 607,10-TL harçtan mahsubu ile bakiye 526,40‬-TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca —— arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler ve——-. uyarınca hesaplanan 5.100-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-)Davalı tarafça ödenen —- vekâlet harcının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesini müteakip HMK. madde 333/1 uyarınca yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.