Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/695 E. 2022/198 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/695 Esas
KARAR NO: 2022/198
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 22/03/2021
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP VE DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
—– aynı zamanda şirket yetkilisi olarak bulunmaktayım. — edilmiştir —-Söz konusu şirket —- tarihli sayısında yayınlandığı üzere re’sen terkin edilmiştir.—–ruhsatlı bir adet —- sona erer —— sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Huzurdaki şirketin tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ——- silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.Somut davamızda şirketin tasfiye dışında kalmış taşınırının varlığı sabit olduğundan usulsüz olarak tasfiye gerçekleşmiştir. TTK’nın 547. maddesi gereği şirketin ihyasını talep etme zarureti hasıl olmuştur—— ihyasını talep etmiştir.
TALEP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- işlem yaptığını,—re’sen terkin işleminin 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’inci maddesinin ve —- kapsamında olduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını,müvekkilinin —– dosyasında yapılan incelemede, şirketin —– hususunun belirlenmesinin ardından, —— maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve —– yerine getirilmesinin ardından —- tarihinde —– re’sen terkin edildiğini, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri —– ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, buna ilişkin yazılı beyanı —– vermesi gerektiğini, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının —— silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydının silinme tarihinden itibaren on yıl sonra ——- intikal edeceğini ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu,ancak ihtara rağmen söz konusu şirketin bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini gereğince, müvekkilinin —– mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar —— tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını,iddianın ve talebin, dava konuşu şirketin malvarlığı bulunduğu iki adet taşınırın ve anılan malvarlığının tasfiyesi hususuna dayalı olduğu, dava konusu ek şirketin ek tasfiye yoluyla ihyasına karar verilmesi gerektiğini —–gereğince sermaye artırımı yükümlülüğünü yerine getirmediği için re’sen terkin edilen şirketin tekrar ticari faaliyetlerine devam edebileceği şekilde ihyasına karar verilmesinin mümkün olmadığından dava konusu şirkete ait olduğu iddia edilen malvarlığı ile sınırlı olarak ek tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini bu sebeple davanın reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememiz tarafından, deliller toplanılmış, ilgili belgeler celp edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizde açılan iş bu dava; —- karar tarihli yetkisizlik kararı ile yetkili ve görevli olan Mahkememize gönderilmiştir.
Tasfiye —– numarasına kayıtlı iken terkin sürecine girdiğini ve tasfiye memuru olarak —- terkin edildiği, oysa şirketin aktifinde bulunan —- plakalı aracın tasfiye işlemlerinin yapılmadığı, iş bu aracın tasfiye işlemine tabi tutmak üzere, şirketin TTK 547.maddesi gereğince Ek Tasfiyesi için ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce —- celp edilmiş, ihyası istenilen şirketin TTK’un 547/2. Maddesine göre, daha önce de tasfiyeye girdiği,ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olmadığı, tasfiyeye girdiği ve —-tasfiye memuru olarak atandığı, tasfiye işlemlerinin şirket ——— tarihli —- kararıyla sonlandırıldığı , sehven tasfiye işlemleri gerçekleştirilirken şirket adına kayıtlı ——– çıkışı yapılmayarak, şirket üzerinde kaldığı ve TTK md.547 ile birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın ihya davasını açmakta hukuki menfaatinin bulunmadığını, ilgili araç ile ilgili tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanmadığından bahisle Tasfiye —- ilişkin sicil kaydının, şirket adına kayıtlı —- plakalı araç ile ilgili tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere şirketin yeniden ihyasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu şirketin üzerinde trafikte kayıtlı araç bulunmasına rağmen, mal varlığı tasfiye edilmeden, tasfiyenin kapatıldığı tespit edilmiştir.
Bu nedenle, 6102 sayılı TTK 547.maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye —Mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilir, şeklinde düzenleme bulunduğu, davacının ihyası istenen şirketin ortağı ve yetkili temsilcisi olduğu, şirketin tasfiye işlemlerinin yasaya uygun bir şekilde tamamlanmadığı, trafik kayıtlarında yapılan incelemede —– plakalı aracın ihyası istenilen şirket adına kayıtlı olduğu, bu durumda ek tasfiye için şirketin ihyasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olduğu ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla —- tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalı —–yasal hasım olduğu, dava konusu tasfiyenin, ihyası istenilen davacı şirketin tasfiye memurunun olmadığı ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için iş bu talebinin yapıldığı anlaşılmakla, —– tasfiye memuru olarak atanmasına ve tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında karşılanmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
——-tasfiye işlemlerinin yapılması, aracın sigorta, trafik cezası, ödeme ve terkin, muayene, satış ve ve devir işlemlerinin yapılması ve trafikten terkininin sağlanması, gerektiğinde bu araçla ilgili her türlü davayı açmak hak ve yetkisi ile sınırlı olmak üzere TTK 547.maddesi gereğince EK TASFİYESİ İÇİN İHYASINA,
2-TTK’nın 547/2. maddesine göre, daha önce de ihyası istenilen şirketin tasfiye memurunun olmadığı ve sadece tek bir mal varlığının tasfiyesi için işbu talebin yapıldığı anlaşılmakla —– tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Tasfiye memuru için aylık 2.500-TL ücret taktiri ile davacı tarafından 15.000-TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde Mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
4-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
5-Karar kesinleştiğinde ihya işleminin ve neyle sınırlı olarak ek tasfiyeye karar verildiğinin ——– şerhi için karardan yeterli suretinin ——- GÖNDERİLMESİNE,
6-5-Alınması gerekli olan 80,70-TL ilam harcından peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40- TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
7-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-7-Davalı lehine verilen bir karar bulunmadığı ve davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği anlaşılmakla taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden itibaren, 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince resen davacının bildireceği hesaba İADESİNE,
Dair, davacıların yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içeresinde——– ilgili dairesinden istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/04/2022